Bana bakıp pis pis sırıttığında onu gıcık edicek birşey yapamadığımdan dolayı kendimi yiyordum mikayianiden bana dönüp
'' Sen hiç konuşmaz mısın ya!??..''
bunu duyduğumda deliye dönmüştüm ilk olarak bana bunu bilerek yapıyor sonrada benimle arkadaş olmaya çalışıyoru..
'' Bunu kasten mi yapıyosun ??! ''
'' Neyi kasten mi yapıyorum ? ''
'' anlamamazlıktan gelme ! ilk olarak bana bağırdın ben seni takmayıncada benden öcünü almaya çalışıyosun ve inan ban BAŞARIYORSUNN!! ''
biz böyle konuşurken öğretmen birden bize doğru
'' Eğer siz böyle konuşmaya devam edicekseniz biz çıkalım diymi finoya!! ''
bağırdı o anda ben hemen önüme dönüp içimden ' tabi hocam siz beni bununla yanlız bırakın 2 dakikaya döver size geri veririm ^^ ' ben bunları düşünürken mikayi adlı çocuk elini yanğına yastlamış bana bakıyordu ben deli gibi aklımdan birşeyler geçirip kıs kıs gülüyordum çocuk dayanamayıp
'' Eğer böyle kendi kendine gülmeye devam edersen seni herhangi bir kişi deli sana bilir örnek olarak ben.. ''
ters bir bakış atıp
'' ne.?''
tatlı bir biçimde sırıtıp
'' yok birşey''
'' madem söylemiyceksin o zaman kendi kendine konuşma ... ''
mikayi bana bakıp daha çok gülmeye başladı bense şaşkın bir biçimde onu izliyordum gülmesi bittikten sonra öğretmene bakıp dersi anlamaya çalışıyordum ama tabikide birşey anladığımdan değilde konsantre olmaya çalışıyordum diyelim..tam derse odaklandığım sırada zil çaldı ve herkez birden ayağa kalktı ben yavaş yavaş çantamı toplarken kapıda alexandra yı görünce çantama hızla kitaplarımı attım gibi birşey oldu. Kapıdan dhızlıca çıkıp alexandra nın yanına koştum yanına geldiğimdeyse sadece sınıfın kapısından içeriye bakıyoru
'' Alexandra ben geldim artık gidebiliriz..''
''Aaa finoya ne ara geldin.. sen bu sınıftamıydın ki ?..''
''Evet hatta san demeye çalışmıştım..'' 'yalan !!.'
''Kusura bakma .. dikkatim dağılmıştı... ''diyerek tekrar sınıfın içine baktı. Aslında sınıfımız biraz büyüktü sınıfın en uzak köşesinde sınıf araç gereçlerini koymak için bir oda vardı.Alexandra nın gözlerini diktiği yere baktım ve anlamaya çalıştım aslında orda bayağı bir kalabalık vardı aradan birkaç dakika geçtikten sonra jetonum sonradan düştü dört köşeli belli ki -.- gözlerini neredeyse kırpmadan çocuklara bakıyordu ban önüne geçip
'' ALEXANDRAAAA !!! ''
diye bağırdım aslında sesim hem koridorda hemde sınıfta yankılandı. Kalabalığın ortasında bazı kişiler bana baktığına yan gözle onlara bakıp aldırış etmedim alexandra nın yanakları kızardığı belli oluyordu
'' Tamam bağırma sadece gözlerim daldı.. hadi gidelim..''
tam içimden 'sonunda alexandra çocukla beni sonunda tanıştırıcak!!' derkeennn
'' FİNOYAA!! ''
diye bağırdılar arkama yavaş hareketlerle döndüm adı mikayi olan şahıs bana bakıp gülüyordu o bize yaklaştıkça alexandra utanıyordu o sırada ' Sakın alexandra bana tanıştırıcağın çocuk bu deme !! ' içimden bunları söyleyerek yüzümü ekşittim mikayiyse ban bakıp yine aynı o tatlı gülüşünü kullandı tabikide bu gülüşün yapmacık olduğunu herkez anlardı... alexandra ya baktığımda herkezin bunu anlayamayacağını anladım. çünkü bir anda kıp kırmızı olmuştu kekeleyerek
'' F- f-f inoya işte seni tanıştırmaya çalıştığım..''
derken mikayi araya girdi alexandra doğal davranmaya çalışarak sözüne devam etti
'' işte seni tanıştırıcağım çocuğun arkadaşı onun sayesinde tanıştık gibi birşey oldu ve... çocukta seninle aynısınıfta.. ''
ben bu sözleri işitirken kim bilir yüzüm dışardan ne kadar itici duruyordu çünki kendim şekilden şekile giriyordum ^^ ben ve alexandra merdivenlerden aşağıyainmek için yola koyulduk tam merdivenlerin önüne geldiğimizde ben omzumda bir ağırlık hissettim sonrada hızlıca arkama döndüm mikayi ikimizin omzundan tutarak bazı isimler söylüyordu söylüyordu değilde bağırıyordu birkaç dakikamız da orda geçmişti tam ben merdivenlere ulaşmak için çırpınırken arkadan 3 erkeğin bize doğru geldiklerini gördüm bir anda içim kararmıştı alexandraya baktığımdaysa.. o bu dünyada değildi -.- mikayi çocuklara yaklaşıp
'' İşte dediğim kız bu hiç birşey yapmadı ben etkilendim doğrusu..''
'' Bakalım ..!!! ''
sarı saçlı kırmızı gözlü boyuda biraz küçük bir çocuk dibime girim kulağıma
'' Sırrını biliyormusun..? ''
'' Eeee ne sırrı ?''
mikayi bize doğru atlayarak aramıza girdi
'' merak etme yerden bitme ona söylemedim ..''
'' BANA! YERDENBİTME! DEMEE!!! ''
bense aradan kaynayan bir şahıs gibi hissettim ama tabikide öyleydim. Okuldan sonunda çıkmıştık burda alexandrayla yollarımız ikiye ayrılıyoru ben soldan o ise sağdan gidiyordu alexandrayla konuşup sonrada ayrıldık.. ama kötü tarafı o 4 çocukta benimle birlikte geliyordu ve bu yüzden alexandra ban azda olsa kızmıştı.. parkın yanından geçerken mikayi bana yaklaşıp kolunu omzuma uzattı
'' Yakşamlar finoya..''
diyerek arkadaşlarının yanına yani parka gittiler parkımızda biraz tuhaf biryerdir ilk olarak merdivenlerle aşa inersin sonrada normal park zaten ^^ ama tabikide ikiye ayrılıyor sol tarfta çocukların koşup oynamaları için sağ tarafta yetişkinler için salıncak,spor aletleri gibi şeyler var onlarda ol tarafa sapmışlardı. Ben şaşkınlığımdan kurtulup birkaç adım attım arkamdan dev bir mavi ışık parladı arkama hızlıca döndüğümdeyse birşey yoktu meraklanıp merdivenlerden aşağıya indim ve etrafa bakındım kimse yoktu ' Işığın burdan geldiğine yemin edebilirim ..! ' diyip etrafa bakındım yine arkamı dönücekken yine aynı ışık parladı hızla önüme döndüm bu sefer ışığın nerden geldiğini biliyordum biraz ilerideki duvarın arkasından!!...
Geç yazdım kusura bakmayın .. aslında yazmıyım dedim ama yazdım uyku sersemi yazdığım için tam olarak hikayeyi toparlayamadım kötüyse vaya yanlışlarım varsa lütfen söyleyin.. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
..sevgilim bir iblis..
Romancenormal bir yaşam süren finoya yeni tanıştığı çocuk sayesinde değişik bir dünyaya adım atar...