Topuklu ayakkabılar havada süzülürken sevgilim,
Ellerimiz sonsuza kadar düğümlensin...
-Park Jimin'Ben bir kız mıyım?'
Jimin kendine sorduğu bu soruya otomatikman kafa sallarken öyle olmadığını biliyordu. Peki onun bu inadı neydi?Arada paravan olan bölmeye öylece bakarken düşünceleri bunlardı. Koltukta biraz daha yayıldı, tek ayağını havaya kaldırdı ve pembe oje sürdüğü parmaklarını oynattı.
Jimin sıkıntılı bir nefesi dışarıya bıraktı ve silikleşen yollara öylece bakmaya geri döndü. İçinde tekrar eden düşüncelere sadece kafa sallamakla yetindi.
'Evet ben sadece kızım.'
~
Topuklu ayakkabılar mekanda derin bir ses bırakırken o hiç kimseyi umursamıyordu. Belki de hayat felsefesi buydu lakin elinden gelen hiçbir şey yoktu. Kendisinin olmadığı hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu.
Açık olan kapı davet edercesine onu beklerken Jimin seksi olduğunu düşündüğü bir girişle içeri adımladı. Burnuna gelen ilk baskın koku bol sıkılan parfümdü. Jimin sadece burun kıvırmakla yetindi. O asla yapay kokulara kanmazdı. Onun için önemli olan şey insanın 'kendi' olmasıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/223662226-288-k411117.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sexy, Cutie and Lovely"||Jikook
Short StoryKimsenin adil oynamadığı bir oyunda oyun oynamayı bilmeyen bir adet feminen Park Jimin ne yapabilirdi? Oyunun asıl kendisi olan Jeon Jungkook kızımıza kendisini öğretebilir miydi? ~ Jimin kendisine uzun uzun bakan adama biraz daha yaklaştı ve usulca...