KİMSESİZ🌑

7 1 0
                                    



"Ne düşünüyorsun?" Dedi büyük bir hiddetle.
Şu an ona muhtaç olmamı istiyordu. Ağlayıp yakarmamı.
Korkmamı istiyordu. Tıpkı ailesinin ölmeden önceki yaşadığı duyguları yaşamamı istiyordu. Fakat ben ondan korkmuyordum. Kimseden korkmuyordum. Çünkü cesaret zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür. Bakışlarımı Ayazdan çekip Ilgına ve onun yanındakilere bakmaya başladım. Bakışlarımı o da takip ederek nereye baktığımı anlayınca derin bir nefes aldı. Bir şey söylemiyor.

O da benim baktığım yere bakıyordu. Bende o yokmuş gibi davranmaya çalışarak, bir yandan da gözlerimin kapanmasını engellemeye çalışıyordum. Bir süre sonra kafasını çevirip gözleriyle beni izlediğini farkettim. Onun şu an ne hissettiğini anlıyordum. Benimle konuşurken sanki duvara konuşuyormuş gibi hissediyordu. Ve bu durum onu daha çok delirtiyordu.

Bu durumdan sıkılmaya başlamıştım. Ne yapacaksa bir an önce yapmasını istiyordum. Etrafımda ki herkes bir oyun çeviriyordu. Kendimi insanların yanında maskeli balodaymış gibi hissediyordum. Sanki maskeleri bir kılıçtı.

Ve onlar her şeyi göze alarak silahlarını kuşanıp gelmişlerdi.

"Şu an buradan elimi kolumu sallaya sallaya çıkabilirim, biliyorsun değil mi?" Konuşmama yeminimi bozmuştum.

Söylediğim şey karşısında Ayaz ilk başta afallamış, sonradan ise gülmeye başlamıştı.

"Pardon?"

Diyerek Ilgına ve diğer korumalara kahkaha atarak bakıyordu. Ilgında yüzüne sinsi gülüşünü takınarak gülümsüyordu. Ayaz gülmeyi kesip:

"Bir ara korkudan küçük dilini yuttun sandım." Dedi ve gözlerine alaycı bakışlarını yerleştirdi.

" Dedi ve gözlerine alaycı bakışlarını yerleştirdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
İREM ALEYSA (ALEY)Where stories live. Discover now