oniomania | taelice

chapter 6

beklettiğimin farkındayım ama uzun bir bölümle geldim eeheheh

yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınnn çünkü yorumlarınız benim ve hikayenin gidişatı için önemli

iyi okumalarr

" Neden bu kadar kişiyi çağırdığını şu an söylüyorsun? "

Jungkook az önce üzerine giydiği pijamalara bakarken homurdandı.

" Baştan söyleyeyim, Taehyung denen adamda dublajlı izleyecek tip var. " Kafasını iki yana salladı. " Hayatta dublaj izlemem. "

Onun bu kadar mızmızlanmasının sebebini anlayamayarak kaşlarımı çattım. Taehyung'u sevdi mi sevmedi mi bir türlü anlayamamıştım.

" Ay Jungoo. " Bıkkınca nefesimi üfledim. " İsterse izleriz. Sanki ilk defa izleyecek olan sensin. "Gözlerini kısıp suçlarcasına bana baktı.

" Kusura bakma ama Richard Gere'i Korece konuşurken izlemek istemiyorum. "

Koltuktaki yastıklardan birini ona fırlattım.

Gözlerindeki çocuksu inat, bana küçükkenki halini hatırlattığı için ona gerçekten sinirlenemiyorum. Jungkook ne yaparsa yapsın masum bir bebek gibi gözüküyordu.

" Off, bu ne şimdi? " derken yalandan kızmıştım. " Çocuk musun sen? Neden bugün  böyle huysuzsun? "

Jungkook sanki ona küfür etmişim gibi kendi kendine çıldırıp ayaklarını yere vururken, daha fazla tutamayarak gülmüştüm.

" Ne yapıyorsun Jungkook? "

" İstemiyorum! " diye bağırdı mızmızlanmaya devam ederek. " Bok mu vardı çağırdın o kadar insanı?! "

Derin bir nefes alıp, sakince kızarmış yüzüne baktım.

" Nesin sen Moon Jae In* mi? "  Ona fırlattığım yastığı yerden alarak bana geri atsa da, canımı yakmamak için yavaş fırlatmıştı. " Ulusa seslenmek için bütün Kore halkını mı çağırdın? "

Yüzüme avcumu çarparken, bu kadar uzatmasından sıkıldığımı fark ederek ayağa kalktım ve onun yanına ilerledim.

" Kookie. "

Ona yaklaşmam üzerine gözlerini kırpıştırıp, yutkundu. Benden korkmuş olduğunu düşünerek içten içe güldüm.

" Sorun ne? " Koluna girip, omzuna yaslandım. " Çok kişi olmamızı umursamadığına eminim. Başka bir şey olmuş. "

" Yoongi'yle buluştum ya bugün. "Üvey abimin adını duymamla, ondan ayrılacakken kolunu sıkıp uzaklaşmamı engelledi.

" Aaa. " dedim sanki bilmiyormuş gibi. " Nerede buluştunuz? "

Yürümeye başlayınca, koluna girmiş olduğumdan ben de onunla ilerlemek zorunda kalmıştım. Çocuk gibi davranmasına rağmen vücudu bir genç erkeğin sahip olabileceği en iyi vücuttu.

" Gangnam'a gittik. "

Kıkırdadım çünkü sebebini biliyordum.

" Yoongi'nin annesi Gangnam'da yaşıyor. "

Birlikte koltuğa oturduk. Kolundan çıkıp ona dönmüş, bacaklarımı kendime çekerek kollarımı da dizlerimin üstünde birleştirmiştim.

Altımdaki yoga taytının hoşuma giden dokusu yüzünden parmaklarımı taytımda gezdiriyordum.

Jungkook bu hareketimi belki de milyonuncu defa gördüğünden garipsemeyerek iç çekti.

" Evet, " dedi bana dönerken. " Annesi senden pek hoşlanmıyor, biliyorsun. Bu ev konusunda da annesi onu zorlamış. "