18 Años despues°TK

|four|

The weeknd-call out my name

~°~

Kervanın tekerlekleri taşlı yolda ilerlediğine dair sesler çıkarırken başımı yasladığım jiminin omzunda uykuyla uyanıklık arasında gidiyordum.İki gündür yoldaydık ve tüm vücudumu kaplayan yorgunluk dalgasına mani olamıyordum.Daha önce pek çok kez sefere çıkmıştım.Atın üzerinde haftalarca uyumadığım günleride biliyordum fakat anlamlandıramadığım bir biçimde halsizdim.

"Ah,neredeyse vardık.Buradan jeonların sarayını görüyorum."

Perdeleri aralayıp küçük pencereden dışarı göz gezdirdim.Bizim sarayımızdan epeyce büyük olduğu aşikardı.Yeni olan her şey gibi bunada zamanla alışacağımı düşünüyordum.Duran kervanla birlikte tuttuğum perdeyi bırakıp açılan kapıdan dışarı çıktım.

Dışarıda bizi bekleyen kral ve kraliçe jeon'a selam verip yanlarına doğru ilerledim.Şuan düşünebildiğim tek şey kafamı yaslayabileceğim bir yastık ve uyuyabileceğim bir yataktı.Atından inip bize yaklaşan jungkook'a bakmamaya çalışıp karşımda duran krala odaklandım.Herkezle göz teması kurarken yanında sebepsizce gerilmem sinirime dokunuyordu.

"Yol yorucu geçmiş olmalı,dinlendikten sonra jungkook size sarayı gezdirecektir."

Tanıştığımız zamandan bu yana kral jeon'a karşı içim ısınmıştı.Düşünceli bir adam olması bir yana zeki olan insanlara çabucak kanım kaynıyordu.Tekrar kafamla selam verip kalacağımız odayı gösterecek yardımcıları takip ettim.Gelir gelmez yemek yiyelim dese saygıdan olumsuz yanıt veremeyeceğimi biliyordum.İçeriye girer girmez geniş alan içimi ferahlatırken uzun olan merdivenleri ağır ağır çıkmaya başladım.
Jimin büyüttüğü gözleriyle etrafı incelerken surat ifadesinden beğendiğini anlayabiliyordum.İnkar edemezdim kim gelse beğenirdi.

Vardığımız katta koridorun uzun duvarları pek çok tabloyla bezenmiş abartıyla uzaktan yakından ilişkisi olmasada soylu bir ailenin yaşadığı oldukça belliydi.Önümdeki büyük beyaz kapı açılır açılmaz eski odama kıyasla daha aydınlık olan ortam yeni olmasına rağmen rahat hissettiriyordu.Birkaç hizmetli taşıdığı eşyaları bırakıp dışarı çıktığında bedenimi önümdeki geniş yatağa attım.

"Tanrım, ben etrafın siyahlarla bezeli olmasını bekliyordum,herkez kral jeon'un çok gaddar olduğundan bahsederken böyle bir sarayı tahmin etmemiştim."

Jimin şaşıran ifadesini gün yüzüne sunarken ufakça onayladım.Gaddar olsada düşmanları dışındakilere karşı samimi olduğunu düşünüyordum.

"Bende böyle bir yerle karşılaşacağımı tahmin etmemiştim diğer saraylardan daha sade duruyor."

Uzandığım yerin rahatlığından kapanan gözlerime engel olamazken jimin kedini yanıma atıp gelişi güzel uzandı.İkimize ayrı oda ayarlamışlardı fakat ne kadar ayrı kalacağımızı bilmiyordum.Jimin'e kalsa yatak olarak beni tercih eder,yastığa ihtiyaç duymazdı.Sonuç olarak sabah her tarafım tutulmuş olarak uyanıyordum.Daha fazla düşünmeden yastığa sarılıp uykuya daldım.

...

"Taehyung,sabaha kadar uyumuşuz.Kral jeon sofraya çağırıyor."

Ağır ağır açtığım gözlerimle yerimden doğrulup oturur pozisyona geldim.Dün yolda fazlaca yorulduğumdan uzun süre uyuyacağımı az çok biliyordum.Rahatsız etmediklerinden ötürü kral jeon'a teşekkürlerimi daha sonra iletirdim.

Yatağın ucundaki gözüme takılan lacivert kaftanı alıp inceledim.

"Kıyafetleri bizim giydiklerimizden biraz farklı.Kraliçe hoşuna gidebileceğini düşündüğü için yollamış."