Ankara'dan Izmir'e olan ufak bi yolculuktan sonra tüm hayatım değişti.
Kafesten yaklaşık iki ay uzak kaldım ve yeni bi okula kayıt oldum. Burası çok sakin sahile sadece bi kaç defa gitmeme rağmen bomboştu. Simdi ise gerçek yuvama gidiyodum. Kafese.Bu hayatta bi tek abim var neden mi annem intihar ettiği için babam kendini öldürdü bize ise sadece zenginlikleri kaldı. Özlüyorum aslında ama abim beni satacak kadar adi biri adı Rüzgar hatta aramızda 6 yaş var. Aslında aramız fazla iyi değil sadece aynı evdeyiz ve kan bağı işte bilirsiniz.
Ailemden kalanların hepsi benim aslında yani resmi olarak ama ben bu durumu pek kabullenemiyorum. Onların hiç biri benim olamaz abimin olmalı. Onun hakkı. Ondan nefret etmem bunu değiştiremez çünkü bu zamana kadar o uğraştı. Herşeyle.
İşte yeni evim! KAÇIK. Büyük bir depo bakalım içerde beni neler bekliyo.
Ben kim miyim?? Funda namı diğer 'GÖLGE' kendimi övmeyi ne kadar sevmesemde size beni anlatayım. Herkes bana FUNDA der kafes hariç çünkü kafeste adım biliniyo ama YENİLMEZ olarak ve bu beni mutlu etmiyo. Yenmek değil yenilmek istiyorum ama bana gelen yumrukların hiç biri can yakmiyo.
Sözde iki gün sonra okul var ama ben kafeste iri yarı bi adamla kavga ediyorum hatta etmiyo dövüyorum.
Aslında ben devlet lisesi istemiştim çünkü geçen seneye kadar hep devlet okulunda okumuştum ama abim sağolsun kendi görev yeri olduğu için benimde bu okula kaydımı almış. Tabi anlaşma var benim işime burnunu sokmamak gibi.
Simdiden yüzümde bazı yerler morarmaya başladı ama adam yerde kanlar içinde yatıyo. Aslında burayı sevdim çünkü beni tanımadılar. Gölge'yi tanımamak mümkün demek ki.
Tanınmak istemiyorum bu yüzden okulda kimseye karşılık vermiycem tabi sınırım belli , anneme laf gelene kadar susarım ve sürtük denilene kadar ama elimden kurtulmak isteyen birii bunları tercih etmez.............................................................................................................................................
Aradan iki gün geçmesine rağmen yüzümdeki morluklar geçmedi vücudumu katmıyorum bile ve tabi okula geç kalmıştım. Hemen dolaba yönelip siyah dizi yırtık bi dar paça ile siyah salaş bir t-shirt giydim ve ayağımada siyah spor ayakkabılarımı giydim. Saçımı salık bırakmıştım ve hiç makyaj yapmamıştım. Normalde de yapmazdım zaten sadece özel günlerde tabi o zamanda da yanımda hep arkadaşlarım vardı. Şimdi ise bu şehirde yalnızdım. Hemen çantamı ve telefonumuda alıp evden çıktım.
Aslında bi arabam vardı ama ben gösteriş olmasın diye fazla kullanmıyodum. Bir tek KAÇIK'a giderken kullanıyodum.
Okula geldiğimde biraz etrafa bakındım. Okul üç katlı ve kocamandı bahçesinin bir yanında çardaklar vardı. Diger yanında ise kocaman bir spor salonu ve bir de halı saha vardı. Okulun ön tarafında ise bir basketbol sahası vardı.
Evet bi seyi söylemeyi unuttum. Okulun ön tarafında büyük harflerle ATAHAN KOLEJİ yazıyodu.Saate baktığımda dokuza geliyodu yani ders çoktan başlamıştı koşarak iceri girdim ve müdürün odasına gittim. Abim mesaj atmıştı ikinci kattaydı. İçeri girdiğimde bana hemen sınıfımı söylemişti bende hiç beklemeden sınıfı buldum. Kapıda biraz bekledim 11/B geçen sene sayısalı seçmiştim artık iceri girme zamanı. Sınıftan baya ses geliyodu sanırım ders boştu. Hemen kapıyı acıp içeri girdim ve tüm gözler beni buldu ' evet kapıyı çalmamıştım.'
Içeride yüz hatları gerilmiş 40 yaşlarında sarışın bi kadın bana bakıyodu ve tüm sınıfta buna dahil. Hemen "Funda ÖZER yeni örenciyim ve şimdi müsadenizle yerime geçiyorum" deyip bişey söylemesine izin vermeden yerime geçtim zaten bi yer boştu en arkada oturan beşlinin orta sırasında ki yer. Oturduğumda hepsi bana bakıyodu.