3.BÖLÜM

0 0 0
                                    

Sabah annemin yaptığı mis gibi menemen

kokusuyla uyanıyorum, yüzümü yıkayıp

hemen aşağı iniyorum merdivenlerden.

Annem sofrayı hazırlamakla meşgul. Bir

yandan fırından mükemmel kokular

geliyor, bir bakıyorum ki börek, hem de

ıspanaklı. "Anne, sen bi'tanesin! " derken

annemin "Börek yeni komşularımız için

kızım ama sen de atarsın ağzına azcık."

demesiyle yüzüm düşüyor bir parça. "Keşke

yeni komşuların geldiğini söylemeseydim."

diye geçiriyorum içimden. "Hadi gel gel,

bak sana portakal da sıktım, iç bir güzel."

diyor canım annem çocuk kandırır gibi.

Beraber masaya oturuyoruz. Sabah sabah

fırına gidip boyozla gevrek de almış

bi'tanem. Vallahi bu kadına surat asmak

çok zor. Bir güzel karnımızı doyurduktan

sonra tam üzerimi giyinmiş dışarı

çıkacakken annem" Kız nereye, sen de gel,

ayıp olmasın. "diye durduruyor beni.

Annemle Sevinç teyze telefonda

konuştuktan sonra evden çıkıyoruz.

Karşıdan gelen Aslı'yı görünce içim

rahatlıyor. Koşarak yanımıza geliyor

elindeki bombalarla. Hep beraber zili

çalıyoruz. Güler yüzüyle Serap Hanım

açıyor kapıyı." Oo hoş geldiniz komşular, ne

iyi ettiniz de geldiniz." derken bizimkiler de

"Asıl siz buraya hoş geldiniz, hayırlı olsun."

diyorlar ve içeri geçiyoruz. Serap Hanım

merdivenlerden yukarı "Alpeer, Meert hadi

oğlum aşağıya gelin de komşularımızla

tanışın." diye sesleniyor. Ve

merdivenlerden aşağı 8-9 yaşlarından

gözüken, yemyeşil gözlü, çok tatlı bir

ufaklık iniyor. Annesi "Gel oğlum gel, bak

teyzeler bize 'Hoş geldiniz.' demeye gelmiş."

diyerek ufaklığı kucağına oturtuyor.

Yaklaşık 5 dakika olduğunu tahmin ettiğim

bir süreden sonra Alper geliyor aşağı.

Bakışlarımız bir anlığına karşılaşınca önce

şaşırıyor, sonra karşımdaki koltuğa geçiyor.

Hanımlar konuşurken Serap hanım bir ara

durup" Hadi Alper, kızların canı sıkılmıştır,

bahçeye çıkın biraz. "diyince hepimiz ayağa

kalkıyoruz. Bahçe henüz çok bakımlı

sayılmaz,pek çok yerde dikenli çalılar var.

Alper burda hiçbir şey yapamayacağımızı

düşünmüş olmalı ki "En iyisi içerde

oturmak." diyor. Bunun üzerine "Burda

yapılacak çok şey var." diyerek içeri

girmeye yeltenen Alper'i durduruyorum.

"Yani buraları biraz otlarından arındırsak

fena olmaz, değil mi?" diyorum. Alper bir

an düşündükten sonra "İster misiniz?" diye

soruyor. Bizim botanik meraklısı Aslı

hemen "Tabii, tabii ;seve seve." diye

atlayınca Alper içerden bahçeyi temizlemek

için araçları getiriyor. Yaklaşık 2 saat

olduğunu tahmin ettiğim bir süreden sonra

bahçe kapısında anneler beliriyor. "Oo ne

hamaratsınız çocuklar, ellerinize sağlık."

diyorlar hep bir ağızdan. Gerçekten bahçe

epey hoş gözüküyor temizlenmeye

başlayınca. Yarın yine bahçeyle uğraşmak

üzere sözleştikten sonra Aslılarla bizim eve

geliyoruz. Ee biraz da burda dedikodu

zamanı, bizim annelere yeter mi 2 saat :)

Yaz AnılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin