Jeongin çantasını toplayıp okuldan çıkmak üzereydi.
Hyunjin'in sınıfına uğrayıp boş sınıfa baktı.
Hyunjin ayda bir kez okula geliyordu.
Tabi okuldan atılmıştı, şimdi hiç gelmiyordu.
Sınıfın kapısını kapatıp çıkışa doğru ilerlerken dışardan gelen bağrışma seslerini duydu.
Dışarı çıktığında kapının önünde sevgilisini görünce gülümsedi.
Kızlar Hyunjin'i izleyip kendilerinden geçerken Jeongin onları umursamıyordu.
Hyunjin'e doğru ilerlerken bir grup kızın ona çarpmasıyla yere düştü.
Kızlar onu geçip Hyunjin'in yanına gittiklerinde Hyunjin daha Jeongin'in düştüğünü görmemişti.
Jeongin bunu fark edip hızlıca ayağa kalktı ve üstündeki tozları sildi.
Elindeki yara olmuş yerden akan kanı peçeteyle silip okulun arka kapısından çıktı.
Okulun etrafından dolanıp ön çıkışa, hyunjinin durduğu yere,
vardığında sevgilisini özlediğini fark etti.
Elini omzuna koyup ona bakmasını sağladı.
Hyunjin ona dönüp endişeli bir şekilde sevgilisine baktı.
Jeongin'in gülümsemesi solup yerini korku alırken ne olduğunu anlamamıştı.
Hyunjin Jeonginle beraber arabasına bindi.
Gözlerini kapatıp başını koltuğa yasladı.
Titriyordu.
Jeongin sevgilisinin titreyen ellerini tuttu.
Sevgilisine küçük bir öpücük verdi.
Hyunjin yavaşça sakinleşmeye başlamıştı.
Kriz geçiriyordu, çoğu zaman olurdu.
Ve her zaman olduğu gibi Jeongin onu sakinleştiriyordu.
Hyunjin kendine gelince arabayı çalıştırdı.
"Biliyor musun Hyung İngilizceden 90 almışım. Sınıftan biri -7 aldı"
Jeongin konuşarak Hyunjin'in dikkatini dağıtmaya çalışıyordu.
Başarıyordu da.
"Biliyor musun Felix Changbin'e açıldı sonunda"
"Hm, öyle mi? Changbin ne dedi?"
"Biliyorsun Changbin aşka inanmaz. Felixin duygularına inanmamasının onla alakalı olmadığını ama eğer aşka inansaydı kendisinin de Felixe aşık olacağını söyledi"
"Bu aslında bende seni seviyorum demek. Bu nasıl bir aşka inanmama tarzı?"
"Changbin havalı takılmaya çalışıyor. Biliyorsun yeraltı rapçisi. Ama günün sonunda yine muzlu sütünü içip uyuyor."
"Yang Jeongin, muzlu süt havalıdır."
Jeongin göz devirip kıkırdadı.
"Doğru söylüyorsun, en azından sade sütten daha havalı"
Hyunjin gülümseyip bir elini direksiyondan çekip sevgilisinin saçlarına götürdü.
"Bi ara Chanlarla yaptığımız buluşmayı bir daha yapalım"
"İyi fikirmiş.. Yaparız"
Sevgilisinin elleri Jeonginin saçlarında gezinmeye başlayınca Jeongin mayışmıştı.
Gözlerini kapatıp iç çekti.
"Hyung, seni seviyorum"
Hyunjin ağaçlarla kaplı boş yolda arabayı kenara park etti.
Arkasına yaslanıp koltuğunu geriye aldı.
Kucağına vurup Jeongin'in kucağına gelmesi için bekledi.
Jeongin gülümseyip kemerini açtı.
Sevgilisinin kucağına yerleşti.
Kollarını boyuna sarıp gülümsedi.
Diş tellerinin tatlı görüntüsüyle Hyunjin de gülümsedi.
Ellerini sevgilisinin saçlarına götürüp saçlarını okşadı.
Jeongin gözlerini kapatıp iç çekti.
Neden her şey böyle olmak zorundaydı?
Daha normal insanlar olup ilişkilerini ilerletmezler miydi?
"Bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı,daha ustaca ve daha temiz yaşarım. Ama bu sefer seni tanımakta gecikmem."
Hyunjinin dudaklarından dökülen kelimelerle Jeongin gözlerini açtı.
Dudaklarını sevgilisinin dudaklarına bastırdı.꧁☔︎︎꧂
Hyunjin ceketini sevgilisinin üstüne örtüp terli saçlarına küçük bir öpücük kondurdu.
Kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna geçti.
Kemerini bağlayıp titreyen ellerine baktı.
Jeongin'i çok mu yoruyordu?
İyi gelmiyor muydu Jeongine?
Yaşına göre hiç iyi ilerlemiyordu, bu kesin.
Hayatı normal değildi.
Bi' de üstüne Hyunjinin yükünü sırtında taşıyordu.
Hyunjin torpidoyu açtı ve içindeki maddelere baktı.
Alacakken durdu ve torpidoyu kapatıp arabayı çalıştırdı.
Boş yolda ilerlerken sevgilisinin nefes alış verişlerini duyabiliyordu.
Arabayı Jeonginin kokusu dolduruyordu.
Hyunjin kendini kontrol edebiliyordu.
Evin önüne geldiklerinde Hyunjin arabadan indi.
Jeongini kucağına alıp binaya girdi.
Merdivenden çıktığında dairesinin önünde dikilen Asahi'ye baktı.
Asahi ayak seslerini duyup arkasını döndüğünde hayal kırıklığına uğramıştı.
Ablası Hyunjinle barışmak istediği için buraya gelmişti, kendisi de barışacaklarından umutluydu.
Hyunjin'i severdi.
İyi arkadaşlardı.
Asahiye göre.
O yüzden ablasıyla olmasını isterdi.
Hyunjin kapının önüne gelip kapıyı açtı ve kucağındaki jeonginle içeri girdi.
Jeongin'i yatağa yatırıp üstünü örttü.
"Hemen geliyorum meleğim"
Kapıya gidip etrafa baktı.
Asahi yoktu.
Çok umursamadı zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya' aburnee || hyunin ☽
RandomYa' aburnee; yokluğu ile yaşamanın acısına dayanamayacağı için, sevdiği kişiden önce ölmeyi dilemeyi anlatıyor.