Sabah erkenden kalkıp hazırlandım.Halam hala gelmemişti.John'da uyanmamıştı.Hemen kapısını çalıp Ses gelmeyeceğinde içeri daldım.yatakta yüzüstü yatıyordu ,bir li karnında diğeri yatağın üzerindydi.Sanırım bu derin uykuyu bölmek....harika olucaktı."HEY!Hadi kalk sabah oldu!"diyip üstünü açtım.Yarı çıplaktı.Beni görünce doğrulup ayağa kalktı ve esneyip yüzünü ovuşturdu."Bugün cumertesi değil mi?Niye bu kadar erken kalktık."dedi"Biz hep bu saatte kalkarız yani alışsan iyi edersin.Bu arada benimle konuşurken sesinin tonuna dikkat etmelisin."dedim baş parmağımı sallayarak."Sakin ol Ally"dedi sırıtarak.bende karşılık olarak"Kapa çeneni JO" deyip güldüm.Suratını asarak yanımdan geçti ve banyoya girdi.Aşağı inip önce nefis bir omlet ardından salatayı yapıp masayı kurdum.John'da bana katıldı birlikte kahvaltı ederken hiç beklemediğim bir soru sordu."Ally benden önce sizinle biri daha yaşıyormuydu?"dedi tıkandım öylece kala kaldım Olivia'yı o kadar özlemiştim ki onu.... ama hayır ağlamayacaktım.gözümü kapayıp derin bir nfes alarak herşeyi anlattım.yutkunarak bana bakmaya devam etti ama üzülmüşe benziyordu.Konuyu dağıtmak için konuştum.""Ben sadece o zaman ağladım ondan önce hiç bir olayda ağlamadım.Yani kolay kolay ağlamam"dedim sırıtarak.Oda burukça gülümsedi."Hadi Ally masayı toplayalım"dedi neşeli bir sesle.
Akşam John arkadaşlarıyla gezdikten sonra geri geldi.Oturup film izledik.Bir ara içim geçti ve gözlrimi açınca burnuma nefis kokular geldi anlaşılan John yin döktürmüştü.Hiç tanıdık gelmeyen bir kahkaha duyunca doğrulup çekmeceden silahı aldım.Yavaşça mutfağa girip silahı onlara doğrulttum.Karşımda John ve sarı kafalı kız vardı-sınıfta ki-"Halan çok yorgun olduğu için odasına çıktı bende BELL'İ yemeğe davet ettim" dedi silahı göstererek, silahı indirdim ama hala elimdeydi."Bu kızı burada istemiyorum.Çıkabilirsıin"dedim soğuk bir sesle.Kız ayağa kalkıp çantasını aldı.Kafası benim göğüsüme geliyodu.Altında siyah bir etek üstünde ise kolsuz dar bir t-shirt vardı saçlarıda salıktı.Dudağını büzüp kısık gözlerle bana baktı."Peki seninle konuşmak çok güzeldi John.Umarım bu arkadaş katili seni de öldürmez."dedi sırıtarak.John'a dönüp gözüne bakmaya çalıştım ama O sadece kafasını eğdi.Evet ona anlattıklarımı kıza anlatmıştı.Kıza dönüp boğazına yapıştım.Onu duvara kadar itip kulağına eğildim"Bir daha benin hakkımda atıp tutmadan iki kere düşün,seni olduğun yere gömerim."dedim.Sonra serbest bıraktım.'İyi akşamlar John' deyip çıktı kız.Sonra John konuşmaya başladı"Ally bunun ol..."derken sözünü kesip "Kapa çeneni duymak istemiyorum."dedim.Yavaşça merdivenlerden çıkarken halamda aşağı iniyordu.Konuşmaya başladım"Hala ben ona.."derken sesimi kesip beni azarlamaya başladı:"SESİNİN TONU ÇOK İNCE! Sakın karşıma geçip ağlayacağını söyleme"dedi.Halam beni bir avcı olarak yetiştirdi ve asla ağlamamayı,yumuşak olmamayı bana o öğretti.Artık 17 yaşındayım ve bugüne kadar-geçen yıl hariç-hiç ağlamadım.Yumuşak olmadım.Hemen kendimi toparlayıp cevap verdim."Hayır sen yanlış duymuşsun hala."dedim sert bir sesle."İşte benim duymak istediğim bu.Hadi gel de aşağı inelim John yemek hazırlamış."dedi.Gülümseyerek başımı salladım.
Aşagı inip mutfağa girdik.John beni görünce kaşları çatıldı.Halam lavoboya girdiği an konuşmaya başladı."Ses tonu."dedi."Halamla konuştuklarımı mı duydun?"dedim düz bir sesle."Hı hı.Kulak misafiri oldum.Bütün hayatını-halanla mı geçirdin?"dedi.Başımı sallayınca devam etti.Güzel yıllar mıydı peki?"dedi."Elbette.O benim halam!"dedim yüksek bir sesle.Sonra kimse konuşmadı.Halam geldi,yemek yedik.Bize yarın bütün sınıfların antreman için toplanacağını söyledi.Biz de erkenden yatmak için odalara dağıldık.Saçımı toplarken kapım çalındı."Gel."dedim ve içeri John girdi."Oturabilir miyim?"diye sordu masum bir sesle."Tabi geç otur."dedim.Yatağıma oturdu bende bilgisayar sandalyesine oturdum."Bu akşam için özür dilerim ona ben anlatmadım nereden haberi oldu..."derken sözünü kestim."Bütün internet haberlerinde var! Senin söylediğini sandım ilk başta ama sonra düşündüm...Haberlerden de öğrenmiş olabilirsin diye ve ... o kız doğru söylüyordu."dedim."O kız neyi doğru söylüyordu ALLY?"dedi."Arkadaşım benim yüzümden öldü."dedim.Birşey demeden önce düşündü.Tam birşey diyecekken başını iki yana sallayıp vazgeçti."Yani aramız iyi mi?"dedi tek kaşını kaldırarak."Tabiki Jo sen benim....aramız iyi."dedim gülerek."Görüşürüz Ally."dedi ve odadan sırıtarak çıktı.
Evet her şey benim suçumdu.Ailemin ölümü,Olivia'nın ölümü hepsi benim yüzümdendi.En önemlisi Olivia beni kurtarırken ölmüştü.Onun değil benim ölmem gerekiyordu.....Onun değil benim canımın yanması gerekiyordu....