Bölüm 16 - Okuyucu: Sana İhanet Etmedim.

961 148 75
                                    


Bir zamanlar küçük bir ayı çocuk varmış. Bir grup ayı çocuğu tarafından zorbalığa uğruyormuş böylece bir chuuni olmuş. (Bir zamanlar yaramaz bir çocuk varmış. Başka bir grup yaramaz çocuk tarafından zorbalığa uğruyormuş, böylece sosyal engeli olan bir otaku olmuş.)

*(Yani Du Ze kısaca diğer insanlar tarafından dışlandığı için kendini animelere vermiş...)

Du Ze her zaman sevimli, şapşal ve minik bir yaratık olmuştu; O bu şekilde doğmuştu. Kulaklarıyla ilgili sorunları başlamadan önce hem içten hem de dıştan sevimliydi; işitme cihazı kullanmaya başladıktan sonra yüzü ifadesiz hale gelmişti ve içten içe oldukça aptaldı.

Doğduğunda kulakları iyi değildi ama orta okulda daha da kötüleştiler. Duyma kaybının gelişimi yavaş olduğu için Du Ze başta ne olduğu fark edememişti. Sadece bazı zamanlar insanlar onunla konuştuğunda, ne dediklerini tam anlayamıyordu. Yapabildiği tek şey konuşan kişiden cümlesini tekrar etmesini rica etmekti. Ama bu defalarca olunca, Du Ze insanların artık onunla konuşmak istemediklerini anladı.

Du Ze bunun hakkında düşündü: eğer biriyle konuşurken karşısındaki kişi sürekli ondan söylediklerini tekrar etmesini isterse, bu sinir bozucu olmaz mıydı? Ama bunu yapmayı nasıl durdurabilirdi? Böylece sevimli Du Ze bir karar verdi: gülümsediği sürece, her şey iyi olacaktı.

Duyma problemi olduğunu düşünmedi ama ailesi sorunlarını öğrenince, kulaklarını kontrol ettirmek onu hastaneye götürdü. Du Ze, ailesi ona işitme cizahı alırken öylece bakakaldı. Oldukça panikledi - kısacık bir zaman içerisinde "engelli" mi olmuştu?

Bu yüzden Du Ze gerçeklikten kaçtı. İşitme cihazı giymeyi reddetti, hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.

Eğer düzgün duyamıyorsan, gülümse. Nasıl tepki vereceğini bilmiyorsan, gülümse. Başkaları gülümseyip bir şeyler söylediğinde, gülümse. Sesleri duyamadığı için konuşmasının gitgide daha da bozulduğunu fark edememişti.

Kötü duyma durumu yüzünden, Du Ze sonunda işitme cihazını takmak zorunda kaldı. İşitme cihazını taktığı ilk gün, kendini aniden net seslerle dolu bir dünyada buldu. Sınıfın dışında durup, içerideki yakın arkasının konuşması dinledi:

- Ah Ze bir aptal. Sürekli kıkırdıyor ve diğer insanları ona güldürecek şeyler söylüyor.

Arkadaşı onun komik ve tuhaf ses tonunu taklit ediyordu ve diğerleri gülüyordu.

"Doğru! Ona bir aptal olduğunu söyledim ve gerçekten bir aptal gibi güldü."

"Bir kez daha!"

"Sen! Öğretmenin "engellilere iyi davrananın" dediğini duymadın mı?"

Du Ze kapıyı açtı. Kahkalarla dolu sınıf, aniden susup Du Ze'ye baktı. Sakince sırasına doğru yürüdü ve ifadesiz bir şekilde oturdu. Etrafındaki insanlar birbirlerine dehşet içinde baktı. Du Ze'nin söylediklerini duyup duymadığını bilmiyorlardı.

"Ah Ze, gelmişsin... O yeni bir MP3 çalar mı? Çok havalı!"

Du Ze "yakın arkadaşına" baktı. Göğsünde bir şey onu sıkıyormuş gibi acı çekiyordu. Aniden, ses çıkarmanın utanç verici ve korkutucu bir şey olduğunu düşündü. Hakkında yapılan komik taklit beynine hücum etti, taklidindeki aşağılayıcı ton önceden yaptığı "gerçeklerden kaçma" davranışının aptalca bir şey olduğunu ortaya çıkardı.

Genç çocuk kulaklıklarına dokunmak için elini kaldırdı, sınıf arkadaşlarının önünde, gülümseyerek başıyla onayladı: Evet, kulaklıklar, bunlar yalnızca kulaklıklar.

The Reader and Protagonist Definitely Have to Be in True Love [BL]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin