4.bölüm

5 0 0
                                    

Kayıt için gerekli olan evrakları Türkiye'ye geldiğim 2.gün okulala getirmiştim. O yüzden metroyla okula nasıl gidileceğini öğrenmiştim. Kendimi hiç kasmadan rahatlıkla metroya doğru yürüdüm. Sitenin en güzel özelliği metroya yakın olmasıydı galiba. Metroya bindiğimde  Kulağımda kulaklık  şarkının ritmine göre duygu değişimleri yaşayarak eğlenceli bi yol geçirdim kendimce. Metro Şafak üniversitesine en yakın durağa geldiğinde indim ve okula doğru yürüdüm. Kalbimi sevinçten uçurtan burda olmak için biletim olan üniversite öğrenci kartımı girişte okutarak kampüsün içine girdim. Hala kulağımda kulaklık dinlediğim müziklerin etkisiyle hafif dansçı havasında kendi fakülteme doğru yürüdüm. İlk gün heyecanı olarak 1saat erken gelmiştim okula. Kendi fakülteme doğru yürüdüğümde etrafta uzun bi tatil sonucu arkadaşlarıyla takılmak için erken gelen bir sürü öğrenci olduğunu gördüm. Özel üniversite olduğu fakülte önüne çekilmiş efsane ötesi arabalardan bile anlaşılabiliyordu. Zaten burssuz bi şekilde buraya bu parayı verebilecek ailelerin bu arabaları çok sorun edeceğini sanmam. Sabah Kahvemi içmiş ve kafein ihtiyacımı karşılamıştım zaten. Kantine geçip kendime bir çay aldım ve kantinin terasına geçtim. Öğrenciler olsada teras geniş olduğu için bi çok boş masa vardı. Hafif gölge bi masa seçtim ve oturdum kulağımdaki kulaklıkları çıkarttım ve kafamın içindeki sesleri susturdum. Güzelce masaya yerleştikten sonra çantamdan sigara ve çakmağımı arama çalışmalarına başladım. Kısa bi süre sonra çıkarttığım sigaramı yaktım. Yurt dışında çevremde ki arkadaşlarımın ne kadar Türk olsada bi çoğu orayla uyum sağlamış ve buranın yaşam tarzına göre biraz daha rahat davranıyorlardı. Onlar için içki daha normaldi ama ben kafam atınca ya da ortam olunca tek tük içenlerdendim. Bu yüzden  içki içip kafayı bulmaktansa sigara içmeyi tercih ettim. Tek başıma oturduğum için sürekli içimden konuştuğumu farkettim ve artık iç sesimin susması için etrafı incelemeye başladım. Bi yandan Sigara içerken bi yandan da yavaş yavaş kalabalıklaşmış masaları inceliyordum. Bi çok kişi kendi arkadaş gruplarıyla hasret gideriyor. Tek tük bi kaç kişide ya sevgilisiyle ya da kız kıza takılıyorlardı. Etrafa bakınca kendi sınıfımdakilerin kimler olabileceğini düşündüm.Sınıfımdaki Bi çok kişi hazırlıkta tanışıp arkadaş olmuşlardı muhtemelen. Ben hazırlık geçme sınavına girmiş hazırlığı direkt geçmiştim. O yüzden burda bi çok kişinin 2.yılı benimse ilk yılım olacaktı. Artık sınıfa gitmem gerektiğini düşünerek yavaş yavaş toplandım ve kalktım sıramdan. Sınıflar bi üst katta olduğu için kantinin çıkışına doğru yürüdüm. Kapıyı açtım ve kapıdan çıkarken benim tam tersime içeri girmek isteyen biriyle karşılıklı kaldık bi an. Kafamı kaldırıp kibarca yol vermeyi planladım ama gördüğüm yeşil gözler benim için geç yerine dur etkisi yaptı. Yakışıklı erkekler Amerika'da mı demişlerdi? Peki yıllardır gördüğüm Amerikan erkekleri şu yeşil gözlerin bende yaptığı etkiyi neden yapamadılar. Karşımdaki esmer güzelide benim baktığım süre boyunca bana baktı galiba çünkü hala yüzüme doğru tepki vermemi istercesine bakıyordu. En sonunda kapıyı biraz daha açarak geri çekildi ve çıkmam için öncelik verdi. Bende kendime gelmem gerektiğini düşünerek toparlandım. Çantamın kulpunu biraz daha omuzuma çektirdim ve Açılmış olan kapıdan çıkarken bi an olduğum yeri karıştırdım.  thanks! Diyerek yanından geçip yürüdüm. Söylediğim an bile zaten hatamı farketmiş kendimi pelinsu gibi hissetmiştim. İngilizce konuşmak değildi utandığım ama teşekkür ederim demek varken alakasız bi şekilde başka bi dilde teşekkür etmek çok saçma bi hareketti. Başkaları için hafif bi yanak kızarıklığı ama benim gibi kızıl olan biri için batan güneş kadar kızıl yüzümle merdivenleri çıkmaya başladım. Kendi sınıfıma girdiğimde büyük bi amfiyle karşılaştım az çok öğrencinin olduğu sınıfta bazı kişiler toplu oturmuştu büyük ihtimalle tahmin ettiğim gibi  hazırlıkta tanışmışlardı yoksa kimse ilk gündem bu kadar yakın olamazdı bence. İlk günden kendimi insanlardan uzak tutmamak için göz göze geldiğim herkese hafif bi tebessüm edip orta sıraların biraz arkasındaki sıralardan birine geçip oturdum. Ve ilk ders başlayana kadar İstanbul'da gezilecek yerler listesi çıkarmaya başladım. Benim için bu şehrin güzel anılar biriktirmesini diledim sessizce.

Karsu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin