[havalimanında]
Jason*sırıtarak*: Silah yok mu? *Y/n'in kollarını tutar* O zaman bu silahları yanında götüremezsin.
Y/n*kıkırdayarak*: Keskin eşyalar yok mu? *Jason'ın çene hattına dokunur* o zaman bunu bırakmak zorunda olacaksın.
Damian*iğrenmiş bir şekilde*: Sıvı şeyler yok mu? o zaman daha sonra kusmam gerekecek.