Asker durup bana baktı
"Onu öldürmeyin. İşiniz bitti, gidebilirsiniz"
Askerler birbirine sorarcasına baktı
"GİDİN! DİKİLMEYİN!"
"E-evet efendim!"
Askerler uzaklaştıktan sonra Tom'un kolundan sertçe tutup onu kendime çektim
"Ne istiyorsun?!"
"T-tord! Canımı yakıyorsun!"
"Konuşmaya başla yoksa daha çok yanıcak"
"B-ben c-canavara dönmüştüm ve tekrar eski halime nngh-! Gelemedim-- K-kolumu bırak mermi yarasını tutuyorsun!!"
Tom'un kolunu bıraktım ve saçlarından tutup çekerek yüzünü yaklaştırdım
"Bana bak seni piç kurusu, eğer bana en ufak bir zarar vermeye kalkarsan seni gebertirim."
Tom kafa salladı ve gözlerinden yaşlar akmaya başladı
"Ç-çok canım yanıyor.."
"Umrumda değil! Şimdi git burdan! Sabaha kadar kan kaybından ölmezsen bişeyler yapabilirim"
Tom'u yere ittim ve evime girdim. Köpek gibi inliyor ve kaçmaya çalışıyordu. Canının yanması umrumda değil, kan kaybından yaşamasıda mümkün değil zaten.
Yatağıma uzandım gözlerimi kapattım
Devam edecek...