Alone |gay|

6'

Çantamı sıraya fırlatıp kantine doğru yol aldım. Kahvaltı yapmazsam mal gibi dolanırdım etrafta. Bu yüzden okula gelir gelmez yaptığım şey kahvaltıydı. Bir çay bir de açma alıp kantinden çıktım. Merdivenleri çıkarken bir geri zekalı'nın hızlı ve önüne bakmadan yürüdümesinden dolayı koluma çarptı ve çayı üstüne döktü.

Kim bu salak diye bakınırken Yağız'ı gördüm. Elimdeki poğaçayı ve kalan çayı yanımdakinin eline tutuşturup okul tişörtünün ucundan tutup teninden ayırdım.

"Kusura bakma la. Görmedim seni."

"Sorun değil, benim hatamdı zaten." Bir yandan konuşurken bir yandan tişörtünü sallayıp rüzgar yapıyordu.

"İnşallah su toplamaz, Tenin hassas gibi." Beyaz tenliydi ve emindim ki baya acıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Yanımdaki arkadaşa dönüp "Bediz sen onları sınıfa bırak ben geliyorum. Tamam mı?" Dedim.

Kafa sallayıp gitti. "Alaz gerçekten gerek yok. Dedim ya zaten benim hatam. Sen de git."

"Sus da tuvalete yürü." Dediğimi yapıp tuvalete doğru gitmeye başladık. Gözleri kızarmıştı. Canı çok acıyordu ama salak belli etmemeye çalışıyordu. Tuvalete girip musluğa ilerledim ama önümü zar zor görüyordum. Tuvalet dumanaltıydı. Ben alışkındım ama yanımdaki öksürük krizine girmişti. Kolundan tutup dışarı sürükledim "Sen burda bekle geleceğim ben." Dedim içeri girip çeşmeyi açtım ve elimi bolca soğuk suyla ıslattım. Dışarı çıkıp Yağız'ın yanına gittim. "Kaldır tişörtünü." Dediğim anda bana pörtlek pörtlek bakmaya başladı. Eğer konuşmazsam akşama kadar ayakta dikilecek gibiydik.

"Daha bakacak mısın Yağız?" Kafasını iki yana sallayıp tişörtünü utana utana hafifçe kaldırdı. Nerene ne sürmemi istiyorsun deyip utandırmamak için çok zor duruyordum. Bu kadar açtığı yerle ne yapabilirdim? Ne bekliyordu?

En son dayanamayıp tişörtünü iyice kaldırdım ve elimi bastrıdım. Biraz hayvan gibi bastırdığımdan dolayı inledi. "Kusura bakma. Elimin ayarı pek yoktur."

"Sorun değil."

Üzerine baktım. Tişörtü baya ıslanmıştı. "Yanında giyebileceğin bir şey var mı?"

"Yok."

"Tamam çıkar o zaman tişörtünü."

Ve gözler yine pörtledi. Ya çok utangaçtı ya da hiç birisinin yanında soyunmamıştı. Belki de çok fazla asosyaldi.

Üzerimdeki hırkayı çıkarttım. Önüne siper edip çıkartmasını bekledim. Utana utana sonunda çıkartmıştı. "Geçir kollarını hırkaya."

"Gerçekten gerek yok Alaz."

Kaşlarımı kaldırıp cevap verdim.

"Böyle deli soyka gibi mi gezeceksin okulda?" Soruma hafifçe sırıttı. Sonra giyip fermuarını sonuna kadar çekti. Hıkramda bebek gibi duruyordu. Minik savunmasız bir bebek. Hop hop hop! Ne oluyordu be? Şaçmalama Alaz. Ne bebeği, ne miniği? İyice kafayı yedin ha!

Bu konuyu bir daha düşünmemek üzere siktir ettim.

"Yıkayıp yarın getiririm sana." Diye mırınlandı.

"Yıkamana gerek yok ama yine de sen bilirsin. Ayrıca acele etme."

"Olur mu öyle yıkamadan? Getiririm yarın."

"Tamam o zaman. Elindekini kalorifere koy bari. Islak ıslak atma çantana."

Hafifçe güldü. Neye gülüyordu be?

"Hayırdır Yağız Bey? Az önce pek bir utangaçtınız."

Kafasını kaldırıp gözlerime baktı. Kahverenginin bu kadar güzel bir tonu mu vardı? Işıktandır o, ışıktan.

"Annem aklıma geldi. Islak ıslak atacaktım çantama, akşam annemde doğduğuma pişman edecekti. Ayrıca ev işleriyle haşır neşir olduğunu bilmiyordum." Dedi. Sırıtıp "Komik  mi geldi?" Dedim. Yanlış anladığımı sanıp telaşa verdi hemen.

"H-hayır Alaz! Komik bir durum yok ki. Valla yok. Ben öyle demek istemedim! Yanlış anladın. Hem ben de yardım ederim anneme evde! Hatta annemden çok temizlerim evi, iş yaptırmam ona. Yaparsa kızarım, o derece. S-sadece sev-" Sözünü kesip uçuk bir kahkaha attım. Onunla dalga geçtiğimi anlayıp kaşlarını çattı.

"Yağız ne komik bebesin ha! Bununla dalga geçebilecek kadar karaktersiz bir insan olmadığını biliyorum zaten, rahat ol. Sadec-" Ve sustum.

"Sadece ne?" Ebenin amı sadece Yağız. Saçma saçma düşünceler geliyordu aklıma. Ve sinirlerim bozuluyordu.

"Sadece kızdırmak istedim. Neyse ben sınıfa gidiyorum." Diyip bebeyi öylece bırakıp bildiğin kaçtım!

...
Hello la beybiler!
Amk kitap hiç okunmuyo ama ben yazıyorum. Bestlerinize yollayın bari bea! Hevesim kalmadı yazmaya. :(

Ve okuyorsanız yıldızı bir dürtün pls