Seni Hala Seviyorum...

8 1 0
                                    


Sabah uyandım, aklımda sen, kalbimde xAngelikax. Uyandığımda ilk işim seninle iletişime geçmek. Güzel bir gün olması için senin sesini duymak istiyorum...

Sonunda bilgisayarı açtın, seninle oyuna başladık. Minecraft'ta işleri biraz büyütüp kendi serverimizi kurduk. Tam şehir yaparken Swagy_Girl, MC skinini bikiniyle değiştirmişti. Şevval'in nutku tutulmuştu, sadece bana öyle bakabilirdi. Şevval aniden Swagy_Girl ile shiftleşmeye başladı. Gözlerime inanamıyordum! Çok sinirlenmiştim, ellerim titriyor, gözlerim kararıyordu. Bunun bir şekilde intikamını almalıydım. Benim prensesime bunu nasıl yapabilir?! Kan beynime sıçradı ve kılıcımı Swagy_Girl'e sapladım!

Herkes dehşet içinde bana bakıyordu. Puger birden göz yaşlarına boğuldu. Şevval'i anlatack kelime bulamıyorum bile. Artık ok yaydan çıkmıştı ve bir şekilde görgü tanıklarından kurtulmam gerekiyordu.

Herkes dehşet içinde farklı yönlere koşuyordu. Kendime en zayıf olan Puger'i seçtim. Peşinden koşmaya başladım ve birden bile gözümden kaçtı. Sanırım sinemaya kaçtı. Onu bulmak için bütün salonları aramaya başladım. Tüm salonlara baktım, ve yoktu. On üçüncü salon dışında!

Yavaşça içeriye girmeye başladım, beni görünce attığı çığlıklarla yerini belli etmişti. Onu köşeye sıkıştırmıştım, kaçacak yeri yoktu. Kılıcımı çıkarttım ve ona sapladım.

O artık ölmüştü... Aynı Swagy gibi yerde cansız yatıyordu.

Biri gitti diğer ikisi kaldı. Sıradaki kişiyi düşünürken MariePVP önüme çıktı. Beni görünce nutku tutuldu. Ona doğru koşmaya başladım. Bunu gören MariePVP arkasına bakmadan koşmaya başladı. Koşarken ayağı taşa takıldı. Bunu fırsat görüp aradaki mesafeyi kapattım. 

Şiddetli bir şekilde göz yaşlarına bürünen MariePVP;

-Lütfen beni öldürme! Ben bir şey yapmadım!

diye yalvardı ama gördüklerini değiştiremezdi. Onu da diğer ikisini öldürdüğüm gibi kılıcı sapladım. O sırada MariePVP'nin telefonu çaldı, arayan Şevval'di. Bir an içimden 'Bingo' dedim.

Telefonu açtım ancak hiç konuşmadım, Şevval;

-''Alo Marie neredesin?! Çok korkuyorum, katil her yerde olabilir! Umarım güvendesindir, seni çok merak ediyorum. Beraber olursak onu yenebiliriz bana konumunu at.''

Gülümsemeye başladım, büyük bir kahkaha eşliğinde ''Ava giden avlanır!'' diye bağırdım.

Himalaya mağarasında saklanmıştım, o gelene kadar çok güzel bir ortam hazırlamıştım. Mumlar eşliğinde romantik bir ortam hazırlamıştım. Her şey çok güzel olmalıydı. Çünkü bizim ilk yalnız anımız ve buluşmamızdı. Ama onun bundan haberi yoktu! (hahaha) 

Sonunda Şevval geldi. Marie yerine beni gördüğünde şok olmuştu. Bir an geriye kaçmaya çalıştı. Ama ben o farketmeden çoktan kapıyı kapatmıştım. Geri kaçamadı. Korkudan bayıldı. Uyandığında ona hazırladığım güzel sofrada ağlı oturuyordu.

Ona çok güzel fakat salak olduğunu söyledim. Ona bunca zamandır göremediği aşkımın hesabını soracaktım. Aramızda biraz diyalog geçti. Daha sonra bana yemeğini zor yediğni,ellerini çözmemi istediğini söyledi. Ondan hiçbir kötülük beklemediğim için dediğini yaptım. Fakat sofradan eline eline aldığı bıçakla sırtıma vurdu. Amacım Şevval'i öldürmek değildi sadece onunla yalnız kalmak istiyordum. İstediğim şey sonunda benim olmuştu. Fakat hiç beklediğim gibi olmamıştı. En sevdiğimden darbe yedim. Bunca zamandır hayattan çok darbe yemiştim, fakat hiçbirisi böyle acıtmamıştı. Fiziksel ve duygusal olarak...  

Şok içinde kalmıştım. Sırtımdan kanlar gelmeye başladı. Çok korkmuştum belki de diğerlerine yaptıklarımın acısını çıkarıyordum. Şevval üstümden anahtarı aldıktan sonra kaçmaya çalıştı. Fakat zorda olsa yerden kalkmayı başarmıştım. Şevval'e birden arkasından kılıç saplamıştım. Bunu yapmayı ben de beklemiyordum. Şevval bana neden yaptın dedi. Ben de ona her sevginin fazlası zarardır dedim. Şevval kalbine aldığı darbeyle yerde kıvranıyordu. Son sözü;

-"Aslında seni diğerlerinden farklı görüyordum. Neden bana söylemek yerine bu yolları tercih ettin? Sen gördüğüm en kötü insansın. Senden nefret edi... (ölür)

Bugün yaşadıklarım bir kabus gibiydi. Öldürdüğüm genç hayatları düşündükçe içime keder doğuyordu. Şevval'in söylediği sözler kalbime oturmuştu. Bugün yaşattıklarım sonrasında artık hiçbir şey düzelemezdi. Belki de bundan sonra benim de yaşamama gerek yoktu. Himalaya Dağında bulunan mağaramdan çıkıp aşağıya atladım. Aşağı düşerken tüm hayatım gözlerimin önüne gelmişti. Bunları kimseye yaşatmamalıydım. Hatta kimsenin hayatında olmamalıydım ve en önemlisi Şevval'i asla sevmemeliydim...

WRITER: 

ECE VE CEREN

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 28, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şevval Aksoy seni seviyoruz ..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin