19

16 3 2
                                    

"Bir macera anlatayım mı sana bu bir prensesin macerası"

Kamer'in ağzından

Çok şükür iyileştim.  

Evde oturmaktan sıkıldım ve ne yapsam diye düşünürken birden aklıma bir fikir geldi.

"Motor sürmek" Mısır'da  trafiğe kapalı alanda hep yapardım.

  O alanda düzenlenen motor yarışına katılırdım.

Kaybetsemde yarışı motor sürmenin eğlenceli bitiyordu.

İstanbul'da bir piknik alanı var Seokjin'le başbaşa piknik yapabiliriz.

Garaja indim, tahmin ettiğim gibi karanlık hiç korkmam.

  Elime aldığım fenerin  ışığını açarak içeri girdim.

Allah'ım bu ne tozdur.

Burayı "Kadir Ezildi"görse şoka uğrardı.

Bir yandan boğucu tozlar, diğer yandan da karanlık...

Biraz ilerleyince gri örtünün altında olduğunu düşünerek baktım.

Örtüyü açmamla motoru görmek beni çok mutlu etti.

Motoru garajdan çıkardım. "Önce temizlik" diyerek girdiğim ve  temizlik yapmayı bitirmem hızlı olmuştu.

Ben ne düşünüyorum bilmem ama motorun çalışıp çalışmadığına bakmadan temizlik yaptım.

Motor'umun ismi Lunita.

Motor'umun üzerine çıkıp anahtarı kontağa takıp kontağı çevirip debraja ve gaza bastım.

İlk basınçta olmadı ama ikinci de başararak gaza fazla yüklenip motordan "ben hazırım" sesini duyunca frene basarak durdurdum.

Terastan odama çıkıp 2 tane aldığım kaskı çıkardım. Mutfağa gidip Piknik sepetine mangallık ve çaylık malzeme kattım.

Motor'umun gizli bir bölmesi var , o bölmeye önceden aldığım küçük tüp ve mangalı çıkardım.

Hazırladığım malzemeleri Önce piknik sepetini motor arka selesine, tüp ve mangalı ise motor gizli bölmesine kattım.

Üzerimi değiştirip Seokjin'in yanına giderek "Hadi bir çılgınlık yapalım" hemen üzerini değiştir ve aşağıya gel dedim.

Kaskları alıp aşağıya inip Seokjin'i bekledim, geldiğini görünce motora üzerine çıkıp motoru çalıştırıp ve ona havalı bir bakış atıp  "nasıl buldun Lunita mı" dedim.

O Şaşkınlıkla bana bakıyor ve ne diyeceğini bilemedi.

Eline  kaskı atarak "hadi arkama bin sana bir çılgınlık yapacağım "
O da şaşkınlığını yenerek "neden sen sürüyorsun" diyince

  Ona yalandan sinirlenerek "Ne yani süremez miyim?

işte sana bir fırsat! Belimden tutarsın.

Herşeyi erkek yapacak diye bir kuralım yok" dedim.

Motora çıkıp belime sarıldığında biraz utanmıştım doğrusu.

Motoru çalıştırıp Piknik alanına gittik.

Kamer ve Seokjin'in diyoloğu

Kamer: (motordan tüpü ve mangalı çıkarırken) Seokjin bana yardım eder misin?

Seokjin: Tabi ki Dört göz! Tüp ve mangalı ben alayım.

Kamer: Sepeti, halat ipi ve piknik örtüsü alarak yanına geliyorum.

HAYAL UMUT GERÇEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin