BÖLÜM 2

261 39 6
                                    

"Emin misin Yoonie? Bak istersen cidden seninle geliriz."

"Eminim Baek! Sadece kıyafetlerimi alıp geleceğim. Abartmayın lütfen."

"Ama-"

"Dinlemiyorum sizi! Bay bay!"

Hızla evden çıktı ve arkadaşlarının ona seslenmesini umursamadan evine gitmek için yol aldı. Arkadaşlarını seviyordu ancak bazen çok endişeli oluyorlardı. Yoongi bu hallerine gülümseyerek karşılık veriyordu.

İç çekti ve sakin adımlarla evine yürüdü. Düşünceliydi ve gittiği yola pek dikkat etmiyordu. Yine o sokağa girmişti. Gündüz olsada ürkütücü bir sessizliği vardı. Yoongi bunun farkında varıp etrafına baktı. Gerginlikle yutkunarak adımlarını hızlandırdı. O sokağı görünce ise durmuştu. Tereddütle adımlarını oraya yönlendirdi. Temkinli hareket ediyor herhangi bir tehlikeye karşı siper alıyordu. Sokağa tam girecek iken duyduğu bir kaç kahkaha ile geri adımlamıştı. Başını duvara biraz yaklaştırıp sokaktakilere baktı. Esrar alan bir kaç kişiyi görünce dudaklarını büzerek hızla ordan ayrıldı.

O panteri görebileceğini düşünmüştü ancak hayalleri tuzla buz olmuştu.

Kısaca dudak büzerek arkasını döndü ve hızlı adımlarla olduğu sokaktan çıktı. Kalabalığa karıştığı an ise üzerine dönen bakışlar onu rahatsız etmişti. Umursamadan yürümeye devam etti ve cebinde ki anahtarı yokladı. Ailesi evde olmayabilirdi ve bu yararına olurdu.

"Merhaba ahjussi!"

Neşeyle, köpeğini gezintiye çıkaran adama selam vermiş ve kendine gülümsediğini görünce önüne dönerek yola devam etmişti. Yürürken ise kulaklığı yanında olmadığı için içerliyordu. Aklına başka şeyler getirmeye çalışarak bir kaç sokak ötedeki evine yavaşça adımladı. O eve girmek ürkmesine sebep oluyordu. Babası evdeyse cehennem de gibi hissediyordu. Dudağını ısırmasına engel olmazken evin sakin görüntüsünü incelemişti. O sırada ise anahtarını şortun arka cebinden alarak basamakları çıkıp kilide yerleştirdi ve hızlıca açarak içeriyi yokladı görebildiği kadarıyla.

"Anne? Baba?"

Mutfaktan gelen takırtılarla yutkunmuş direk odasına çıkan merdivenleri adımlamıştı. Odasının kapısını kapatarak derin bir nefes aldı ve yatağın altından küçük valizini çıkardı. Yatağın üzerine de kıyafetlerini dizerek en sevdiklerini seçmeye başladı. Yaklaşık yarım saatin ardından işi biterken odasının kapısı açılmıştı. Bedeninden ufak bir titreme geçerken kapıya bakıp annesiyle göz göze geldi. Kadın kapı pervazına omzunu yaslamış kollarını çaprazlayarak oğluna bakıyordu. Yoongi istifini bozmamaya çalışarak önüne dönerken valizin kapağında ki fermuarlı kısma iç çamaşırlarını yerleştiriyordu.

"Nereye gidiyorsun?"

Sanki cevabını biliyormuş gibi sorarken Yoongi kısaca arkadaşlarına gideceğini söyledi. Orta boyutlarda ki sırt çantasına bir kaç krem koyarken annesinin alaylı kıkırdaması kaşlarını çatarak ona dönmesine sebep olmuştu.

"Demek arkadaşlarına öyle mi?"

"Ne ima ediyorsun söylesene anne? Benimle açık konuş.."

Kadın kibirli bir gülümseme sunarken bakışlarını kaçırmış çantasına masada duran makyaj malzemelerinden bazılarını atmıştı. Hemen ardından ise şarj kutusunu almışt. Yedeğine 3 tane güç aleti koyarken annesinin cümlesi onu şaşırtmıştı.

"Sevgiline gittiğini biliyorum."

"Ne sevgilisinden bahsediyorsun? Benim sevgilim yok."

"Yalan söyleme bana. Arkadaşlarının annesiyle konuşurken onları duydum."

PANTHER-YOONMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin