-𝘩𝘶𝘨 𝘮𝘦 𝘰𝘳 𝘬𝘪𝘴𝘴 𝘮𝘦

20 2 0
                                    

Bu uzun deve sarılmak istiyorum. Belki anlık bir ilgi. Yalnızca sarılamaz mıyız?

Koltukta otururken birbirimize minik, kaçamak bakışlar atıyorduk. Hadi ama, birisi bir şeyler söylemeli! Daha fazla böyle oturursam cidden çilek (!) renginde olacağım...

Durun durun, buraya nasıl mı geldik?

Grupta yalnızca Bomi'nin sorularına gereksiz cevaplarımı sunuyordum. İnsanlarla tanışınca, kendimi hemen açabilen bir tip değilimdir. Bu yüzden de grupta pek konuşmadım. Derken,

Merakımdan profiline girip fotoğraflarını incelemeye başladım. Uzun boyu, kahverengi dalgalı saçları, dolgun ve pembe (!) dudakları, ona tamamen bir dergiden fırlamış havası veriyordu. Ayrıca star wars'ta ki yoda gibi kocaman kulakları vardı. Bu yüzden ona Dorian değil, yoda demeyi tercih ediyorum. Ama içimden! Henüz tanımadığınız birine böyle söylemeniz ne kadar doğru olur ki?

Grupta sohbet etmeye başlarken aslında yoda'nın o kadar da soğuk birisi olmadığını anladım. Nasıl oldu bilmiyorum ama, sanki yeni tanışmış gibi değildik. Rahat rahat sohbet ediyor, salak saçma esprilerimizi birbirimize sunuyorduk. Her şey çok hoş gidiyordu, ta ki.

Bir saniye, tam olarak şu tepkiyi verdim;

“Biz, ÖZELDEN Mİ KONUŞUYORUZ? Üstelik koca İKİ SAAT BOYUNCA?.”

Konuşmalara baktıktan sonra, aslında pekte sohbet etmediğimizi fark ettim. Resmen flörtleşiyorduk, hem de tanıştığımız gün. Kendime küçük bir not.

(HIZINIZ 108 YAVAŞ AMK.)

Yeterli olmadı, çünkü aynı günün akşamı Dorian'ı kendi evimde buldum. Şimdi ise birbirimizi gerçekte görmenin cezasını çekiyoruz. İki sarı koltuk, iki beden, iki göz. Hadi yaşadığımız şeylere daha yakından bakalım.

Kimse konuşmuyor. Sahi, ne zaman bakışmayı keseceğiz? Sanki sabah flörtleşen ben ve o değil, mezarında ters dönen büyükannem. ÖZÜR DİLERİM BÜYÜKANNE!

Artık konuşma falan açabilir miyiz? Aklıma gelen ilk şeyi ortaya attım. “Bana sarılır mısın?” En azından konuşacak bir şey bulm- BİR DAKİKA! Ben neler diyorum, hayır hayır. Salak Berry, bunu cidden yapmış olamazsın. Düşüncelerini ona mı anla-

Sözlerim uzun ve sıcak kolların arasında kesildi. Yoksa ben anime falan mı okuyorum? Az önce olan tüm düşüncelerim yok olmuş, yerine hoş duygular yerleşmişti. Eksik hissettiğimi, bir parçamın kayıp olduğunu bu zamana kadar anlamamıştım.

Kendimi bu kollarda bulduğumu fark ettim.

“S-sarılacağını düşünmemiştim. Neden öyle dediğimi bilmiyorum.”

Cidden bu kadar uke davrandığıma inanamıyorum. Kekeledim mi? Ayrıca neden direk sarıldı ki? HAYIR YANİ MANGA OKUYORSAK SÖYLEYİN FEELS GEÇİRELİM!

Şaçlarımda birkaç ufak öpücük hissettim. Cidden şaka mı yapıyor? Ben o anlamda mı sarılmak istedim?

“Berry istediğin şey bir ilgiyse, senin için her şeyi yapmaya hazırım.”

Dorian sabah grupta konuşup, akşamı evime gelen adam. Dorian, kollarında özümü bulduğum adam. Dorian, bana sevgiyi hissetiren adam.

Düşündüm de, o anlamda sarılmak istemişim.

Hadi kendimize birer not daha bırakalım.

“Lütfen bu Yoda kılıklıyı kendine aşık et.”

_______________________________________

Bu hikâye nereye gidiyor? ŞPWMÖĞDJSNZĞQKDNQHZAŞÖ

Evet evet, ikinci bölümde bu konuşmaları yapabilirim artık. Aslında bu hikâyeyi pek okunsun diye değil de, anı olarak kalsın diye yazıyorum. Bu da ayrı bir şey. Çünkü bu yazılanların aslında benim için ayrı bir yeri var. Bunu bir Dorian anlar bir ben. Evet, Berry ben oluyorum. Yazılan şeyler ise biraz değiştirilerek yazıldı. Yoksa, normalde olmuş bizim için anı olan şeyler.

Çok iyi bir yazıcı değilim, ben resim çizerim. Fic'te olduğu gibi :')

Bu yüzden girişe ve bunlara pek yorum yapamayacağım, herneyse kendinize iyi bakın!!

when daisies fade -dbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin