*Hasım :DüşmanDurum gazetesi
Son kabadayı olarak bilinen altmış iki yaşındaki Seyfi Çathanlı, yeni çıkan infaz yasasından faydalanarak bugün öğle saatlerinde on yedi yıllık mahkumluğun ardından tahliye edilecek! Herkesin merakla beklediği bu tahliyeye kaç kişinin katılacağı ise merak edilen diğer unsurlardan biri.
Ses gazetesi.
Sözde lakabı son kabadayı olarak bilinen, organize suç örgütü lideri Seyfi Çathanlı bugün öğle saatlerinde tahliye edilecek.
Birlik gazetesi
Kurt zinciri kırıyor! Son Kabadayı Seyfi Çathanlı, bugün öğle saatlerinde on yedi yılın ardından tekrar hürriyetine kavuşacak! Babanın tahliyesinden dolayı yer altı dünyasının ünlü isimlerinin korkulu bekleyişi başlamışken, gözler Çathanlının ilk yapacağı basın açıklamasına çevrilmiş durumda.
Kargaşa gazetesi.
Kim bu Çathanlı? Neden son kabadayı olarak biliniyor? Detaylar 3.sayfada.
Elimdeki gazeteleri masaya bırakarak önüme düşen saçlarımı geriye attım. Bu kaosun nedeni babamdı. Ve evet ben bir Çathanlıydım.
Bunu istememiştim. Seyfi Çathanlının kızı olmak istememiştim... Babamın on yedi yıldır içerde olması, kendi hürriyetiyle birlikte benim hürriyetimi de prangalamasına engel olamamıştı.
O hapisteyken bile hayatımı içerden kontrol etmiş, tıpkı yanı başımda dolaşan bir gölge misali, yaşadığım on dokuz yıllık hayatı kendi hayatı gibi dört duvar arasına sıkıştırarak zindana çevirmişti.
Peki nedeni neydi?
Duvardaki tozlu resime bakarak dudaklarımı araladım ve fısıldadım.
"Annem"
Nedeni annemdi.
Ben! Siyah beyaz filmlerin eşsiz ve ikonik kadını olan Nurdan Pekçi'nin Seyfi Çathanlı'dan olan evlilik dışı kızı! Bir daha böyle bir kadın dünyaya gelmez denilen, fotoğrafları ülkemin insanlarının evlerini, iş yerlerini, kahvelerini, hapishanelerini, asker ocağındaki demirden dolaplarını, hatta ve hatta yatak odalarını süsleyen o eşsiz ve ikonik kadının şıp diyip burnundan düşürdüğü, birebir ona benzememden dolayı herkesten uzaklaştırılıp, gizli saklı büyütülen bahtsız ve talihsiz kızı ;
LEYLA!
GÜNAHIM ANNEME BENZEMEKTİ.
SUÇUM İSE BABAMIN KIZI OLMAK.
********
Babamın belli etmemeye çalıştığı tedirgin bakışlarına bakarak dudaklarımı araladım.
"Baba Çathanlıya İstanbulu verecek misin?"
"Baran" diye mırıldanarak viskisini yudumladı ve gözlerime baktı.
" İstanbulu benden değil, emanetine sahip çıkamayan dostlarından isteyecek. Ben onunla hasım olmayı göze alacak kadar cesaretliyken, onun dostları İstanbulu altın tepsiyle bana sunacak kadar korkaklardı!"
"Ya o?" diyerek viskimi yudumladım. Suratında soğuk bir gülümsemeyle başını salladı ve karşılık verdi.
" O, on yedi yıldır bu ülkede yok. Devir değişti, sefir ben oldum. Yanımda yer almak isterse ne âlâ, karşımda yer almak isterse İstanbulda boş mezar çok."
"Büyük savaş olacak" diyerek sigara paketinden bir dal sigara çıkardım ve çakmağımla yaktım.
" Ne o korktun mu?" diyerek alaycı bir ifadeyle gülümsemişti. Sigaramdan bir nefes çekerek aynı şekilde gülümsedim ve karşılık verdim.
"Neden korkayım? Ben Baran Tüfekçiyim. Cihat Tüfekçinin oğlu, senin oğlun. Ve baba kaçıncı yüz yılda yaşarsak yaşayalım Türk töresi bellidir; yönetim babadan oğula geçer. Onun çocuğu yok, hâli ile oğlu da yok. Soyu devam eden sensin. Gücü olan sensin."
"Bir kızı var" diye mırıldanmıştı. "Bunu daha önce bilmiyordum" diyerek karşılık verdim.
"Bilmemen normal" dedi ve viskisinin son yudumunu kafasına dikerek devam etti.
" Herkesten sakladığı hâzinesi. Ben de büyük araştırmalar sonucu öğrendim. Bir kızı var on dokuz yaşında, senden beş yaş küçük. Neden sır gibi sakladığını henüz çözebilmiş değilim."
![](https://img.wattpad.com/cover/221058980-288-k90734.jpg)