tattoo ¦ kuroaka

powerful

medyadaki şarkıyla okuyun <3

-

akaashi, oturduğu sandalyede kafasını geriye atmış, ayaklarını da karşıdaki tabureye koymuştu. sigarasından bir fırt çekti ve dumanın süzülüşünü izledi, deminden beri yaptığı gibi.

küçük dükkanda şu an bir tane bile müşteri yoktu. zaten geç olmuştu. birinin geleceğini de sanmıyordu. dumanın önce bir kitle halinde ilerleyip sonra da havada süzülerek yok oluşunu izledi. dükkanın kapanış saatini bekliyordu. bekliyordu ki hemen kapatıp bir şeyler içmeye gidebilsin. çünkü tüm gün oturup bir şeyler çizmek bir süre sonra yoruyordu. üstelik gelip ne istediğini bilmeyen insanlarla uğraşmak kat be kat daha zordu.

dış kapının açıldığını belirten şıngırtı hareket ettiğinde akaashi toparlandı, elindeki sigarasını kenardaki küllüğe bastırdı ve gelen müşteriye döndü.

uzun boylu, oldukça yakışıklı yüze sahip biriydi. uzun saçı ela gözleri gölgeliyordu ama bu daha farklı bir hava katıyordu. daha.. erkeksiydi? olduğu yerde sendelediğinde akaashi kaşlarını çattı. sarhoş olmasın diye umdu.

uzun olan yavaş adımlarla ona doğru ilerledi. elini akaashi'nin dar omzuna koyup sıktı. akaashi'nin tek kaşı kalktı.

"dövme yaptırmak istiyorum." buram buram içki kokuyordu. akaashi derin bir iç çekti.

"sanırım ertesi sabah gelmeniz sizin için daha iyi bir karar olur."

omzundaki el çok daha sıklaşırken akaashi canının yanmasıyla aşağı doğru eğildi ve uzun olanı göğsünden ittirerek uzaklaştırdı.

"istiyorum dedim, kafan basmıyor mu?"

akaashi üst dudağını sinirle yaladı.

"pekala o zaman sizi içeri alayım. geçip koltuğa oturun, ben de geliyorum."

birkaç gerekli eşyayı alırken söylenmeyi de ihmal etmiyordu. kuroo on dakika kadar geç kalmış olsaydı şu an akaashi çoktan dükkanı kilitliyor olurdu. eğer erken çıksaydı kenma büyük ihtimalle onun boğazına çökerdi. içeri geçtiğinde koltukta oturup boş boş tavanı izleyen çocuğa baktı.

"dövmenin ücretini ödeyeceksin değil mi?" akaashi kaşları çatık bir şekilde sormuştu. nedense karşısındaki çocuğun şu an ruhen burada olduğuna bile inanmıyordu. ancak tıpkı akaashi gibi o da kaşlarını çattı.

"sence ben ödemeyecek biri miyim?"

akaashi umursamazca omuz silkti. "ne bileyim ben?"

baygın gözlerle akaashi'yi süzdü.

"ben kuroo tetsuro'yum ve kimseye borçlu kalmam tamam mı? şimdi sus da işini yap." akaashi karşısındaki küstahlığa gözlerini kısarak baktı ve tanrı'dan sabır dilendi. eline çizim kalemini ve bir de kağıdını alıp geldi.

"öncelikle nerene yaptırmak istiyorsun ve istediğin bir model var mı? yoksa dergilerden bakabilirsin." elindeki kalemi rahatlıkla çevirirken sormuştu.

"mmm" kuroo bir süre kendinin bile duymadığı bir şekilde mırıldandı. sonradan aklına bir fikir gelmişçesine gözleri ışıldadı. "bir kaplana ne dersin? seksi olur değil mi?" alt dudağını ısırarak akaashi'ye baktı ancak akaashi yine omuz silkti ve hemen kenardaki dergiyi alıp belirli bir sayfa açarak kuroo'ya uzattı.

"burada birkaç model var." aynı masanın üzerinden gözlüğünü aldı ve ağrıyan gözleri sebebiyle taktı.

kuroo neredeyse hiç bakmadan bir tanesini işaret ederek akaashi'ye göstermişti.