02 | tarihi olaylar onları görecek tanık ister

191 30 139
                                    


KONT

Fransızca comte "bir soyluluk unvanı" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Latince comes, comit- "hükümdarın maiyetinden olan kimse" sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Latince comitare "birlikte yürümek" fiilinden türetilmiştir.

•••

Yeri geldiğinde, Lord Voldemort iyi bir dinleyici olabiliyordu.

Ona gönderilen paket üzerinden birkaç gün geçmişti, açıkçası soluk benizli adamın bir daha ne zaman ortaya çıkacağını merakla beklemişti, neyseki yarattığı kaosla meşgul olurken zaman pek hızlı geçmişti.

Ellerindeki kendi elleriyle öldürdüğü hainin kanını silmeye vakit bulamadan gelmişti o an. Regulus Black'ten geriye kalan tek şey ellerinde kurumuş, o canlı kızıllığından şimdi cesedinin gömüldüğü toprağın kahvesi halini almıştı.

Gece karanlığı çökmüştü, bulunduğu odanın içi sadece iki şamdandan gelen cılız ışıkla aydınlanıyordu. Üzerine sıçrayıp kurumuş kanın rahatsız ediciliği sebebiyle cübbesini çıkarmış, üzerindeki beyaz fanilayla kanlı ellerine dikmişti gözlerini, ama gözleri görüyor gibi değildi. Görüntü alan gözler bunu beynine aktarsa bile onun tüm algısı, sesini duyduğu adamdaydı.

"İçten içe biliyorsun," dedi Dracula. "Sen, benim geçmişimsin." Şamdandan gelen ışık onu biraz da olsa rahatsız ediyor olmalıydı, yüzünde memnuniyetsiz bir ifade vardı. "Şan, şöhret ve sonsuz yaşam bundan yüzyıllar önce yaşamış Genç Dracula'nın istekleriydi. Hepsini elde ettim, dünyada tatmadığım zevk kalmadı ve en önemlisi insanların kendini tekrar eden bir çark olmalarına tanıklık ettim: bir toplum doğar, gelişir, çöker ve küllerinden yeni bir toplum daha yeşerir."

Voldemort'un sahip olduğu kızıl gözler aksine çok daha solgundu onunkiler. Karşısında oturan adamın üzerinde gezdiriyordu gözlerini kayıtsızca.

Kont Dracula, anlaşıldığı kadarıyla gözüne hitap eden şeyleri incelemeyi seven biriydi. Her kelimesinin, her hareketinin karşısındakine verdiği etkileri gözlemlemeyi seviyordu. Yıllardır karşılaştığı insanlardan bildiği tüm o tepkiler gözünün önündeyken bildiği bir masalı tekrardan okurmuş gibi hissederdi. Konu Voldemort olduğunda ise, ömründe nadiren karşılaştığı bir meseleydi bu, bu tepkileri insanlardan değil de kendinden bildiğini fark etmemesi olanaksızdı.

Adamın kasılmış, derin düşüncelere dalmış gibi görünen yüzünü inceledi. Sert çene hatları, normal durmayan beyaz bir cilt üzerine yerleştirilmiş yakut gibi gözler. Dracula'nın aksine yüzünde tek bir sakaldan bile iz göremezdiniz, bu kendini önemsemeyen biriymiş gibi gözükmekten kaçınmanın güzel bir yoluydu.

"Kaçınılmaz olan şey, insanların bir kısır döngü halini almasıdır. Farklılıklar zamanlar sıradanlaşır, en farklı düşünce bile binlerce kişiye yayılır. Bazı zamanlar, aralarından bu normalliği kıracak düşüncelere sahip insanlar çıkar tabii, ama gülünçtür ki bunu denerken bire başka bir sınıflandırmanın parçası olurlar."

"Bizim gibiler hakkında böyle mi düşünüyorsun, Dracula?" Riddle'ın dudakları yukarıya kıvrıldı.

"Biz?" Eli yeni çıkmaya başlamış sakallarla kaplı çenesine gitti Dracula'nın. "Her ne kadar geçmişimdeki kendimi hatırlatsan da bana Voldemort, sen ve ben birçok farklılığa sahibiz. Kendini benimle aynı kefeye koyacak kadar kibirli misin?"

dancing in the dark ➻ voldraculaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin