1.BÖLÜM

44 4 0
                                    

Alarmın sesiyle yataktan fırladım,çok heyecanlıyım çünkü bugün liseye başlıyorum. Normalde çok bakımsız ve plansız bir insan olmama rağmen bu sabah erkenden kalkıp duş aldım,yüzüme çok hafif bir de makyaj yaptım. Dolabımdan kot pantolonumu ve siyah dar tişörtümü çıkartıp giyindim,saçlarımı da saldım.Normalde saçlarımı salmaktan nefret ederim ama bugün değişiklik olsun istedim.Çantamı da alıp evden çıktım.

O yaz en yakın arkadaşlarımdan kazık yemiştim o yüzden şimdilik pek bir arkadaşım yoktu.Tek başıma okula geldim.Bahçe oldukça kalabalıktı,ortaokul arkadaşlarımın yanına gittim ve onlarla oturmaya başladım. O kadar utanıyordum ki kendimden,sesimden,dişlerimden,kıyafetlerimden ve boyumdan...

Bütün 9.sınıflar hep birlikteydi.Müdür yardımcımız kürsüye çıkıp sınıfları ayırmaya başlamıştı.Tek duam o dost sandığım düşmanlarımla aynı sınıfta olmamaktı ve bütün yaz dua etmiştim.Sınıflar ayrıldı ve onlarla aynı sınıfta değildim.O kadar mutlu olmuştum ki 32 diş etrafa bakınıyordum.

...

Sınıfıma girdiğimde çok önceden de arkadaşım olan Eylül' ün yanına oturdum. Sınıfta tanımadığım biri var mı diye gözlerimle keşfe çıktım. Soluma döndüğümde kırmızı uzun kollu sweat giymiş birini gördüm.Gözlerimle cocugu zoomlayip daha dikkatli bakmaya başladım. Sapsarı uzun saçları, mavi küçücük gözleri vardı, bembeyaz teni kıpkırmızı olmuş sıcaktan besbelliydi.Çok dikkat çekmeden önüme döndüm. Eylül' e o çocuğu tanıyıp tanımadığını sordum.İsmi Miraç,yazın birkaç defa görmüştüm ama konuşmuşluğum yok tanışırız dedi ve göz kırptı ben de sadece gülümsedim.Tanışmak için can atıyordum.Çünkü yeni insanlarla tanışmaya bayılırım.

Hocalarla tanıştıktan sonra kendi aramızda konuşmaya başladık.Sınıfımız 35 kişilik olduğu için herkesle konuşamadık.Maalesef Miraç'lada

Eylül ve birkaç arkadaşımızla daha, eve doğru yürümeye başladık.Sadece ismini bildiğim bir çocuğu bütün gün hayal ettim,çok etkilenmiştim ondan. Zaten ergenliğe yeni yeni giriyordum.Etrafımda gördüğüm tüm yakışıklı erkekler dikkatimi çekiyordu.Laf aramızda zaten biraz şip şak gönüllüyüm.

Eve geldiğim gibi yatağa uzandım,telefonumu açıp İnstagrama girdim. Miraç'ın ismini arattım ama soy adını bilmediğim için bulamadım tabii.İllaki sınıftan birileri takip ediyordur deyip neredeyse bütün sınıfı stolkladım. Sonunda bulmuştum ehehe..

ERTESİ GÜN

Sabah erkenden kalkıp duşa girdim.Okul formalarımı giydim.Belime kadar uzanan saçlarımı güzelce tarayıp,kremledim. Kaşlarımı taradım ve çok hafif rimel sürdüm.İlk defa okula giderken bu kadar özeniyordum,lise havası başka oluyor tabii. Herkes güzel ve bakımlı olma çabasında oluyor. Aynaya bakıp kendimle konuşmaya başladım.Aslında çok da çirkin değildim,giderim vardı ama tek sorunum yaşıtlarıma göre onlardan çok kısa ve zayıf olmamdi yani bana çok büyük sorun  gibi geliyordu fiziğim.Buğday tenim,masmavi gözlerime çok yakışıyordu.Güldüğümde gözlerim kısılıyordu ama ben gülmekten nefret ediyordum. Aslında çok gülen bir insanım fakat tam ortadaki iki dişim arasında siyahlık olması çok canımı sıkıyordu.

Öyle böyle aynanın karşısından modum düşük bir şekilde kalktım,çantamı alıp evden çıktım.Eylül benden önce okula gelmişti.Ön sırada telefonuyla ilgileniyordu. Yanına gittim ve;

-Günaydın,yanın boş mu kanka?

-Boş kanka sana ayırmıştım zaten..

Çantamı yere koydum ve oturdum.Gözlerimle sınıfı süzüyordum,herkes telefona bakmaktan kafasını kaldırmıyordu.Bende telefonumu çıkardım,kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım.Kafamı sıraya koydum,gözlerimi kapattım. Tam içim geçmek üzereyken,kibar bir sesle irkildim.Kafamı kaldırıp baktığımda Miraç sırıtarak bana bakıyordu.Kulaklığımı çıkarttım ve gülümseyerek;

YAKAMOZ GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin