seven

248 36 9
                                    

bu bölümü medyadaki şarkıyla yazdım siz de okurken dinleyebilirsiniz<3

sana, tzuyu'ye sürpriz yapmak istiyordu bu yüzden ebeveynlerinin izin verdiğini henüz ona yazmamıştı.
onu şaşırtmak istiyordu.

onu göreceği için o kadar heyecanlıydı ki bir an için sarayın yerini unuttu ama neyse ki yuta hatırlıyordu.
çin'e gelmeleri yaklaşık 2 hafta sürmüştü zaten mektupları da 1 ayda ulaşıyordu yani tzuyu şu an tamamen şaşırtacaktı.

pazarın önünde bir faytona binip saraya sürmesini söylediler.
yarım saat sonra saraya gelmişlerdi.
yuta sana'nın koluna girmiş bir şekilde saraya doğru yürüdüler.

sarayın bahçesinde rengarenk çiçekler ve ağaçlar vardı. resmen cennetten bir yer gibiydi.
sana etrafa bakarken kapıya geldiklerini farketmemişti.

güvenlik muhafızı onları tanıdığı için içeri buyur etti.

*

tzuyu'nin annesi ve sana
selamlaşıktan sonra kadın misafirlerine hemen yemeğe oturmalarını tzuyu'nin çarşıya çıktığını ve birazdan geleceğini söyledi.

yuta ve sana acayip aç oldukları için hemen kabul ettiler.

daha 10 dakika geçmemişti ki kapı açıldı ve tzuyu'nin neşeli sesi odayı doldurdu.
"şakayık çiçeği için uygun-" sana'yı görünce birden durdu ve bir süre hiçbir şey demeden bakakaldı.
ta ki annesi onu dürtene kadar.

"tzuyu bak bayan minatozaki ve koruması bize sürpriz yapmışlar"

tzuyu bir an ne diyeceğini bilemedi.
utangaç adımlarla sana'nın yanına doğru yürüyüp elini uzattı.
elleri birbirine değince ikisi de çok heyecanlanmıştı.

*

yemekten sonra tzuyu'nin koruması sicheng ve yuta birlikte çarşıya gitmişlerdi.
bu sırada sana ve tzuyu arka bahçede oturmuş konuşuyorlardı.
birbirleri hakkında her şeyi öğrenmek istercesine saatlerdir konuşuyorlardı hatta bir ara annesi uyumaları gerektiğini söyledi onlar da tamam diyip hala konuşmaya devam ettiler.

bir daha çok sonra görüşebilirlerdi bu yüzden her şey hakkında konuşmak için uğraştılar.

sana "seni seviyorum" diye fısıldadıktan sonra tzuyu'nin çimenlerin üzerinde duran elinin üzerine kendi elini koydu.
küçük olan da gülümseyip ona biraz daha yaklaştı. aslında bunu bu zamanda ve bu yerde yapmaları saçmaydı ama belki de bir daha birbirlerini hiç göremeyeceklerdi.
üstelik herkes uyuyordu tam zamanıydı.

aklında bu düşüncelerle boğuşan tzuyu birkaç saniye tereddüt ettikten sonra büyük olanın 2 elini de tutup dudaklarını öptü.
ona karşı çıkmaya niyeti olmayan sana da karşılık verdi.
dilleri ve dudakları birbirine değerken tek düşündükleri bu anın hiç bitmemesini istedikleriydi.

ta ki o zamana kadar...

ta ki o zamana kadar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


*

taslaktaki bölümleri kontrol etmeden atıyorum hatalarım varsa önemsemeyin

difference // satzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin