~ yorum yaparsanız sevinirim ~
Meltemin ılık dokunuşları yüzüme vururken denizin maviliği beni rahatlatıyordu. Kaçıncıyı yaktığımı saymadığım sigaram elimi yakmıştı, paketimde de içecek sigaram kalmamıştı. Düşünceler başımı ağrıtırken Taehyung'un gelmesini bekliyordum. Senelerdir kaçtığım kişinin gelmesini bekliyordum.
İlkokul birinci sınıf, sabahın erken saatleriydi. Nereye gideceğimi ve ne yapacağımı bilmiyor, boş boş etrafa bakınıyordum. O sırada gördüm onu. Küçük esmer bir çocuk, kestane rengi saçları, kocaman kare gülümsemesi vardı. Annesiyle neşeli bir şekilde konuşuyordu ve gözlerimi ondan alamıyordum. O çocukla arkadaş olmalıyım diye geçirmiştim içimden. Jeon Jeongguk o çocukla arkadaş olmalısın, o çok güzeldi çünkü.
Hayat kumar masası gibiydi, önümüze neler sunacağını ve neleri alacağını bilemiyordunuz. O güzel çocuk ile aynı apartmana çıktığımızda hayatımın değişeceğinden bir haberdim. Kartlar bana çıkmıştı, mutlu hissetmiştim.
Adının Kim Taehyung olduğunu öğrendim sonra, resim çizmeyi sevdiğini, en sevdiği rengin mor olduğunu ve sarılmayı sevdiğini. Ona bakınca her ayrıntısını hafızama kaydetmek ve orada kalmasını istediğimi fark ettim. Fotoğrafçı olmamın en büyük, tek nedeni Kim Taehyung'du. Benim ilham kaynağım, en güzelim.
Onunlayken zamanın nasıl geçtiğini bilemezdim. Resmimi çizmeyi severdi. Onun modeli olmayı severdim. Sarılarak uyumayı severdi, ona sarılmayı severdim. Ama sıkıca sarılamazdım ona çünkü dokunduğum yerler acırdı kimi zaman. Ailesi kıyamadığım tenine vurmayı severdi. Geceleri bazen sessizce ağlar ve ertesi günü ona bir şey olmaması için annem ile birlikte dua ederdim. Annem benim ne için dua ettiğimi bilmezdi.
Sonra gün geldi, her sabah onu iyi görmek için dua ettiğim çocuğu bir daha asla göremedim. Gitmişti. Bana hiçbir şey söylemeden, ona fotoğraf çekmek istediğimi söyleyemeden gitmişti. Ortaokul birinci sınıfa onsuz başlamıştım. Onunla gerçekleştirmek istediğim ikinci ilkimizi gerçekleştirememiştim.
Fotoğraf çekmeye başladım ortaokulun ortalarında. Taehyung'un güzelliğini kaydedeceğim bir gün olur belki düşüncesiyle durmadan çektim, çektim ve çektim. Gün geldi ustalaştığımı fark ettim ve geleceğimde de fotoğraf çekmek istediğime karar verdim. Güzel sanatlar fakültesine girmek için can atıyordum o sıralar.
Üniversitenin ilk günü, tek başıma etrafıma bakınıyorum. Tanıdık bir gülüş sesi geliyor kulaklarıma o tarafa dönüyorum. Büyük esmer tenli bir oğlan, kestane rengi saçları ve kare kocaman gülümsemesi vardı. Hayatımda hissetmediğim kadar acı çektiğimi hissettim. Gülümsüyordu. Ama bu sefer annesine değil, yaşıtım tanımadığım oğlanlarla. Benden iki sene büyük olduğunu hatırladım, elbette arkadaşları olacaktı. Onunla herkes arkadaş olmak isterdi.
Onu kalbimden asla çıkaramamıştım. Beni bırakıp gitse de onu bir yanım sevmeye devam etmişti fakat bir yanım ondan delice nefret etmeye başlamıştı. Onu çok özlemiştim ve o bunun farkında bile değildi.
Gözlerimiz kesişti ilk defa. Çok kısaydı. Bana bakışlarındaki yabancılığı hissettiğimde nefessiz kaldığımı hissettim. Beni tamamen unutmuştu. Belki de benim de unutmam gerekirdi.
Zaman geçti ve Taehyung'un eşcinsel olduğu iddiaaları yayıldı etrafa. Fakültenin en ünlü ressamı eşcinseldi ve bu kişi benim çocukluk arkadaşım Taehyung'du. Kalbimin sıkıştığını hissettim. Eşcinsellerden nefret ettiğimi bilmeyen yoktu, Taehyung'dan da nefret ettim.
Eşcinsellerden nefret ediyordum çünkü ben de eşcinseldim. Küçük bir çocuğa hâlâ yanıp tutuşan aptal biriydim. Kendimden nefret ediyordum, ilk arkadaşımı sevdiğim için kendimden nefret ediyordum. O sarılarak uyuduğum çocuk benim ilk aşkım, ilk sevgimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
art for art | taekook
Fanfictionjeon jeongguk fotoğrafçılık kulübünün en popüler üyesiydi. kim taehyung fakültenin en gözde eşcinsel modeliydi. Bitiş tarihi: 12.07.20