1

947 32 4
                                    

Okulun son haftasıydıl. Tanrım bu aptal yere gitmek istemiyordum. Çok saçmaydı. Üniversiteye geçecektik. Yıl boyunca okulumuza yeni gelen Min Yoongi ve çetesi tarafından zorbalığa uğruyordum zaten okulun gene en çalışkanı seçileceğimi biliyordum. Her yılki gibi olmak istemiyordum. Bu yıl seçileceğimi balo da güzel olmak istiyordum. Bunları düşünürken formamı giymeye başladım. Kahverengi saçlarımı at kuyruğu toplayıp şakaklarımı yanlara ayırdım.

Okula gitmek için yola koyuldum. Yolda giderken müzik dinliyordum. Sözlerini not defterime yazıyordum. Bu sözleri değiştirerek kendi bestemi oluşturuyordum.

Sınıfa geldiğimde Jimin'i gördüm. Ona el salladım. O benim sevdiğim biriydi. Yoongi'nin çetesinden değildi. Ona sarıldım. İçeri kendini bad boy sanan  kedicik geldi.

Yg:  Ne yapıyorsunuz siz ayrılın çabuk!
Rs: Sanane!

Yoongi yanımıza gelerek Jimin ve beni ayırdı. Kendini ne sanıyordu?
Ona bir şey demek için yaklaştım o ise beni azarladı ve yerime gönderdi. Jimin'e de kötü bir bakış attı. Sırama oturdum ve testimi çözmeye başladım. Ders zamanı gelmişti ve sıra arkadaşım olan Ohh Sehun'a baktım. Boş boş oturuyordu.

Rs: Ders çalışsana
Sh: Çalışmayacağım
Rs: Niye?
Sh: Kızım sen harbi ineksin

Onu takmayıp yuvarlak camlı gözlüklerimle testime devam ettim. Hocamız da gürültüden rahatsız olacak ki sınıfı terk etti. Sehun hemen arka sıralardan birine geçti ve arkadaşlarıyla pubg oynamaya başladı. Bu sınıfta bir Allah'ın kuluda benim gibi test çözmüyordu. Yoongi yanıma geldi. Hıh tam da seni bekliyordum. Aldırış etmedim. Sırıtıp kalemimi aldı.

Rs: Geri verir misin?
Yg: Hayır
Rs: Lütfen

Kalemi ondan almak için uğraştım. Ama alamadım. Elini kaldırıyordu. Elini tutmak zorunda kaldım. Burun buruna kalmıştık. Şu an kimse bizi umursamıyordu. Göz gözeydik. Ben bunu kullanıp kalemi elinden çekip aldım ve göz kırptım.

Rs: Görelim bakalım Yoongi

Diyip haince sırıttım. Arkamı dönüp sırama oturdum. Sıramda oturan Jimin'i görüp gülümsedim ve yanına oturup ona sarıldım. Yoongi dişlerini sıkıp bakıyordu.

Jm: Rosé bu gün çıkışta biraz seninle konuşabilir miyiz?
Rs: Elbette Jimin sen iste yeter

Tenefüs zili çalmıştı ve hızlıca Jimin'in koluna girdim. O sırada tuvaletin önünden geçerken Jennie ve Yoongi'yi öpüşürken gördüm. Hızlıca Jimin'i dürttüm.

Rs: Ses çıkarma Jimin

Fısıldayarak söyledim. Telefonumun kamerasını çıkardım. Onlar öpüşürken kameraya çekmeye başladım. Bu dedikodu sayfasına güzel bir manşet olabilirdi ya da yazdığımda izlemek için güzel bir video, bununla Yoongi'yi tehtit dâhi edebilirdim. Bu benim kozum bile olabilirdi. Gülümsedim ve Jimin'in koluna girdim. Bahçeye çıkıp videoyu izlemeye başladık.

Jm: Güzel öpüşüyorlar
Rs: Siktir lan

Jimin taklidini yaptı.

Rs: Kanka cidden malsın
Jm: Sende salaksın oruspik
Rs: Timam kanka yalnız iki kedinin öpüşmesi iğrençti
Jm: Öğğğhhhkk

İkimizde gülüp sınıfa gideceğimi söyledim ve o da bir işinin olduğunu söyledi. Sınıfa girdiğimde Yoongi'nin çetesi oradaydı. Kapıyı kilitlediler ve çete üyeleri çıktı sadece ben ve Yoongi kaldık sınıftaki tüm perdeleri kapattılar. Tanrım ne yapmaya çalışıyordu bu sersemler! Yoongi beni kolumdan tutup kendisine çekti. Kolumu ondan kurtardım. Sırama yerleştirdim. Kalçasını sırama yasladı.

Yg: Eğer bir daha Jimin'le gezersen sonunuz kötü olur
Rs: Sanane
Yg: Gezmeyeceksin bitti
Rs: Bana hesap soramazsın
Yg: Sorarım
Rs: Sen neden Jennie ile öpüştün o zaman?
Yg: Sanane
Rs: O zaman bu da seni ilgilendirmez
Yg: İlgilendirir
Rs: Hayır!

Ayağa kalkıp kapıyı zorladım. Ancak açılmadı. Manyak, ruh hastası dersi başka sınıfa taşıyın demiş. Bu adama bu para nereden geliyor. Neden bu kadar zengin?

Beni kapı ve kendi arasına aldı. Burunlarımızı sürttü.

Yg: Benim kurallarıma karşı gelmeyeceksin!
Rs: Seni ilgilendirmez!
Yg: İlgilendirir!
Rs: Kes!

Tam onu itecekken beni öpmeye başladı. Onu sertçe ittim. Bana sırıtarak baktı. Kalçama gözlerini dikti ve baktı.

Yg: Yakında tamamen benim olacaksın

Ses vermedim. Ondan nefret ediyordum. Kapıyı açtı ve çantamı alarak hızlıca Jimin'in yanına gittim.
Jimin beni görünce gülümsedi. Panpiş Jimin'im benim ya. Yoongi öküzüyle kıyaslarsak harika biri kesinlikle. Ne diyorum aq ben. Jimin'in koluna girdim ve sahile doğru yürüdük. İkımizde konuşmuyor sadece bakışıyorduk. Sahile geldiğimizde beni bir kayalığa oturttu. Ellerimi ellerinin içine koydu.

Jm: Bak Chae seni... Seni seviyorum. Seni gördükçe dayanamıyorum. Çok güzelsin.

Yanaklarımı okşadı ve saçlarımla oynadı.

Jm: Benim sevgilim olur musun?

Dudaklarıma yapıştı sanki hiç bırakmayacak gibi, gülümsedim ve karşılık verdim.

Arkadan Yoongi geldi ve beni kolumdan çekip arabaya sürükledi. Jimin ise baka kaldı. Arabanın kapılarını kilitledi. Arabayı çok hızlı sürüyordu. Hemen emniyet kemerimi taktım çünkü tam kaza olmak için müsaitti.

Bizim eve gelmiştik. Beni gene hiç birşey söylemeden içeri soktu. Salona geçtik. Yoongi sırıtmaya başladı. Ne oluyordu? İçeride tanımadığım iki kişi vardı, onlar da kimdi? Annem ve babamla ne konuşuyorlardı fısır fısır? Ben gelince etraf ölüm sessizliğine döndü. Yoongi pis pis sırıtıyordu. Korkmuyor değildim?

(Arkadaşlar isimleri uyduracağım.
Rosé'nin annesi: He Ran = Hr
Rosé'nin babası: Mason *onu bildiğimden şe ettim.* = Ms
Yoongi'nin annesi: Eun Jung = Ej
Yoongi'nin babası: Namhyun = Nh)

Hr: Roséanne babanın borçları yüzünden...
Ms: Roséanne özür dilerim güzel kızım

Birden iki adam beni alıp siyah bir arabaya bindirdiler. Babam ve annem ağlıyordu. Şu an çok korkuyordum. Yoongi ve o salondaki iki kişi de Yoongi'nin arabası ile gidiyorlardı. Ne oluyordu? Tanrı' ya dualar ediyordum beni kurtarması için... Bir eve geldik ve adamlar beni bir yatak odasında bırakrtılar. Bu ev beyaz bir malikaneydi. Camdan baktığımda Yoongi ve o adamlar bir şey konuşup gittiler. Yoongi odaya girdi. Sırıtmaya başladı.

Zorâki Evlilik // Yoonrosé Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin