The Reader and Protagonist Definitely Have to Be in True Love [BL]

Bölüm 33.5

(Çn: Bu bir ekstra bölümdür. Xiu kapının içine çekildikten sonra olanları anlatmaktadır.)

Xiu uyandı ve kendini girişi veya çıkışı olmayan gümüş beyazı kapalı bir alanda buldu. O kapının içine çekildiğini hatırladı.

Xiu ayağa kalktığında, yabancı bir cisim dikkatini çekti ve elinde bazı kağıtlar olduğunu fark etti - bunlar, kapı yüzünden ayrılırken Du Ze'nin kitabından kopan sayfalardı. Kıtanın diğer tarafındayken Xiu o kitabı açmış ve Du Ze uyanmadan önce ikinci sayfaya kadar okumuştu.

Xiu bir an tereddüt etti, ardından sayfaları inceledi.

Her taraf sessizdi. Tek ses Xiu'nun sayfaları çevirmesinden geliyordu, cücenin keten saçlarının sakladığı minik kulakları kıpkırmızı olmuştu.

Aniden odanın üzerinden mavi bir ışık geçti ve küçük bir figür belirdi. Xiu, hemen kağıtları arkasına sakladı. Figür kısaydı ve bir cüce olduğunu belli eden sivri kulaklara sahipti. Cüce, Xiu'ya gülümsedi.

"Bilgelik Kapısına hoş geldin çocuğum."

***

Mekanik kuklayı inceleyen cüce, "Bu gerçekten bir sanat eseri," diye haykırdı. "Bu mekanik kukla ile yaşayan bir insan arasında hiçbir fark yok."

Mekanik kuklanın başına dokunmak için parmaklarının uçlarına yükseldi, "Eğer duyguları varsa, gerçek bir insandan farkı yok."

Cüce Xiu'ya baktı: "Sen şimdiye kadar gördüğüm en yetenekli çocuksun."

Övgüyü duyan Xiu mutlu bir ifade göstermedi ve sadece sordu: "Artık gidebilir miyim?"

"Tabii ki, çocuğum. Cüce elini salladı ve Xiu'nun önünde üç yıldız kazınmış metal bir bileklik belirdi: “Bu sana verebileceğim en yüksek makinistlik sertifikası. Aslında, zaten beş yıldızlı bir makinistsin. Buradan çıktıktan sonra, çalışmanı yıldız dereceni yükseltmek için "Ciddiyet" plazasına götürebilirsin - Beş yıldız almanı öneririm çünkü bu sayede "Temel" plazasından beş yıldızlı malzeme alabilirsin.

Cüceler derecelendirirken yıldızları kullanırdı. Toplam 7 yıldız rütbesi vardı. Cüceler yıldız sıralamasına bağlı olarak, ona karşılık gelen yıldız seviyeli malzemeyi alabilir ve ona karşılık gelen yıldız seviyeli mekanik kuklayı komuta edebilirlerdi.

Xiu bilekliği aldı ve metal zincir kendiliğinden bileğine kenetlendi. Cüce onun karşısında duruyordu. Bu sefer gülümsemesi daha içten ve daha az programlanmış görünüyordu.

"Tebrikler çocuğum, artık mezun olmaya hazırsın."

Xiu Bilgelik Kapısı'ndan çıktığında, Yaşlı John'un kapıyı koruduğunu gördü. Eski mekanik kukla Xiu'yu görünce gözlerindeki mavi ışıklar mutlulukla parladı.

"Tekrar hoşgeldiniz." İhtiyar John, Xiu’nun bileğindeki bilekliğe baktı: “Üç yıldız mı? Görünüşe göre yeni küçük efendimiz oldukça yetenekli. "

Yanlarında bir makine bipledi. Yaşlı John'a katılıyormuş ve tebrik ediyormuş gibi görünüyordu. Xiu etrafına baktı ama aradığı kişiyi bulamadı.

"O nerede?"

İhtiyar John'un mavi ışıkları dalgalandı, sesi hüzünle doluydu.

"Size söylemem gereken bir şey var..."

Küçük Anka kuşu zaman çarkının tepesine tünemişti. Sanki büyük adamın "Anne" sini geri getirmesini sağlamaya çalışıyormuş gibi ara sıra çarkın altın rengi dış halkasını  gagalıyordu. Aniden, görüş alanında küçük bir figür belirdi ve minik anka kuşu zaman çarkının üstünde aşağı yukarı zıplayarak hafifçe cıvıldadı.