underground rappers'²

.44.

Jennie iç geçirerek etrafına bakarken Jongin'i gözlüyordu. Parayı alıp çıkması gerekiyordu neden bu kadar oylandığını anlayamamıştı. Bir adam yanında ki sandalyeye otururken göz ucuyla ona baktı. Umursamayarak önüne dönerken duyduğu boğaz temizleme sesi ile göz devirdi.

"Robin Hood sensin sanırım ortağın nerede?"

"Sen kimsin peki? Soyacağımız adam mı?"

Jennie'nin bu söylemine karşı adam güldü. "Robin Hood olarak yanlış yerde bulunuyorsun"

Jennie kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun?"

"Tatlım nerede olduğunuzu cidden biliyor musun?"

Jennie bıkkın bakışları ile adama döndüğünde o göz devirdi. "Burada ki kadın ticaretinden haberiniz yok sanırım ama tuhaf olan kadın kılığında ki erkekleri de satıyorlar"

Jennie gözlerini kırpıştırırken yutkundu, etrafına bakındığında sıradan bir bar gibi duruyordu sadece zengin adamların takıldığı. Adam bacak bacak üstüne atarken konuştu.

"Yani dikkat et güzel yüzlü ortağın arada kaynamasın"

Jennie küfrederek yerinden ayrılırken Jongin'i aramaya koyuldu. Merdivenlere doğru ilerledi onun yukarı çıktığını biliyordu, arkadaşını bu şerefsizlere yem edemezdi. Yukarı merdivenlere çıkarken duyduğu gürültü ile başını yerden kaldırdı ardından biri omzuna çarparak aşağı inerken küfrederek ona seslendi. "Piç kurusu kolumu kopartacaktın"

"Tarzım değil tatlım"

 Göz devirerek önüne döndü yanından iki adamla sinirli bir şekilde geçerken üst kata çıktığında iki yana baktı. Jongin nerede olabilirdi bilmiyordu, bir üst kat daha vardı ve hepsini kontrol etmekten başka çaresi yoktu. Hızlı adımlarla sol tarafa doğru ilerledi odalara teker teker baktı çoğundan küfür yiyerek çoğunda ahlaksız teklifler alarak kapıyı kapattı. Lanet bir yerde olduğunu daha iyi anlamıştı, son bir heves ile son kapıyı açacağı sırada içeriden gelen bağırışma sesleri ile kaşlarını çattı. 

"Yalvarırım bana dokunmayın bayım, buna izniniz yok!" 

Konuşması aşırı derece de kibar olan bu tiz ses ile kapıyı hışımla açtığında yerde duran küçük bir kız gördü neredeyse yırtılmış elbisesini tutmaya çalışırken dolu gözlerini gördü. Diğer iki adam ateş saçan gözler ile Jennie'ye bakıyordu.

"Bana sakın küçük bir kız çocuğundan etkilendiğinizi söylemeyin"

Sakallı adam yere tükürürken sırıtarak ona baktı. "Sende fena durmuyorsun" Jennie yüzünü buruştururken cevapladı. "Askerden yeni gelmiş karısını düzmeye hazırlanan veletler gibi duruyorsunuz" 

Uzun boylu olan ona yaklaşırken alayla konuştu. "Seni düzmek eğlenc-" Jennie hiç düşünmeden arka cebinde olan silahı çıkartıp uzun boylu adamı alnından vururken sakallı adam korkuyla geriledi. "Seni sürtük! Ne yaptın?" Jennie boş bakışları ile ona doğru ilerlerken cevapladı. "Hak ettiğinizi"

Jennie sakallı olanın penisine ateş ederken acı ile kıvranarak adamın bedeni yere düştü, küfürleri odada yayılıyordu. Jennie bunları umursamayarak kızın önüne çöktüğünde üstünde ki ceketi çıkartıp onun omuzlarına yerleştirdi. Ardından bakışları onun göğüslerinde kaldı. "Bu kadar küçük olmaları çok tuhaf"

Ardından kalkıp kapıya doğru ilerlerken arkasında bıraktığı beden sadece mırıldandı. "Çünkü ben erkeğim"