Ömrü Gaza Meydanlarında Geçen
Tevhid Sancağını Zirveye Çıkaran
Şanlı HünkârOn altınca asır, tarihimizin en parlak devresi... Bu devreye 46 yıllık saltanatı ile mührünü basan şanlı hünkâr... Avrupalıların, "Muhteşem" sıfatını kullandıkları Sultan Süleyman...
Karadeniz'in şirin vilayetlerinden ve Osmanlı Devleti sancaklarından Trabzon'da 6 Kasım 1494'te dünyaya gelen küçük yavruya isim düşünülmektedir. Bu erkek çocuğun babası, geleceğin "Yavuz"u olacak olan Şehzade Selim'dir. Sancak Beyi olarak Trabzon'da bulunmaktadır. İsim için eskiden beri devam edegelen bir an'aneye başvurulur ve Kur'an-ı Kerim'den tefe'ül edilir. Açılan sahifedeki "İnnehu min Süleyman..." âyetinden alınarak yavruya Süleyman ismi verilir...
Şehzade Süleyman henüz küçük yaşlanndan itibaren şanlı pederinin bırakacağı muazzam Devletin becerikli idarecisi olacak şekilde yetiştirilir. Mükemmel dinî kültürün yanında san'at da öğretilir istikbalin Kanunisi'ne... Hocası Mevlânâ Hayreddin O'na dinî ilimleri öğretmiştir. Ayrıca devrin meşhur âlimlerinden müsbet ilimleri tahsil etmiştir. San'at olarak ta kuyumculukta karar kılınmıştır. Bu san'attaki ustasıyla Şehzade Süleyman arasında cereyan eden bir hadise hayli enteresandır. Şehzade Süleyman, ustasının verdiği vazifeyi yapmayınca ustası, "Sana bin sopa vuracağım" der. Bunu duyan Şehzade Süleyman'ın annesi Hafza Hatun ustadan evladının affını rica eder ve ustaya bin altın verir. Fakat usta yemin etmiştir. Yemini yerine getirmek için bir formül bulur ve çırağı Şehzade Süleyman'dan altınları yüz ince tel haline getirmesini ister. Ustanın isteği yerine getirilince, usta bu yüz altın telle Şehzadeye on kere vurur...
Şehzade Süleyman dedesi III.Bayezıd'ın sağlığında Devlet idareciliğine ilk adımı atmıştır. Evvela Şebinkarahisar, ardından Bolu sancak beyliğine tayin edilir. Bu iki tayine de amcası Şehzade Ahmet itiraz etmiştir. Tahta oturmayı ümid eden Şehzade Ahmed, yeğeninin, Yavuz Selim hesabına ümidini engelleyeceğini hesaplamaktadır... Ve şehzade Süleyman Kefe sancakbeyliğine tayin edilir. Henüz çocukluk çağındaki Şehzade Süleyman sancak beyliğinden önce yine henüz Şehzade olan pederi Şehzade Selimin Şah İsmail ordusunu Erzincan'da darmadağın ederken de yanıbaşındadır...
Yavuz Sultan Selim'in padişahlığı esnasında; Şehzade Süleyman padişah'ın payitahtta bulunmadığı sıralar babasına vekalet etmiş, daha sonra Saruhan sancak beyliği vazifesi ile Manisa'ya gönderilmiştir.
Tahta oturuşu ve sonrası
Yavuz'un 22 Eylül 1520'de vefatı üzerine Şehzade Süleyman 30 Eylül 1520'de Osmanlı tahtına oturmuştur. İlk icraat olarak adalet işlerini yoluna koymuş ve iç huzuru sağlamak için uğraşmıştır. 6 Şubat 1521 de Canbirdi Gazali isyanının bastırılmasından sonra üç kıtada 46 yıl boyunca devam edecek seferlere başlamıştır.
Kanunî, 7 Eylül 1566'da vefatına kadar 13 "Sefer-i Hümâyûn'a" çıkmıştır. Bu seferlerin neticesinde dört bir yanda kazanılan zaferler ve yapılan fetihlerle Devlet ihtişamın zirvesine ulaşmıştır. Garpta Belgrad'ın, Rodos'un fethedilmesi, Mohaç zaferinin kazanılması, Estergon seferi neticesinde alınan topraklar ve Viyana kapılarına dayanış... Doğuda ve Güneyde; İran üzerine yapılan seferlerle doğu hududunun sağlamlaştırılması... Akdenizdeki fetihler... Afrika kıtasındaki fetihler... Bütün bu fetihlerle Kanuni pederinden devraldığı topraklara; Trablusgarb'ı, İrak'ı, Cezayir'i... Anadolu'da Van'dan Ardahan'a kadar kuzey ile kuzeydoğu topraklarını, Batı'da; Macaristan, Erdel, Belgrad havalisini, Rodos'u, Adalar denizinde en mühimmi Sakız olmak üzere çeşitli Venedik ve Ceneviz sömürgelerini... Akdeniz'de büyük ehemmiyeti olan Cerbe adasını ilave etmiş; Akdeniz'le Kızıldeniz'i ve Basra Körfezini birer Müslüman Türk gölü haline getirmiş; Osmanlı sancağını Umman ve Hint denizlerinde dalgalandırmıştır. Doğu sınırında çıbanbaşı olan Safevileri büsbütün sindirmiş ve İspanya krallığı ile Almanya imparatorluğuna ve Avusturya devletine, Osmanlı Devletinin hakimiyetini kabul ettiren anlaşmalar imzalatıp haraca bağlamıştır. Geriye hudutlarında güneş batmayan muhteşem bir Devlet bırakan bu idarecilerin devresinde Osmanlı Devleti "süpergüç" olmuştur.