Elveda

Rüzgar okşar yüzünü ama sen rüzgara dokunamazsın
Güneş değer tenine ama sen güneşe uzanamazsın
Bu şarkı senin şarkın ama sen susturamazsın
Her yolcu gitmek ister
Ne yapsan durduramazsın

Elveda, elveda, kırık kalbim, kesik bileğim
Elveda, elveda, eğik yüzüm, soğuk ellerim
Elveda, elveda, kısık sesim, soluk benzim
Elveda, elveda, bir yalanın içinde kaybolup durunca

Kimse durduramıyor yağmurları yağdırınca bulutlar
Neden susturamıyor içindeki delik deşik umutları
Düştüm. Kalkarım yine ellerini uzatınca bana Tanrı

Tanrı bulsun istedim, sevsin bütün kayıp çocuklarını

Elveda kalbim, elveda yalnızlık, elveda gözyaşlarım
Elveda yağmurlar, elveda kar, elveda sonbahar
Elveda kış, elveda rüzgarlar, elveda ağaçlar, kuşlar
Elveda yorgun kanatlar
Elveda kelebek, elveda ölü melek
Elveda kayıp çocuk, elveda yalan masal
Elveda sessizliğim
Elveda kalbim

Elveda aşk.

Daha güneş doğmamıştı. Her zaman ki gibi uyuyamıyordum. Boş boş karanlık gökyüzüne bakıyordum her gece olduğu gibi.

Sandalyeden usulca kalktım, üzerimdeki krem rengi uzun tül elbise bacaklarıma sürtünüyordu. Ellerim ve ayaklarım buz gibiydi.

Duvarları nemden çatlayıp dökülmüş küçük banyoya girip kapıyı kapattım. Bir süre aynadaki ikizime baktım. Kahverengiden kızıla kaçan saçlarıma, ela gözlerime, pembe dudaklarıma, soluk tenime...

Sonra gözüm cam sabunluğa kaydı. Beyaz altınrengi çizgileri vardı. Aynaya son bir kez baktım. Sonra bir daha sabunluğa. Bir kaç saniye sonra ayna paramparça ve yerdeydi.

Kırık cam parçaları her yere saçılmıştı. Küvetin musluğunu açıp soğuk suyun dolmasını izledim. Artık vakit gelmişti. Kırık cam parçalarından birini elime aldım.

Cam keskindi. Parmaklarımın uçları kesilmeye başlamıştı bile. Camı yavaş yavaş elimde kaydırmaya başladım. Koyu kırmızı kan damlaları soğuk suyun içine damlıyordu. Suyun rengi gittikçe bulanıklaşırken elim kana bulanmıştı.

Enseme ağırlık binmişti. Artık başım dönüyordu. Elimdeki cam parçası iki taneymiş gibi göründüğünde ellerimden kayıp yere yuvarlandı.

Başım iyice dönerken küvetteki su taştı. Ellerimle duvara tutunmaya çalışıyordum ama nafile... Duvara, kanla elimin izi çıkmıştı. Gözlerimin önüde kararmıştı artık. Krem rengi elbisemde kırmızıya boyanmıştı.

18 yılın sonuna gelmiştim. Acı çekmek diye birşey yoktu artık. Herşey bitmişti. Şimdi diğer taraf beni bekliyordu...