Adamın bakışları soğuktu, nefret doluydu. O gözler bir cinayetin habercisi, kaosun somutlaşmış hâli gibiydi. Baktığı yerler kana bulanacaktı, aynı kızıl gözleri gibi.
Inko'nun gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Arkasına döndü, tüm gücüyle koşacaktı, aklında sadece yavrusunu kurtarmak vardı.
"Dur." dedi adam, sesi sakindi ve kısıktı. Ellerini kapüşonlusunun ceplerine attı.
Inko duraksadı, kaçtığı kişi bir villain ise kaçmak sadece işleri daha kötü bir hâle getirecekti.
Ellerini zarar görmemek için, teslim olurcasına titreyerek yukarı kaldırırken, ensesinde bir ağırlık hissetti.
Adam küstah bakışlarını yığılan kadında gezdirdi. Elindeki sopayı kenara attı. Inko'nun yeşil saçları zeminde dağılmıştı, kafasından akan kanlardan minik bir gölcük oluşmuştu.
Izuku'nun gözleri dehşetle açıldı.
Ne yapmalıydı?
Annesi ölmüş müydü?
Kaçmalı mıydı?
Hayır, annesini bırakamazdı.
Inko'yu kolundan tuttu ama küçük bedeni onu taşıyamazdı. Villain'a baktı, adam ona yaklaşıyordu. Titreyen dizlerinin kontrolünü kaybetti, yere çöktü. Gözlerindeki yaşlar annesinin üzerine damlıyordu.
"Shigaraki Tomura." dedi puslu bir erkek sesi. Ona doğru gelen adamın önüne geçmişti.
Shigaraki Tomura.
Izuku bu ismi fısıldayarak tekrarladı. Villain'ın adını unutmamalıydı.
Tomura durdu, ilgisiz gözleriyle ona seslenen adama baktı. "Ne var Kurogiri?"
Kurogiri bakışlarını Izuku'nun üzerinde gezdirdi. "Onu öldürmemize gerek yok."
Tomura cevap vermedi, kızıl gözlerini tekrar Izuku'ya çevirdi. Sümüklü bir çocuk onlara bir şey yapamazdı ama kahramanlara haber verebilirdi.
Tomura eliyle boynunu kaşıdı.
Izuku'ya doğru yürümeye başladı, Kurogiri bir şey demiyordu. Izuku'nun göz yaşları çoğaldı.
Tomura, eliyle Inko'nun boynunu kavradı, havaya kaldırdı. Izuku çaresizce annesinin ayak bileğini tuttu.
Kendisine doğru çekmeye çalışıyor ama başaramıyordu. Tomura onun çekişini hissetmiyordu bile.Izuku, toz benzeri şeylerin uçuştuğunu farketti, yutkundu. Neler olduğunu anlamıyordu.
Annesinin boynuna baktığında farketti olan şeyleri.
Inko parçalanıyordu.
Izuku çırpındı, sürünerek geriye kaçtı. "A-anne!"
Tomura büyük bir soğukkanlılıkla Izuku'ya baktı. "Annen öldü."
Izuku sustu, bir şeyler demek istiyordu ama kelimeler boğazında takılı kalmıştı. Gözleri karardı, vücut kontrolü kaybolmuştu. Yere yığıldı.
Bayılmadan önce tek bir şey duydu.
"Zayıf."
-
"Shoto, yemeğini bitir."
Karşısındaki küçük çocuk tepki vermeden yemeğini kurcalamaya devam edince Fuyumi kaşlarını çattı. Sakin olmaya çalışarak elini nazikçe onunkinin üzerine koydu.
"Yemeğinle oynama Shoto."
Shoto yutkundu. "Özür dilerim, abla."
Fuyumi iç çekerek ona baktı. Sonrasında geçen yarım saat sessizdi. Shoto peçeteyle ağzını silerken ablasına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mess
FanfictionYeni yazılmaya başlamıştır, destek olursanız çok sevinirim. [Tanıtım kitabın içindedir.] Başlangıç Tarihi: 08.06.2020 • "Cidden seni sevdiğimi mi sandın Kacchan? Çok safsın!" ▧ "Bana öyle bakmayı kes Todoroki-kun... O bakışları üzerimde görmek istem...