"Hare, hadi kalk güzelim" genç kız Umut'un bu güzel sesini duymasıyla gözlerini açtı. Kendini yine aynı yerde, hastane odasında buldu.
"Nasılsın canım?" dedi Özgü yaklaşarak.
Hare zorla gülümseyerek "iyi gibiyim" dedi. O an aklına dank etti; bir anne ve babası yoktu.
Yaşlar gözlerine hücum ediyordu ama o ağlamak istemiyordu. Çünkü Umut burdaydı. Onu üzmek istemiyordu.
"Umut, ben acıktım" yalan söylemişti.
"Tamam bir tanem hemen gidip alıyorum. Özgü sen burda ka-"
"Hayır" dedi Hare oğlanın sözünü keserek.
"Özgü neyi sevdiğimi biliyor o da gelsin senle"
Aslında genç adam da biliyordu ama şu an umursamamıştı.
Umut, şunu çok iyi biliyordu ki Hare anne ve babasına çok fazla önem veriyordu. Onların ölümü... Umut içinden bildiği tüm duaları okuyordu.
'Lütfen, lütfen kendine zarar vermesin'
"Özgü hadi" dedi Umut Özgü'yü eliyle çağırırken.
Özgü de itiraz etmeden gittiğinde Hare, tek kalmış ve hemen ayaklanmıştı.
Üstünü giyinip odadan, sonra da hastaneden çıktı. Nereye gideceğini çok iyi biliyordu.
Annesinin gözleri gibi olan maviliklere.
Denize...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm sorry ▪ Texting
Short Story-▪Texting, tamamlandı▪- +0567....: Hare, +0567....: Yapma bunu kendine. +0567....: Bak, ben sana Umut olmaya geldim...