Bir Tane Kurabiye {EPS.7}

121 16 2
                                    

"Hayır. Kendim yerim, sağ ol."

Kafamı hiç kaldırmadan kaseme koyduğu yemeği bitirip kaptaki yemeklerden başladım.

Odasına geçtiğimizde odaya göz attım. Evlerin mimarisi aynı olduğu için ikimizin odası da aynıydı. Geniş ve ferah odalarımız vardı. Odasını kırık beyaza boyatmıştı. Mobilyaları da genelde siyah ağırlıklıydı. Gereksiz mobilya olmadığı için oldukça güzel duruyordu. Kapının arkasında yerleştirilecek üç koli duruyordu. Yerden neredeyse tavana kadar uzanan yaklaşık bir metre genişliğinde kitaplığı gördüğümde kolilerin en az ikisinde kitap olduğunu düşündüm.

"Kitaplıktan başlayalım mı? Düzenli olmasını istiyorum."
"Tamam."

Kolilerin ağzını açıp neler olduğuna baktıktan sonra ikisi kitap dolu kolilerden birini yerde sürükledi.

İki koliyi de kitaplığa özenle yerleştirdiğimizde geriye gidip yukardan aşağı inceledim. Gerçekten düzenli olmuştu. Alt raflarda test kitapları üst raflarda da klasik romanlar ve daha bir sürü roman vardı.

Son kolide kıyafetleri vardı. Yatağının üstüne oturup koliyi önüne çekti. Bana bakıp yan tarafını pat patladığında gülümseyip yanına geçtim. Aramızdaki boşluğu doldurup yanıma kaydı. Şaşkınlıkla kocaman açtığım gözlerim, kafamı çevirdiğimde kısılan gözleriyle karşılaştı.

O an o kadar güzeldi ki. Kısılmış gözleri ve güldüğünde gözlerinin kenarında oluşan çizgiler, ince olan üst dudağının daha da incelmesi, hele iki yanağındaki belirgin gamzeleri... O her şeyiyle çok güzeldi.

Gülüşü yavaş yavaş söndüğünde gözlerinin yanındaki çizgiler ve gamzeleri kaybolmuş, incecik olan üst dudağı normal haline dönmüştü. Hala çok güzeldi.

Artık sadece gözlerimizin içine bakıyorduk. İkimizde hiç konuşmadan öylece bakıyorduk. Sessizliğimizi bozan sesle kendimize geldiğimizde kafamızı kapıya çevirdik.

"Gel."

Açılan kapıdan içeri giren annesi elinde bir tepsi tutuyordu. Sıcak bir gülümsemeyle tepsiyi SooBin'in çalışma masasının üstüne koydu. İki büyük bardakta buzlu limonata ve büyük tabakta çikolatalı kurabiyeler vardı.

"Neler yaptınız bakalım?"
"Kıyafetlerimin olduğu koliyi boşaltıyoruz, diğerleri bitti."
"Hadi biraz mola verin. Hem sohbet eder hem de şumlardan atıştırın."
"Teşekkürler anne."
"Teşekkürler efendim."
"Ne demek, afiyet olsun."

Saçlarımızı karıştırıp kapıyı kapatarak odadan çıktı. SooBin masanın üstündeki tepsiyi alıp yatağın üstüne oturdu. Eline aldığı kurabiyeyi ağzıma uzatıp kıkırdadığında konuştu.

"Bari bir tane kurabiye yedireyim."

310 KELİME
Biliyorum atacağım dediğim halde atmadım ve çok kısa bir bölüm oldu. Ama bu aralar internet sıkıntım var o yüzden bölümler çok azıcık gecikebilir heheh iyi okumalar 💜 BU ARADA  TELEFONLARININ ARKA PLANINI BİRBİRLERİNİN UYURKENKİ FOTOSU YAPAN YEONBINI UNUTMAM UNUTTURMAM

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝐍𝐎𝐁𝐎𝐃𝐘 𝐊𝐍𝐎𝐖𝐒 ፧ 𝚈𝚎𝚘𝚗𝙱𝚒𝚗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin