Sen Yağmurları Sevdiğinden,

3 1 0
                                    

Can Ozan~Sar Bu Şehri

Elimde tuttuğum kahve kupasını usulca masama bıraktım.
Parmaklarım yorgundu, özlem ve bir miktar da ona dokunamamanın verdiği çaresizlikle sızlıyorlardı.

Gülümsemeye çalıştığımda kalbimi darmaduman eden acıyı yok sayamadım.
Yüzümde baş gösteren, filizlenmek için can atan tebessümü soldurdum.
Bugün de bir salisede ölü oldum.

Deri defterin kapağını korkak bir edayla açtım.
Yine aynıydı... İsimlerimiz ve onun güzel imzası...

Dişlerimi sıkarak beni çizdiği tüm sayfaları inceledim.
Hepsi özenle üzerinde durulmuş birer yapıttı.
Şaheseri özel yapan ben değildim, onun ellerinden geçen kalemin ucundaki mürekkepti.
Bir damla mürekkep, kalbime damladı.
Siyah, katran karası rengi damarlarıma sıçrayarak beni çürüttü.

Neden bu haldeydim, neden ölmüştü?
Neden kabullenememiştim gidişini?
Çok mu koymuştu dönmeyişi?
Dört senedir sürüyordu bu hasret, bu kavuşamayışım...
Neden ölmüyordum?
Beni yaşama bağlayan, hayatı hakettiren neydi?
Koca bir boşluk...

Defterin deriyle kaplı kapağını kapattım.
Yaralarımın üstü kapanmadı.
Kulpundan kavradığım kahve dolu kupayı dudaklarıma dayayarak ufak bir yudum aldım.
Gözlerimi kapattığımda zihnimde canlanan siması, bana çok şey anlatıyordu.
Dinlemek istedim, gerçekten.
Hergün daha da çok canımı acıtan, öldürmeyen bu sızıyla başetmek istedim.
Yapamadım, azrailimi hiçe sayamadım.

Bakışlarım açık duran pencereyi gitti.
Sahi, en son ne zaman örtmüştüm ki o pencereyi.
Son dört yıldır açıktı,
tıpkı sonsuzluğa kapanmayı arzulayan gözlerim gibi...
Yağmur kokusu ciğerlerime nüfuz ederken bu kokuya bulanmayı diledim.
Cesedim çürüyene kadar, ruhum bedenimi terk ettikten sonrasına kadar o toprakta gömülmeyi istedim.

Kahve kupası ellerim arasından kayıp yere düştü.
Paramparça oldu,
tıpkı yere göğe sığdıramadığım aşkım gibi...
Kupanın tuzla buz olan parçaları zihnimin en ihtilal köşelerine saplandı.
Boydan boya kestiği, hançer misali düşüncelerimi deştiği acı tamamiyle bana aitti.

Dudaklarıma yerleşen tebessüm; şeytanın inine sinsice kıvrılan günah misali yakıyordu.
Gerçekten de yanmayı düşledim...

Kupa parçalarının bir kısmıysa ayaklarıma battı.

Sevdiğim,

sana geleceğim yollar diken diken batıyor,
Hayır yanılıyoruz sevgilim!
Onlar benim pranglarım, ayağıma batan parçalar ise senin hasretin.
Dudaklarıma yuva yapmış bu tebessüm de ne böylesi?
Sahi, kaç günü eskittim gidişin ardından?
Kaç gece uykusuzluğum baş gösterdi, şimdiki gibi?
Ölümü arzulatıyor güzelliğin.
Ben sarhoşum bilirsin,
Sen misin güzel olan, yoksa kafam mı?
Kafamdan bile daha güzelsin.
Bilirim, duysan kızarsın; koskoca adama güzel dediğim için.
Ama elden gelmiyor ötesi veya berisi. Kalbin bir kelebek!
Özgür, bir günlük ömrüne umudu sığdırmaya çalışan bir kelebek...
Ve kalbim bir avcı.
Umarsızca ve bencilce istiyor kalbini, kelebeğini!
İlk önce avcuma, sonra kalbime konuyorsun.
Parmaklarıma yapışan kanatlarının pulu oluveriyor, düşüncelerim seninle bulanıyor.
Kanatların ahenkle uçuşuyor.
Elimde kalıyor kanatlarının tozu, pulu.
Gitmek istiyorsun, seni engelleyemiyorum.
Bilirsin, pek bir hoşuna gider bir günlük ömrüne sığdırdığın vedaların...
Gitme istiyorum.
Ellerimi uzatıyorum, parmaklarım kavrıyor kanatlarını.
Yaralı bir av misali çırpınıyorsun ellerimde.
Bırakmıyorum...
Sen gitme benden diye, sıkıyorum ellerimi; kapatıyorum avuçlarımı özgürlüğüne.
Bir gününü elinden alıyorum, ömrünü senden çalıyorum!
Sen ölüyorsun, ne kadar naifsin.
Rüzgar savuruyor kanatlarını, düşüyorsun avuçlarımdan boşluğa.
Parmaklarımda ve avuç çizgilerimde sadece parçalanmış kanatların kalıyor.
Rüzgar seni benden alıyor, tıpkı bir zamanlar saçlarını savurduğu gibi.
Ah, saçların!
Kor ateşi ruhuna yamayan güzel saçların.
Gidişin ölümüm, gelmeyişin kefenim...
Sen yağmurları sevdiğinden bu bedelim...

Deri defterin sayfalarını çevirmeye devam ettim.
Dayanamayacağımı anladığımde sinirle öne atıldım ve defteri kapattım.
Benim özgürlüğüm de bu kadardı işte.
Kaçmalarıma ve korkaklığıma kadar...

Benden gitmişti, gelemiyordu.
Ben neden gitmiyordum öyleyse?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 01, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Saçların Avutur RüzgarlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin