Yoongi karışmış kafasıyla Baekhyun'un odasında oturuyordu. Olanları herkese anlatmıştı. Salon gerginlikle bezenince dayanamayarak arkadaşının odasına çıkmıştı. Aklı karışıktı. Aklı fazla karışıktı. Panter o adamın olabilirdi. Kemiklerin başka bir açıklaması olamazdı. Ya bu adam gerçekten manyaktı ya da panter besliyordu ki bu da manyaklık oluyordu ona göre.
Tanrı aşkına! Kim böyle bir tehlikeye girsin ki?!
Park Jimin bu hayvanı bebekliğinden beri besliyordu yoksa başka türlü bu kadar uysal bir hayvan olamazdı. Şehirde yaşayamazdı. Kim onu zapt edebilirdi ki?
Park Jimin mi?
Hiç sanmıyordu. Kemikleri anlayabilirdi ancak ya diğer çıkanlar? Onları hiç anlayamazdı ve araştırıp incelediği şeylere göre Park Jimin oldukça sapık biriydi.
Yoongi bir yandan kendini nerden tanıdığını da düşünüyordu. Neden bayıldığı sırada orda olduğunu, arkadaşlarının evini nerden bildiğini düşünüyordu. Tesadüf eseri miydi?
Belki.
❄❄❄
Jimin söyleşiden çıkarak hızlı adımlarla arabasına bindiğinde arkasında kendine ulaşmak için yarışa girmiş kişilerden kaçıyordu. Jungkook da hızla arabaya bindiğinde gaza basarak otoparktan çıkmıştı. Derin bir nefes aldı ve evinin yoluna doğru sürdü.
"Ne konuştunuz?"
"Ne?"
"Min Yoongi'yle diyorum, ne konuştunuz?"
"Pek bir şey sayılmaz. Beni bulmak için ceketimi boşaltmışlar."
Konuştukları her şeyi anlatırken yüzünde alaycı bir gülümseme vardı. Jungkook kıkırdadı ve arkasına yaslandı.
"Ah.. bugün çok yorucuydu. Biran önce evime gitmek istiyorum."
"Ne?"
"Ne? Bir dakika? Ne?!"
Jimin ani frenle arabayı durdururken telaşla ceplerini kontrol etti. Torpido gözünü karıştırdı hatta arabadaki tüm ceplerine baktı. Yutkunarak geri koltuğa oturduğunda Jungkook küfür ediyordu.
"Nereye koydun onu?!"
"Hatırlamıyorum ki! Tanrı aşkına cebime koymuştum. Bir yere düşmüş olmalı."
Keskin bir manevrayla u dönüşü yaparken okula doğru geri gidiyordu. Okul bahçesinin içinde ki park yerine hızla geçerken öğrenciler tedirginlikle arabaya bakıyorlardı. Park Jimin tehlikeli bir şey yapmıştı. Umurunda değildi. Kendisi daha büyük bir tehlikedeydi. Arabadan hızla çıktılar.
"Jungkook sen müdür ve öğretmenler odasına bak. Ben söyleşi yaptığım yere gideceğim."
"Tamam."
Hızla birbirlerinden ayrılırken endişeli ve aceleci tavırları herkesi meraka sürüklemişti. Yaklaşık yarım saatin ardından ise tekrar arabanın yanında birleştiler.
"Buldun mi Jeon?"
"Hayır."
Aceleyle arabasına bindiler. Ellerini başına koydu ve düşünmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANTHER-YOONMİN
Science FictionVe Min Yoongi ailesinden 1 hafta da olsa uzaklaşmak için lanet bi okul kampına gitti. |YOONMİN|