Ölüme Adım Adım

ÖPÜCÜK

Merhabalar.

Dersten önce yazmaya ucundan başlayayım dedim. Dersten sonra sınav var.

Bu mal arkadaş hiç çalışmadı.

O yüzden son olarak demek istiyorum ki
Alın sınavınızı götünüze sokun.

Sınav bitti gençler. Yalnız kendimle mükemmel çelişkimi okudunuz şu an.
Neyse lan ne boş bi muhabbet bu.
Bu muhabbet mi amk.
Ay saçmaladım hadi bölümü yazayım.
********************************************************************************

Hera

Hayaller; annem beni öperek uyandırır,ben ona gülümserim. Ardından sevgilime günaydın mesajımı atarım. Şahane bir kahvaltı sofrasına otururum.

Ardından okula giderim. Tüm dersler boştur. Ben arkadaşlarımla geyik muhabbeti yaparım.

Şimdi sevgili kardeşler pembe panjurlu evimizden çıkıyoruz. O evin hemen karşısındaki bok rengi eve giriyoruz.

Burayı da şöyle özet geçeyim.

Rüyamda Sun Hee'yi görüyorum. Ağlayarak yataktan düşüyorum. O sırada annem aşağıdan 'Kalk artık!' diye çığrınıyor.
Nasıl ama?

İç ses: üstünü giyin hıyar. Okul var okuuğğl.

Neden?
Bu sırada yüzümü buruşturuyordum.
"Hera~ in artık annecim."
"Geldiiim!"

Banyoya girdim. Yüzümü yıkadım. Ondan sonra odaya yatay geçiş yaptım. Üstüme okul formalarını geçirdim. Saçımı uğraş istemeyen bir at kuyruğu yaptım. Gözlerimin şişmiş olduğunu ve annelerin çocukları kandırmak için anlattıkları öcüye benzediğimi fark ettim. Hafif bir makyaj yaptım. Ardından saate baktım.

Oha daha 45 dakika var. Anne şimdi bittin sen.

Merdivenlerden inerken konuşmaya başladım.

"Anne daha 45 dakika var. Ben okula 10 dakikada gidiyorum zaten. E 10 dakika kahvaltı desem. Hadi yine abartı 10 dakikada hazırlanma. 15 dakikalık güzel uykumdan ne istedin?"

"Bi bildiğim var heralde. Konuşacağız baban da gelsin."

"Ne hakkında?"

O sırada babam alt kattaki banyodan çıktı.

"Geldim. Elimi yıkıyordum."

Hepimiz masaya oturduk. Annemle babam birbirlerine bir bakış attılar.
[Yazar asla matematik dersinde yazmıyor(!)]

Babam boğazını temizledi ve söze girdi.

"Kızım, eğer destek almak istersen seni bir psikoloğa götürebilirim."

Donuk bakışlarla babama baktım. Ardından tabağıma yumuldum.
"Hayır."
Annem reddeceğimi bildiğinden hemen lafa girdi.
"Ama kızım sürekli ağlıyorsun uykunda. Yüzün harap olmuş. Makyaj yapmayı sevmezsin ama saklamak için yapıyorsun. Sadece seni düşünüyoruz. Sen de kendine yapma bunu."

"Anne yeter.İstemiyorum."

"Kızım bak lüt..."

"Anne yeter!"

Annem iç çekti.

"Bana sesini yükseltme.  Tamam, konuşma kimseyle üz kendini. Bize ne?"
"Hayatım..."

O konuşmadan sonra aramızda bi konuşma geçmedi. Zaten ben de 5 dakikadan sonra tabağımdaki peyniri yiyip çıktım.

Okula geldiğimde daha derse vardı. Azcık şarkı dinleyeyim.

Üçüncü şarkıya geçeceğimde sınıfa Min Ae girdi. Çantasını sırasına koydu. Sınıfta tek ikimiz vardık.
Bu kız biraz saftı filan ama ne bilim iyi biriydi.

Ben takmadan şarkı dinlemeye devam etmeyi planladım. O sırada söze girdi.

"Hera oyun oynayalım mı?"

Önce bi 'şaka mı yapıyon' bakışı attım. Ciddi olduğunu anlayınca kısa bir süre düşündüm.

"Olur." dedim.

Baktım yüzüme boş boş bakıyor.
"Ne oynıycaz Min Ae?"
"Aman söylemeyi unuttum. Doğruluk cesaret."
"Peki."
"Oyunun kuralı bir kere doğruluk dersen ikincisinde cesaret dersin."
"Sen başla."
"Doğruluk mu cesaret mi?"
"Doğruluk."

Ne soracağını bi düşündüm. 'İlk aşkın kim,sınıftaki en yakışıklı erkek,en gıcık hoca...'
Yani en fazla bunlar.

"Yan sınıftaki Minho denen çocuğun seni izlediğini biliyor musun?"

Kıkırdadım. O kadar yakışıklı çocuk beni izleyecek.

"Ne alaka Min Ae çocuktaki tipi görmüyor musun? Sence o beni izler mi?"

"Ya Hera izliyor işte. Neyse demek ki bilmiyorsun sen sor."

"D mi C mi?"
"R u üşengeç?"
"Hadi boş yapma."
"D."

Klasik takılmayı severim ehe ehe.
"Hoşlandığın kişinin adını alayım ."
"Söyleyemem ama bizim sınıftan bir kız."

Oha.

"Yok deve." demişim bi an. Ama buna karışmak bana düşmez sonuçta.

"E sor hadi."

"Salak Hera zaten cesaret diyceksin."
"Aklın yolu bir."

Gülümsedi.
"Beni öp."

Gözlerimi UFO görmüş masum köylü gibi açtım.
"Ne?"

"Şimdi öpmezsen Sun Hee olayını bütün okula yayarım sen de popüler olursun. Ne dersin?"

Bi düşündüm hangisi daha kötü. Bütün okulun diline düşmektense Min Ae'yi bir kere yanağından öpebilirdim.

"Tamam. Öpücem."

Yanağına yaklaştım. Tam öpücekken kafasına çevirdi ve dudaklarımız birbirine değdi.

İğreeeeeeeeeenç!

****************************************************************************************
İki gündür bölümü yavaş yavaş yazıyom kardeşler. Bölüm başlangıcı pazartesi bitimi salı.

Evet evet yazar müq alkışa gerek yok.

Bu arada bu olayı böyle kapatmayacağım tabi ki ama geri kalan kısımları yazmaya aşırı üşendim.

Buraya iki şarkı bırakayım en sevdiğimden. Dinleyin.

Çok güzel şarkılar ya.

Gece dinleyip ağlama keyfisi slsösks.