[seventeen]

3.4K 341 168
                                    

Taeyong okula girer girmez kendini müzik odasına atmıştı, kimseyle konuşacak gücü kendinde görmüyordu. Arkadaşlarının, haklı olarak, kendisini sorgulayacaklarından emindi. Taeyong kolay kolay böyle bir şey yapmazdı.

Oda içinde attığı turların sinirini dindirmeye faydası olmayınca kendisini bir sandalyeye bırakmıştı. Sızlayan elini diğer eliyle ovuştururken bir yandan hala sövmekle meşguldü. İçindeki öfkenin bir türlü geçmediğini hissediyordu, sanki daha farklı bir şey vardı onu rahatsız eden.

Kafa yordukça işi daha da karışık hale geliyordu, büyük bir iç çekişle arkasına yaslandı. Elini dağınık saçlarından geçirirken duyduğu sesle gözlerini kapıya çıkardı.

Kimin gelmesini bekliyordu Taeyong da bilmiyordu ama bunun kapıda gördüğü kişi olmadığına emindi. Müzik odasını kullanmaya gelmiş herhangi bir öğrenci, Taeyong'u arayan bir arkadaşı, çantasını getirmeye gelen Jeno, hatta belki Jaehyun bile gelmiş olabilirdi ama Jaemin? İşte bunu cidden beklemiyordu.

Taeyong kapıdan başını içeri uzatmış kumral saçlı çocuğu görmesiyle kaşlarını çatmıştı. "Gelebilir miyim?" Taeyong başını evet dercesine salladığında Jaemin içeri girmiş, Taeyong'un karşısına bir sandalye çekip oturmuştu.

Taeyong ne demesi gerektiğini bilmediğinden parmaklarıyla oynayan çocuğun konuşmasını beklemişti. Jaemin'in kendisiyle konuşacak neyi vardı bilmiyordu. Belki de abisine saldırdığı için hesap sorardı?

Ama karşısında çocuğun Taeyong'dan çekindiği her halinden belliydi, hesap sorma gibi bir niyeti olamazdı. Jaemin konuşmaya başlamayınca Taeyong sessizliği bozdu. "Bir sorun mu var?"

Jaemin eğdiği başını kaldırıp Taeyong'un gözlerine baktığında Taeyong onun gözlerinin dolu dolu olduğunu fark etmişti. Dokunsan ağlayacak gibi görünüyordu. Taeyong içindeki bütün öfkenin bir anda çekildiğini hissetti. Sandalyesini Jaemin'e biraz daha yaklaştırıp elini omzuna koydu. "İyi misin?"

Jaemin gözlerini kaçırdı. "Bahçede... Jeno'yu da gördüm." Taeyong konunun nereye gideceğini anlamıştı. "Onu abim mi yaptı?"

Jaemin'in sesindeki kırgınlık Taeyong'un daha da kötü hissetmesine sebep olmuştu. Taeyong bir süre sessiz kaldı. Az önce Jaehyun için sinirle yanıp tutuşurken şimdi bu soruya cevap bile verememişti.

"Evet..." Taeyong kısık sesiyle cevap verdiğinde Jaemin'in yüzü iyice düşmüştü.

"Abim adına özür dilerim."

Taeyong'un duymayı beklemediği cümleyle gözleri büyümüştü. Jaemin'in aklından neler geçtiğini az da olsa anlamasıyla hemen atıldı. "Hey, böyle düşünme. Senin özür dilemeni gerektirecek bir şey yok, kendini kötü hissetmemelisin."

Jaemin tekrardan elleriyle oynamaya başlamıştı. "Ama bütün bunlara ben sebep oldum," Taeyong bir şey diyemeden Jaemin devam etmişti. "Ben Jeno'yu üzmek istemedim, hiçbir zaman. Benim yüzümden..."

Jaemin titreyen sesiyle kurmaya çalıştığı cümlesine devam edemeden ağzından ufak bir hıçkırık kaçmıştı. Ellerini hızlıca gözlerine bastırıp yüzünü saklamıştı, gözyaşları daha fazla dayanamamıştı. Ne yapacağını bilemeyen Taeyong aklına ilk gelen şeyi yaptı.

Taeyong karşısındaki bedene kollarını sardığında Jaemin de ona sarılmıştı. Ne zaman Jeno'yu teselli edecek olsa yaptığı gibi Jaemin'in saçlarını okşamaya başlamıştı. Ne demesi gerektiğini gerçekten bilemiyordu, Jaemin'den böyle bir hamle beklememişti. Sarıldığı beden sessizce gözyaşlarını akıtırken Taeyong da onu rahatlatmaya çalışıyordu.

Jaemin'in küçük hıçrıkıkları yerini iç çekişlere bıraktığında Taeyong geri çekilip Jaemin'in ıslak yanaklarını elleri arasına aldı. Taeyong baş parmakları ile gözyaşlarını silerken bir yandan da diyeceklerini toparlıyordu.

"Kendini suçlamak yok, tamam mı? Jeno senden bana çok bahsetti, kötü bir niyetin olmadığını biliyorum. Lütfen böyle yapma."

"Ama ben onu... gerçekten çok seviyorum. Onun üzülmesine neden olmak istemiyorum." Taeyong Jaemin'in yanaklarına süzülen yaşları silmeye devam ederken en başından beri aklında olan şeyleri söylemeye karar vermişti.

"Jaemin, belki buna karışmamam gerekir ama... Abinin dediklerine göre yaşamana gerek yok, biliyorsun değil mi? Bu senin kendi hayatın, kendi kararlarını verebilirsin. Önemli olan senin ne düşündüğün."

Jaemin geri çekilip son kez burnunu çekti. "Taeyong Hyung... teşekkür ederim. Benim hakkımda kötü düşünmeni istemezdim. Jeno benim için gerçekten çok değerli. Abime gelirsek... bilmiyorum Hyung, cidden bilmiyorum."

Taeyong gözlerini biraz daha sakinleşmiş çocuğun yüzünde gezdirdi, tereddüt ettiği yüzünden okunuyordu. İleri uzanıp Jaemin'in dağılmış kumral saçlarını düzeltti. "İçinden ne gelirse onu yap Jaemin, bu senin hayatın.  Taeyong elini Jaemin'in kalbinin üstüne koyduktan sonra devam etti. "Gençsin, burayı dinlemenin tam zamanı."

Jaemin hafifçe gülümsedi. "Teşekkür ederim Hyung." Taeyong da gülümseyip ayağa kalktı, elini Jaemin'e uzattı.

İkili kapıya doğru ilerlerken Taeyong'un aklından bir sürü şey geçiyordu. Söylememesi gereken bir şey söylemiş miydi? Doğru yapmış mıydı? Jaemin kendisiyle konuşacak kadar güveniyor muydu ona? Jaehyun bunu öğrense laf eder miydi? Jaemin neden bu kadar tereddüt ediyordu?

Taeyong Jaemin'e dönüp düşündü. Jaemin Jeno'yu cidden çok seviyor olmalıydı, her halinden belliydi. Taeyong gülümsemeden edemedi, o çok iyi bir çocuktu. Jeno'nun onu neden bu kadar sevdiğini anlamıştı.

Jaemin kapıyı açıp çıkınca Taeyong da arkasından çıkmıştı, sonra da en son görmek istediği kişiyi görmüştü. Jaehyun koridorun ilerisinde durmuş, gözlerini odadan çıkan ikilide gezdiriyordu. Taeyong ile göz göze geldiklerinde pembe saçlı çoçuğun gözleri, diğerinin yanağında oluşmaya başlamış morluğa kaymıştı.

Taeyong gözlerini devirip koridorun diğer tarafına döndüğünde aklından geçenlerin haddi hesabı yoktu. O kadar karışmıştı ki kafası, ne hissettiğini kendi bile anlamıyordu. Ama emin olduğu tek bir şey vardı.

Jung Jaehyun onun dengesini altüst etmişti.

_______________________________

bu bölüm gerçekten hiç içime sinmedi ama bugün atmasam bir süre daha atamazdım, çok bekletmek istemedim umarım beğenmişsinizdir 💕

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bu bölüm gerçekten hiç içime sinmedi ama bugün atmasam bir süre daha atamazdım, çok bekletmek istemedim umarım beğenmişsinizdir 💕

o arada kapağı yanlışlıkla silmişim kitabı tanımışsınızdır inşallah

youth | jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin