"Hae?"
Arkasından seslendi küçüğüne.
Haechan sıçrayıp arkasını döndü.
"He canım Mark, söyle." Dedi.
"Kahve mi içsek, film izleyerek?" Mark, özür dilemekte iyi değildi, bu yüzden aklındaki fikri sundu.
Haechan kafasını sallayarak onayladı.
Kahveler yapıldı, film seçildi.
Film, Cry Me A Sad River idi.
Filmin ortalarındalardı, fakat filmden çok uzaktalardı, Mark'ı izleyen Haechan, Haechan'ı izleyen Mark, kapalı ışıktaki tek aydınlık şey yüzlerine yansırken, etraflarını saran kahveyle karışık birbirlerinin kokusunda boğuluyorlardı.
İkisi de hızlanan nefeslerinin, kalplerinin verdiği huzursuzlukla yerinde kıpırdandı.
Arka planda, filmden gelen müzikle Haechan cesaretini topladı.
İleriye uzanıp dudaklarını Mark'ın yanağına değdirdi.
Mark, şok içinde öylece kalırken, "of tam bir arı, bal tadında," dedi Haechan ve kalkıp Mark'ın odasından çıktı, kendi odasına gitti.
Mark, kahve bardağının kulpunu sıkıca tutup giden çocuğun arkasından bakarak tebessüm etti. Mırıldandı.
"Kalp atışlarımı duyabiliyor musun Hyuck?"
Öte yandan Haechan hala ışığı yanan odasına girdi. Johnny'nin, "yanakların kızarmış, ne oldu," sorusuna cevap dahi vermeden kendini yatağına attı.
Kenardaki peluşunu çekip peluşun kafasını kalbine bastırdı.
"Kalp atışlarımı duyabiliyor musun Mark?" Sessizce mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Love Is Purple (MarkHyuck)✅
FanfictionGerçek sahnelerden esinlenerek yazılan bir MarkHyuck hikayesidir. Mark Lee: 🌻💛☀️ Haechan Lee: ☀️💛🌻 (NCT ile Aşk ve Renk Serisi olarak yazdığım hikayelerin ilkidir.)