Bölüm 5

4.4K 101 50
                                    

"Ben seni bırakırım sevgilim."

********

Sahiplenirmiş gibi beni kendine doğru çekip saçlarımın üstüne bir buse kondurmuştu.Dudaklarım aralanırken bacaklarımın titrediğini hissettim. Zar zor ayakta duruyordum. Afallamıştım, ne yapacağımı bilemedim. Kalbim boğazımda atıyordu. Selin ve Elif'in gözleri kocaman olmuş bir şekilde bize bakıyordu. Yanaklarımın yandığını hissettim. Elbisemle yanaklarımın aynı renkte olduğuna yemin edebilirdim. "Ben seni bırakırım." Diye tekrarladı. "Gerek yok Cihan bey." Dedim sessizce. Sesim titremişti. "Sus." Demişti sert bir şekilde. Dediği şeyle dudaklarımı birbirine bastırdım. Elini belimden çekip Kolumu tuttu. Nazik bir şekilde canımı acıtmak istemiyormuş gibi tutmuştu Kolumu. Bu adamın derdi neydi. Bir taraftan iyi davranıp beni zor bir durumdan kurtarıyordu. Diğer taraftan beni rezil ediyordu ya da bana bağırıyordu. Diğerlerinin cevabını dinlemeden beni çekiştirdi. "Ya napıyorsunuz?" Diye sordum sinirle. Kolumu çektim hızlıca. Diğerlerinin bizi duymaması için sessizce söylemiştim. Cihan hızlıca arkasını dönüp öfkeyle bana baktı. "O şerefsizle mi gitmek istiyorsun!" Dedi dişlerini sıkarak. Ne diyeceğimi bilmediğimden susmaya karar vermiştim. Başımı eğip dudağımı büzdüm. Tekrar kolumdan çekilmemle sendeledim ve düşmemek için Cihan'ın gömleğini tuttum. Elimin altında kasılan bedenini hissediyordum. Ona kısa bir bakış atıp hızlıca elimi çektim. Bu sefer kolumu sıkıyordu. Canımın acımasına rağmen sesimi çıkartmamıştım. Arabasına vardığımızda Kolumu bırakıp sürücü koltuğuna geçti. Bende çekinerek arka kapıyı açtığımda içerden "napıyorsun?" Dedi. "Arabaya biniyorum." Diye cevap verdiğimde. Sesli nefes vermişti. "Öne geç." Dedi sert bir şekilde. Yavaşça arka kapıyı kapatıp öne geçtim. Ellerim titriyordu. Araba hareket etmeyince Cihan'a döndüm. Parmağıyla direksiyona vuruyordu. Önüme dönüp bekledim. Başka birini mi bekliyorduk acaba. Bir süre bekledikten sonra Cihan derin bir nefes alıp "kemerini tak." Dedi. Hızlıca kemerimi takıp bekledim. Arabayı çalıştırıp otelden çıktı. "Evinin adresini ver." Dedi soğuk bir şekilde. Yurdun bu saatte beni içeri almayacağını bildiğimden Selin'in adresini verdim. "Arkadaşımın evi." Dedim sessizce. Cevap vermeyince "teşekkür ederim." Diye devam ettim. Bana kısa bir bakış attıktan sonra yola devam etti. "Yani iki kere beni zor bir durumdan kurtardın. Kendim halledebilirdim ama yinede teşekkürler." Dedim. Kırmızı ışık olduğundan Cihan bana dönmüştü. Bakışlarımı kaçırıp elbisemin etekleriyle oynamaya başladım. Ona tekrar baktığımda bacaklarıma baktığını gördüm. Cihan arkaya uzanınca kokusu tüm arabaya yayılmıştı. Ona belli etmeden derin bir nefes aldım. O kadar güzel kokuyordu ki saatlerce Yanımda durmasını isteyebilirdim. Arka koltuktan ceketini alıp bacaklarımın üstüne attı. Ne yaptığını anlamadığımdan ona dik dik baktım. "Ya sabır." Dedi sinirle. Ceketi yeniden alıp güzelce bacaklarımı örtmüştü. Kızardığımı hissedince görmesin diye başımı eğdim. Önüne döndüğünde ceketiyle oynamaya başladım. Yaptığı hareket çok hoşuma gitmişti. Konuşmak istiyordum ama cevap vermeyeceğini düşündüğümden susmaya karar verdim.

Sessiz geçen bir yolculuğun ardından Selin'in yaşadığı siteye giriş yapmıştık. "Ben burda ineyim." Dedim ince bir sesle. "Hangi bina?" Diye sordu soğuk bir şekilde. "Gerek yok Cihan bey, zahmet-" elini direksiyona vurup lafımı böldü. Korkuyla sıçradım. "Tekrarlatma!" Diye bağırınca. Gözlerimin dolduğunu hissettim. Elimle binayı gösterdiğimde sürmeye devam etti. Binanın önüne durduğunda ceketi bacaklarımdan çekip elime aldım. Kapıyı açıp çıkınca ceketi koltuğun üzerine atıp sertçe kapıyı kapattım. Kapıyı kapatmadan Cihan'ın küfür ettiğini duymuştum. Hızlıca binanın kapısına gidip çantamı karıştırdım. Anahtarı bulunca kapıyı açıp içeriye girdim. Arkamı dönmek istesemde kendimi tutup dönmedim. Binaya girip kapıyı kapattığımda arabanın hızlıca uzaklaştığını duydum. Asansöre binip kafamı cama yasladım. Gözlerimin neden dolduğunu anlamamıştım. Asansör durunca hızlıca Selin'in evine girip koltuğa oturdum. Biraz oturduktan sonra misafir odasına geçip makyajımı temizledim. Ondan sonra elbisemi çıkarttım. Gözlerim hemen koluma kaymıştı. Biraz morarmıştı. İç çamaşırlarıma yatağın içine girdim ve uyumaya çalıştım. Bir kaç dakika sonra kapının açılma sesini duydum. Kızların güldüğünü duyunca başımı kaldırmadım. Odama girip uyuyup uyumadığımı kontrol ettiler. Uyuyormuş gibi yapıp çıkmalarını bekledim. "Yarın her şeyi sorarız." Demişti Elif. Selin'de onaylayan sesler çıkartınca çıktılar. Olanları biraz düşündükten sonra gözlerim kendiliğinden kapanmıştı ve kendimi uykunun sıcak kollarına bırakmıştım.

HastamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin