Yoongi her zamanki gibi çimlerde oturmuş bitirmek üzere olduğu ödevine bazı şeyler ekliyordu. Dönemin neredeyse sonu gelmişti. Birkaç ay sonra 3. sınıfı bitirip son sınıf bir mühendislik öğrencisi olacaktı. Bunun için hazırdı.Birkaç dakika daha ödeviyle uğraştı fakat sıkılınca kaydedip bilgisayarını kapattı. 20 dakikadan fazla bir süredir yanında bekleyen arkadaşlarına döndü.
"Bu haftasonu bir şeyler yapacak mıyız? Yapsak çok iyi olur çünkü."
Taehyung sevinçle parıldadı. Onun yapmak istediği zaten hep dışarı çıkıp eğlenmek olmuştu. Fakat sonra bir anda kızardı, sorması gereken şeyi cesareti yerine geldiğinde çabucak sordu.
"Jeongguk da gelse olur mu?"
Jeongguk, Taehyung ile görüşen 2. sınıf bir öğrenciydi. Ne Yoongi ne de Jimin onu tanımıyordu. Taehyung amacı yalnızca biraz eğlenmek olan bu yolda Jungkook'a karşı çoktan fazlaca duygular besliyordu. Fakat karşı tarafın bundan haberi bile yoktu.
Park Jimin her zamanki neşesiyle döndü. "Tabi ki gelsin." dedi.
Ah. Park Jimin.
Yoongi onun gözlerinin içine bakıyordu. Her zaman ona karşı yakın olmuştu. Hayır, en yakın arkadaşlar oldukları için değil. Ve hayır, aynı evde yaşadıkları için de değil. Ona karşı farklıydı işte.
Yoongi, Jimin ile ilk tanıştıkları günü anımsadı. Sadece bir ev arkadaşına ihtiyacı vardı çünkü kendi ev arkadaşı Seokjin çoktan okulu bitirmiş ve taşınmıştı. Tek başına kirayı ödeyemezdi ve Jimin çıkıp gelmişti. Kendisinden bir yaş küçüktü. İyi anlaşmışlardı. Jimin hiperaktif bir ingiliz dili ve edebiyatı öğrencisiydi.
Fakat Yoongi eve gelen Sejin'den rahatsız olmaya başladığında Jimin'in onun için yalnızca bir ev arkadaşı olmadığını fark etti. Sejin, Jimin'in sevgilisiydi ve Yoongi birlikte eve geldikleri geceler pekala seslerini duyabiliyordu. Onun eve geleceğini bildiği geceler genellikle Yoongi evde olmamaya çalışıyordu. Fakat evde olmasa dahi uyuyamazdı.
Park Jimin. O kadar güzeldi ki Yoongi ona dakikalarca bakabileceğini bilirdi. Ona Soowon'dan daha nazik olurdu. Ona saygı duyup öyle severdi. O tarz gecelerde her şeyi daha iyi yapardı.
"Hyung sen ne dersin?"
Yoongi kafasını salladı, sanki içinden onca düşünce geçmemiş gibi göründüğünden emin oldu. "Olur fark etmez. " demişti.
Aklı orada bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
it was only a kiss ¦ yoonmin
FanfictionMin Yoongi'yi saat dörtte uyutmayan aptal bir öpücük. - kısa hikaye