You Coincidence Texting ▪ Sope [Tamamlandı]

43

Kapının çalmasıyla kapıya doğru yürüdüm Yoongiyi görünce içeri dalmasını beklerken bu sefer gülümsememiştim bile içeri girmesi için bir adım geriye atım hafif gülümsedim saçlarımı karıştırıp içeri girdi, Içeri girmesiyle kapıyı kapatıp peşinden salona ilerledim. Jiminin yukardan sesini duydum

"Kim gelmiş?"

Yoongiye dönüp yukarı adımlarken konuştum

"Yoongi geldi, müsait misin? İçeri gireyim."

"Ne?! Bir dakika hayır, tek sen mi gireceksin, nerde şuan??"

"Yanımda, tabiki o da benimle birlikte girecek"

Kapının önünde bekliyorduk, ona baktım ve ellerini arkasında birleştirmişti, benim ona dönmemle gülümsedi, Jimin'in kapıyı açmasıyla Jimin'e döndüm. İlk bana ve sonra Yoongiye dönmüştü, ona bakıyordu içeri girip yatağa oturdum

"Napıyorsun burda kaç saattir"

Yoongi peşimden girip Jimin'e bakmaya başladı, Jimin de bir bana bir Yoongiye bakıyordu

"Banyo yapıyordum ve yeni kıyafetler giydim işte, saçımdan belli değil mi?"

Konuşurken hafif gülümsedi, kafamı Yoongiye çevirdim ve o da bana bakınca başımı salladım

"Ne? Öküzün trene baktığı gibi"

"Sen bana öküz mü dedin?"

"Neden üzerine alındın, o bir tren olmadığına göre..??"

Jimine döndü ve tekrar bana baktı

"Laf sokmaktan vaz geçmiceksin değil mi?"

Kollarımı geriye atıp kaşlarımı kaldırdım, Jimin gülümsemeye başlayınca ona döndüm

"Tartışmanız bile çok güzel"

Gülümseyip Yoongi'ye baktım

"O bu falan değil de o yazdıklarından sonra hâlâ yüzüme bakabiliyor mu diye ona bakıyordum"

Jimin konuşmaya başladığında ona döndüm, yüzündeki gülümseme birden düşmüştü

"Birini sevmek suç değil, hem artık sevmiyorum ne var bunda, gelmiş konusunu açıyorsun"

"İstenmediğin yerde durmazsın diye düşündüm"

Dediği şeyle Yoongi'nin ayağına vurup ayağa kalktım ve Jimin'e döndüm

"İşinden ayrıldığı için saçmalıyor"

Ona dönüp konuşmaya devam ettim

"Hem burası benim evim, kimin kalıp kimin kalmicağına ben karar veririm"

Piç bir şekilde bana gülümsemeye başladı

"Ikimizin evi sanıyordum, iyi hafi bakalım"

Jimin odadan çıkınca ona bakıp peşindne yürüdüm

"Jimin dur!, beklesene?"

Bana döndü

"İstenmediğim yerde durmam"

"Jimin ben seni istemiyorum diye bir şey demedim"

"Sevgilin öyle diyor ama, kıyafetlerini geri getiririm merak etme"

Yüzü sinirliyken birden üzülmüstü ve evden çıkıp gitti, Yoongi'nin yanına gidicekken arkamda görünce üzerine bir adım attım

"Hep senin yüzünden! Neden ona böyle davranmak zorundaydın, neden öyle yaptın? O benim ar-"

Sözümü kesip eliyle ağzımı kapattı

"Kafamı şişiriyorsun, bağırmasana"

Kolundan tutup inirdim elini ağzımdan çekmesini sağlayıp kollarımı bağladım sakin bir şekilde tekrar konuştum

"Neden böyle yaptın?"

"Yanlız kalmamız için"

Piç bir şekilde gülümsediğinde omuzundan ittirdim

"Aptal ama o benim arkadaşım"

"Sen bir şey yapmadın, bana sinirli olacaktır, hâlâ arkadaşsınız, hatta kıyafetlerini bilr sonra getirecekmiş, ne diye sinirleniyorsun"

"Ya senin sorunun ne? Ben kıyafet derdinde miyim sence?? Ona yaptıklarına bir bak"

"Yine bağırıyorsun, kafam ağrıyor off"

Beni omuzumdan kenara itekleyip koltuğa doğru ilerleyip yattı

"Babanın döşeği gibi yayılmayı kes! Çık yatak odasına yat"

Konuşurken yanına gittim

Bana bakıp ayağa kalktı

"Gel beraber gidelim"

Yanıma gelip elimi tuttu, elimi çekip omuzundan itekledim

"Tek başına git"

Bana gülümseyip elimden tutup odaya çekiştirdi, yatağa yatıp yana kaydı ve yanını gösterdi

"Sadece uyuyacağız, yorgunum hadi"

Göz devirip yanına yattım, kolunun birini üzerime atıp sarılınca bende ona dönüp yüzünü izlemeye başlamıştım, gözlerini kapatmıştı, yüzü çok güzeldi, çok güzel gülümsüyordu, istemsizce benimde gözlerim kapanmış ve uyumuştum