03.06.2020
Bir hafta;
Bir haftadır Kim Taehyung'a dair en ufak hareketlenme yoktu.
Bir haftadır onu bekliyor, ona ayırdığım sigaraları kendimi zehirlemek adına yakıyor ve ciğerlerimi işgal etmesine izin veriyordum.
Ondan uzak kalana dek, bağlılık seviyemin kafayı yeme düzeyine yükselebileceğine ihtimal vermiyordum.
Kim Taehyung yokluğuyla sadece bir haftada beni dağıtmıştı.
Bu sevgilinizden ayrılmanız taktirinde gireceğiniz ruh hâlinden elbette daha beterdi. Çünkü bir yerde onu unutmak zorunda olduğunuzu bilir ve yeni insanlara, yeni uğraşlara yönelirdiniz. Lâkin Kim Taehyung bu kategoriye yaklaşmıyordu bile.
Hiçbir şey olduğumuzu pekala söylemiş olabilirim fakat onun benim için bir çok şey olduğunu da eklemiş olmalıyım.
Bu yüzdendir ki geleceğine olan inancım beni esir almış, geç saatlerde gözümü korkutacak derecedeki döküntü yapının, her zaman sigaralarımızı içtiğimiz kısmında paketimi yarılamaya yakınlaşmıştım.
Bitmişlik bedenimi ele geçirmiş, sesli şekilde iç çekmeme sebep olmuştu.
Bir müddet daha beklemenin ardından gelmeyeceğini az çok çözmüş olan düşüncelerim, mantık ve isteklerimle birleşmiş, üşümüş olmanın da verdiği hisle beni ayaklanmaya itmişti.
Adımlarım yavaş hareketlerle ilerlerken arabama ulaşmış, son bir kez arkamda bıraktığım yere bakmamı sağlamıştı.
Birkaç küfür mırıldanıp arabanın kapısını açarken binmiş, sertçe kapatarak geriye yaslanmıştım.
Beni mahvediyordu.
Siktiğiminin herifi beni mahvediyordu.
Şu an hangi cehennemde, hangi sikik işi yapıyordu hiçbir fikrim yoktu fakat rahatlamaya ihtiyacım olduğunu biliyordum.
Bu sebeple hızlı bir biçimde evime sürmüştüm. Rahatsız edici komşularımın olmaması için kilometre başı Tanrı'ya yalvarmıştım kısık müzik eşliğinde.
Yine de Tanrı bu sefer orada olmaları gerekmiş gibi bu dileğimi pas geçmiş, sıkıntılı bir biçimde saçlarımı geriye ittirmeme sebep olmuştu.
Apartmana doğru ilerlerken içeri girmiş, doğruca bana gelen adamla adımlarımı yavaşlatmıştım.
"Misafirin var sanırım Jeongguk?" Dedi soru sorar gibi bir sesle.
Bunun nedenini tabii ki çözebiliyordum. Taşındığım son iki yılda kimse gelmemiş, gelse bile gören olmamıştı.
İçimi dolduran umut kırıntılarıyla emin olmak adına dudaklarımı aralamış ve mırıldanmıştım.
"Nasıl biriydi?"
Dudaklarından tek seferde dökülen kelimelerle, gri saçları olduğunu söyleyen komşum nefesimi tutmama sebep olmuş, acele bir teşekkür ile onu arkamda bırakmıştım.
Asansörü ikinci seçeneğe atarken merdivenlerden hızlı bir biçimde çıkarak daireme doğru ilerlemiştim.
Bacakları ileriye doğru uzanmış ve şapkası kafasına çekilmiş tanıdık beden nefeslerimi sıkılaştırırken hızlanmıştım.
Duyduğu sesler sebebiyle kafasını kaldırırken patlak dudağı ve kaşı ile göz göze gelmiş, yanağındaki çürük veremediğim nefesi ağzımın içine hapsetmeme yol açmıştı.
Gözleri beni süzerken kafasını bir miktar kaldırmış ve dudaklarını birbirine bastırarak gülmüştü.
" Uzun geceler. İzin verin hissetmeme, düşüyorum.. düşüyorum. Işıklar söndü. İzin verin hissetmeme.. "
Tanıdık şarkıyı mırıldanan derin sesi nefeslere dönüşmüş ve sarhoş eden bir biçimde kulaklarıma ulaşmıştı.
"Hiç sigaran var mı Jeon?"
_____
Merhaba.
Nasıl olduğunuzu sormak istiyorum.
Bu kitaba hiçbir umutla başlamış değilim. Yine de güzel bir biçimde ilerletmeye çalışacağım.
Sadece nasıl gittiğine ilişkin düşünce ve fikirlerinizi belirtmenizi rica ediyorum.
- Cigarette
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette / Taekook
FanfictionKim Taehyung için bir iki maliyetsiz sigaradan ibarettim. 01.06.2020