01.06.2020
"Kim Taehyung."
Kelimelerim biraz basit kaçacak lakin, benim zaafım Kim Taehyung.
Öylece elindekilerle ilgilenirken bu kadar tapılası görünmesi, Tanrı'ya yapılan büyük bir haksızlıktı kendi nazarımda.
Çilek rengine çalan dudakları, sert mizacı, keskin çene hattı ve özenle, tel tel dizilmiş saçları.
Nadide insanlarda bulunan özelliklerin hepsi onda toplanmıştı âdeta.
Sigara içmek için çekildiğim eski binanın köşesinde, kül rengi saçlarıyla gördüğüm ilk sefer canlanır çoğunlukla gözümde.
Sigaralar, benim için önemliydi. Çünkü bizi uzun süre boyunca birbirimize bağlayan o ince dallardan başka bir şey değildi.
Günün sonunda hep aynı saatlerde, dağılmış kıyafetleri ile yanıma gelir kalın sesiyle sigaram olup olmadığını sorardı.
Kimsenin bulunmadığı yerleri kendine mesken edindiğini düşünmeyin. Asosyal bir tip değildi Kim Taehyung fakat sosyallikten de uzaktı.
Tuhaftı. Tuhaf bir havası vardı. Belki onu çekici yapan biraz da buydu.
Ben onun hayatına dair bir çok noktayı ezbere bilirken kendisinin hakkımda bildiği şeyler sayılıydı, ismimi ağzına almaya dâhi tenezzül etmezdi Kim Taehyung. Belki uzun geldiğinden, belki soyadıma âşina olduğundan.
İyi bir içiciydi tahminimce fakat asla fazla içmez, ipin ucunu kaçırmazdı.
Anlattıklarımdan serseri biri olduğunu çıkarmayın. Çünkü Kim Taehyung sanata ve Fransız Edebiyatının günümüze kadar getirdiği kalın kitaplara âşıktı.
Yönelimini bilmesemde erkeklere karşı bir ilgisi olduğunu açıkça belli etmişti izlediği filmlerdeki gibi bir ilişkisi olsa belki iyi olabileceğini söylemesiyle.
Şu an, her gün olduğu gibi onunla sigaramı paylaşırken tek kelime etmemiş, sadece harekete bağlı eylemleri gerçekleştirmiştik ve bu o konuşana kadar böyle ilerlemişti.
"Ne düşünüyorsun Jeon?"
Dikkatimi dağıtan kalın ve güzel sesi kulaklarıma ulaştığında, dudaklarım arasındaki sigarayı parmaklarıma yöneltmiştim.
Başım olduğu tarafa doğru yavaşça dönerken bedenimi de hareket ettirmiş, omzumu küçük çatlaklar olan duvara yaslamıştım.
Sessiz ortama duyulacak seviyede bir nefes bıraktığımda odağı olan duvar menzilinden çıkmış, beni taklit ederek dönmüş ve kolunu uzun süredir sırtının yaslı olduğu duvara dayamıştı.
Parmakları nazikçe çeneme dokunurken alışkanlığı olduğunu bildiğim hareketi tekrarlamış, dilini defalarca dudaklarının üzerinde gezdirmişti.
"Eski şarkılara farklı bir ilgi besliyorum."
Kim Taehyung'un sevdiğim bir yanı da buydu, konuyla ne kadar ilgisi olmasa bile kendi hakkında bir şey paylaşır, sormamı beklemezdi. Tercihleri hem çok farklı hem de çok klasikti. Biraz nostajik olmakla birlikte kendine özgüydü.
Kim Taehyung ve ben yakın değildik. Arkadaş değildik. Bana karşı herhangi bir şey hissetmiyordu benim aksime.
Kim Taehyung benim en vazgeçilmez alışkanlığım olmasına rağmen onun için sadece maliyetsiz bir iki sigaradan ibarettim.
"Geç oldu Jeon, gidelim en iyisi."
Çok zaman geçirmeden onaylar bir biçimde tepki vermiş, başımdaki bereyi düzeltmiştim. Kim Taehyung el sallayıp geriye doğru uzaklaşırken irislerimin odağı olmuş daha sonradan gözden kaybolmuştu.
Belli belirsiz dokunuşları bedenimi uyuşturuyordu.
Saniyelerdir tuttuğumu fark etmediğim nefesimi vermiş, dişlerimi sertçe alt dudağıma bastırmıştım.
Beni yakıyor, küle çeviriyor ve yeniden oluşturuyordu. Tanrıya bu güzelliği dünyaya hediye ettiği için saatlerce tapınmak istiyordum.
Gerçek şu ki, Kim Taehyung beni fena etkiliyordu.
Düşünebileceğinizden daha fazla.
Ve Kim Taehyung hatırlamak istediğim her şeydi.
__
Nasıl ilerler bilmiyorum, anlık bir heves ve ilhamla yazdığım satırlar hakkında fikrinizi almak, bunlara göre daha fazlasını vermek isterim.
Keyifle okumanız dileğiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette / Taekook
FanfictionKim Taehyung için bir iki maliyetsiz sigaradan ibarettim. 01.06.2020