0.1_I think the killer

85 10 38
                                    

Multi Medya} Kim Taehyung

"Karanlık oda"

_sanırım katil

"Şimdi yanlızca sorularımıza cevap ver tamamı?" Eun sandalyeyi ters çevirip kollarını yaslayarak oturmuş bekçıden cevap bekliyordu. "Tamam" dedi bekçi kısa cevabıyla. Eun gözlerini hemen yanında dikilen Jimin'e çevirip ilk soruyu sorması için bir bakış attığında, Jimin anlayarak ilk sorusunu sordu.

"Tavşan maskeli adam cesede dokundumu yani incelemekten kastın neydi." Jimin sorusunu sorduğunda bekçi biraz düşündü. Gözünde canlananlarla anlatmaya başladı.

"Ben gördüğümde dakunmamaştı yani öncesini bilmiyorum. Önce cesedin yüzüne baktı yere eğilip. Sonra kollarına ve bacaklarına baktı. Ben feneri tutuncada gitti." Eun başını birkaç kez salladı. Olanları idrak etmeye çalışıyordu.

"Peki cesede sen dokundunmu." Bekçi anında başını iki yana sallamıştı. "Hayır hemen sizi aradım." Jimin biraz gözlerini tavanda gezdirip düşündü. "Peki son bir soru daha şu maskeli adamın elinde bez veya herhangi birşey varmıydı"

Bekçi yine başını iki yana salladı. "Yoktu galiba varsade görmedim" Jimin başını salladı. "Gidelim Eun. Sizi birkez daha sorguladıktan sonra parmak izinizi alıp bırakacaklar" bekçi başını salladıktan sonra iki arkadaş sorgu odasından çıktı.

"Çok yorgunum çok" Eun Jimin'in tek koluna sarılmış onunla ekip odasına doğru yürüyordu. "Birde bana sor sanki tek ekip bizmişiz gibi her dosya bize geliyor" Eun başını sallarken yapıştığı kolu bırakıp odanın kapısını açtı. Girdiği anda kendi masasının sandalyesine yığılmıştı. Jimin'de öyle.

Tae bakışlarını gelen ikilide gezdirip tekrar bilgisayara çevirdi. "Ben acıktım siz?" Dedi gözlerini bilgisayarın ışıltılı ekranından ayırmadan. Jimin ağzını açmaya hali kalmadığından elini kaldırdı yanlızca.

Eun cebindeki telefonu çıkartıp yüklü yemek uygulamalarından birisine girdi. "Pizza söylüyorum o zaman yanınada kola" Jimin başını sallarken Tae "tamam" diye cevap vermişti.

Eun sparişi verdikten sonra telefonu cebine sokuşturup göz kapaklarını kapattı. "Saat kaç" dedi. Az önce elindeki telefondan bakmak aklından bile geçmemişti. "Gece iki buçuk" Tae önünde bilgisayar olduğundan yanıtlamıştı. Zaten Jimin kim bilir kaçıncı rüyasındaydı.

Yaeım saat içinde odanın kapısı tıklanmıştı. İçeri elinde üç kutu ve birde poşet olan genç girdi. Eun hemen ayaklarını toplayarak ayağa kalkıp elindekileri koltuğun önündeki orta sehbasına bıraktı.

Jimin seslere uyanmış bir şekilde gözlerini açmadan vüzdanındaki herhangi bir kartı uzattı. Eun elindeki kartı alırkan küçük bir kahkaha atmıştı. Jimin hemen gözlerini açtı hesabı masaj salonu kartıylamı ödeyeyim Jimin."

Eun kahkaha atarken Tae gözlerini bilgisayardan ayırmadan sırıttı. Jimin elindeki kartı cüzdanına sokuşturup banka kartını uzattı. Adeta ışık hızındaydı. "Al ve kes sesini Eun" Eun hala gülerken gence kartı uzattı. Genç temassız bir şekilde hesabı aldıktan sonra çıktı.

Eun hala kahkaha atıyordu. "Jimin bana fena yakalandın. Bir yıl unutmam ben bunu" Eun hala kahkaha atarken iki oğlan koltuğa yerleşip kutuları açmakla meşguldü. "Erkeyim ben erkek sanane ya"

Eun hala kahkaha atarken koltuğun bir köşesine oturdu. "Hıhı tamam adresi aldım bi ara seni basmaya gelicem" Jimin kaşlarını çatarken yemeğe başlamıştı. Eun sonunda gülüşünü durdurduğunda o da yemeğe başlamıştı aksi taktirde Tae tüm masayı silip süpürecek şekilde yemek yiyordu.

"Yavaş Tae yavaş" Eun ağzındakilerle konuştuğunda önündeki koladan bir yudum aldı. "Ne yapayım kahvaltıyı bile doğru düzgün edemiyorum Bat Heo sağ olsun bir günde iki dosya" sözlerini bitirir bitirmez bir pizza diliminide ağzına sokuşturdu Tae.

...

Sabah ilk ışıklar ekip odasının camına vururken Eun ve Jimin omuz omuza uyumuşlardı. Tae ise yine masasında oturmuştu fakat bu sefer o da uyumuştu. Dün akşamdan kalan pizza kartonları hala aynı yerinde masadaydı.

Kapı aniden bir gürültü ile açıldığında Eun ve Tae uyanmış gördükleri kişiyle hemen ayağa dikilip hazırola geçmişlerdi. Eun Jimin'in hala uyuduğunu fark ettiğinde omuzundan itekleyerek onu uyandırdı. Zaten o da gelen kişiyi gördüğünde hazırola geçmişti.

"Bu haliniz ne böyle sizi uyuyun diyemi işe alıyoruz telsizlerinizidemi duymuyorsunuz" Eun masadaki telsizine baktı dün onu kapattığını hatırladığında içinden kandine sözvüyordu tabi karşılarındaki Bay Heo'ya da.

"Tabi duyamazsınız işten kaytarmak için bemde telsizimi kapatsam bende duyamam değilmi" Jimim sinirden dişterini dudaklarına bastırırken Eun uykudan kurumuş dudaklarını yalayıp konuştu.

"Bay Heo dün uyumadık ve ondan önceki gecede çok yorulmuştuk ve sizde izin vermeyinde telsizlerimizi kapatıp biraz uyuduk" Eun sözlerini bitirdiğinde iki oğlanda onu desteklemek için başını salladı. Bay Heo baş parmağını öne getirip salladı. "Bu seferlik affediyorum fakat bir daha olmasın"

Bay Heo odadan çıktığında Jimin ve Tae kalktıkları yere oturdular. Eun telsizden gelenleri merak ettiğinden telsizi açıp konuştu. "Problem nedir tekrar ederimisiniz" biraz beklediğinde ses gelmişti.

"1306, 5674 konuşuyor dünkü cesadin bulunduğu yerde bir ceset daha bulundu bu seferki erkek ve sanırız katil"

Evett cesedin kime ait olduğunu tahmin edin

Kitabın işleyişi güzelmi?

ᴅᴀʀᴋ ʀᴀʙʙɪᴛ【ᴊᴊᴋ】Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin