𝑆𝑇𝑂𝑅𝑌 𝑂𝐹 𝑈𝑆 | ❝ İnsanlara hayallerini söyleme, onlara göster. ❞
[𝐇𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐆𝐢𝐟 𝐒𝐞𝐫𝐢𝐞𝐬 & 𝐎𝐧𝐞 𝐒𝐡𝐨𝐭]
Harry Potter karakterlerinin hikayelerinin bir dizi hayaller ve gifler eşliğinde tek bölüm olarak toplandığı ye...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐒𝐚𝐦𝐚𝐧𝐭𝐡𝐚 𝐃𝐢𝐠𝐠𝐨𝐫𝐲, 𝐂𝐞𝐝𝐫𝐢𝐜 𝐃𝐢𝐠𝐠𝐨𝐫𝐲 𝐯𝐞 𝐀𝐦𝐨𝐬 𝐃𝐢𝐠𝐠𝐨𝐫𝐲
Samantha Diggory için dünya artık yoktu. Onun yardımsever, nazik ve merhametli oğlu olmadan hayat durmuştu.
"Ölü"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
[...]
Samantha Diggory bir kez daha çığlık attı. Tüm çılgınlığın ortasında, uyumsuz çığlıkların ve etrafındaki paniklerin içinde, sadece bir kez, uzun ve tiz bir şekilde çığlık attı ve sonra durdu.
Daha fazla ağlama yok.
Oğlu gitti. Dünyası tepetaklak olmuş gibiydi, karanlığın içinde kaybolmuş gibi hissediyordu. Onun oğlu, nazik ve merhametli ama cesur oğlu...
Amos yanında gözyaşı döküyordu, o ise bağırıyordu, sanki birilerine sesini duyurmayı amaçlıyordu, belki de oğluna seslenmeye, onu uyandırmayı amaçlıyordu.
Elleri, kalbi ve ruhu titriyordu ve Amos'un yapabileceği tek şey ağlamaktı.
Cedric'i aceleyle taşıyıp kaledeki bir odaya koymuşlardı ve Samantha, Amos kendini gözyaşlarıyla boğduktan ve odadan çıkmak zorunda kaldıktan sonra orada vedalaştığını hisseti. Kaybetmişti, sebebi varlığı gitmişti, hayatının gayesi...
Samantha, bir masanın üzerinde boylu boyunca uzanmış, vücudu buz kesmiş oğluna elveda demek zorunda kaldı. Parmakları oğlunun yara bere içinde ki soğuk yüzünde dolaştı, ölümün soğuk derisi içini titretti.
Neden?
Onun oğlu ne yapmıştı ki?
Onun merhametli oğlundan ne istemişlerdi?
Oğlunun geleceğini merak etti, onun ölü bedenine gözyaşları arasından bakarak. Bir erkek olarak neye benzeyeceğini, onun neler yapacağını merak etti. Parlak, yakışıklı oğlu harika olurdu; başarılı ve nazik bir adam olurdu.
Cedric iyi bir çocuktu.
Zihni zamanları kavrıyordu. Artık şimdi yok, gelecek yoktu. Geçmiştedenilen zaman kavramını kullanıyordu ve artık beyninde tek bir cümle yankılandı: 'Cedric Diggory öldü.'
Her şey gitti, çok rahat bir şekilde silindi. Birkaç gözyaşı yanaklarından aşağı kaydı, çok çabuk çalınan her şey için ağıt yakıldı. Yüz bin olasılıktan oluşan bir ömür, düşüncesiz bir yeşil parıltıyla yok oldu.
Harry Potter onlarla konuştuğunda çocuğa dikkatle baktı. Cedric'in ondan iyi bir şekilde bahsettiğini hatırladı. Çok genç bir çocuktu ama yüzü kederin ardında kayıp görünüyordu. Onunla konuşuyordu. Amos kendi yanında, tek bir kelime söylemiyordu.
Kazandı, diye geçirdi içinden. Amos ile konuşmaya çalıştı. En azından mutlu olmalı. Öyle olmasını umuyordu, oğlu bunu isterdi.
Bütün düşünceleri kaybolmuş gibiydi, kısa kısa, kopuk görünüyordu. Şimdi onun hakkında korkunç bir huzur vardı, çünkü artık hiçbir şey önemli değildi, artık Ced olmadan bir şeyin anlamı yoktu.
Kalbinin küçük bir parçası, karşısındaki kederli küçük çocuk için tekrar kırıldı. Bu çocuğu tam olarak tanımıyordu, sadece Sağ Kalan Çocuk olduğunu biliyordu.
O, Sağ Kalan Çocuk.
Peki ya oğlu?
Ölen Masum Genç.
Ama bu genç çocuk için minnettardı. Ona ne kadar teşekkür etse az kalırdı, oğlunu geri getirmiş. Ölü bir beden ama onu yanındaydı. En azından bir mezarı olacak.
Harry Potter karşısında sulanmış yeşil gözleriyşe ona bakıyordu. Samantha anladı, bu çocuğun üzerine yıkılan tüm her şeyi, kaybetme duygusunu yeniden tattığını.
Çocuk kucağına keseyi vermeye çalıştı, ellerinin arasına aceleyle koydu ve birkaç adım geriledi.
"Ben yapamadım." dediğini zar zor çıkan sesle. "Sizde kalsın."
Kesinin içinde ne olduğunu biliyordu ve gözyaşları yeniden yüzünü yıkamaya başladı. Bebeği ihtişam için öldü. Ne gerek vardı? Para, mal, mülk, şöhret... Sadece onu istedi, oğlunu istedi.
Ama mutlu olmalı, oğlu mutlu olmalı. O çok az acı çekerek gitti ve sonuçta tam olarak turnuvayı kazandığında öldü.
Mutlu olmalı.
Ve sonra her şey döndü. Dünya gerçeğe döndü; Hepsi yanlıştı, değişti, çirkin, ama gerçek... Savaşan bir dünya, Cedric olmadan, burada olsaydı cesur, yardımsever, bir kahraman olurdu, ama onun yerine sadece ilk kurbandı.
Samantha Diggory, Quidditch sahasında sadece bir kez ayağa kalktığında ve yeni bir dünyaya yükseldiğinde, oğlu olmadan bir çığlık daha attı. Uzun bir çığlıktı, tiz ve umutsuz...
Gözyaşlarının ötesinde keder vardı ama kalbi kanlı gözyaşları döktü.