4- Aşkın en güzel hali.

189 32 57
                                    

Uzunca sessiz kaldık ikimizde, çok uzun bir süre ikimizde konuşmadık. Yan yana uzandık sadece, bakış açımızda yıldızlar vardı sadece. Oysa aklım tamamen ondaydı, benim gökyüzüm onun yüzündeydi.

Yüzümü ona doğru çevirdim uzandığım yerden, gökyüzümü izlemeye başladım.

Dakikalarca onu izledim, "Geçirdiğim en güzel doğum günüm." dedim hâlâ onu izlerken. Buraya gelirken bunların olacağı aklımın ucundan bile geçmedi, geçmezdi de. Oysa şimdi o bana teklif etmişti, ben ona evet demiştim... Ve dahası şimdi yıldızları izliyorduk.

"Benimde geçirdiğim en güzel doğum günün," dedi gülerek, "Ve inan bende bunların olacağını tahmin etmemiştim, çok çabuk oldu her şey." dedi gözleri yıldızlarda dolanırken. "Çok çabuk olmasına rağmen yaşadığım en güzel hisler bunlar..."

Dudağımın kenarı yukarı kalktı hafifçe, bunları ondan duymak güzeldi. Karşılıklı olmasıysa mucizeydi benim için.

"Thor..." dedim sakince, "Bana aşk birilerinden öğrenilmez, hissedilir demiştin." dedim sonra, Ay'a bakarken devam ettim, "Ben aşkı senden öğrendim, belkide yanılıyorsun ha?"

Başının bana doğru döndüğünü hissettim, bende ona döndüm. Gözlerine bakmaya devam ederken gülümsedi, yanağımı okşayıp, "Loki..." dedi, "Ben aşkı sende hissettim."

Thor arkadaşımdı, Thor babamdı, Thor annemdi, Thor öğretmenimdi, Thor yol arkadaşımdı, Thor her şeyimdi. Ama şimdi gözlerine baktığım bu adam, Romeo'm... Benim aşkı onda hissettiğim adamdı.

Thor, aşktı. Aşk, Thor'du.

"Yanılan benmişim," deyip güldüm. "Sana aşık oldum, aşkı sende hissettim, ben sende öldüm... Ben sende dirildim." dedim, "Ben her şeyimi sende kaybettim, ben her şeyimi sende buldum..."

Uzanıp elini tuttum sıkıca, parmaklarımı parmaklarının arasından geçirip havaya kaldırdım.
"Ey gökyüzü! Bana Romeo’mu ver; sonra öldüğünde, al da küçük yıldızlara böl onu; onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki, bütün dünya gönül verip geceye, tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe…" dedim ona dönüp.

Devamını getirmesini diliyordum, Tüm bu replikleri ezbere bildiğine adım kadar emindim. Birlikte gitmediğimiz tiyatrosu, filmi, oyunu kalmamıştı. Defalarca ama defalarca tüm versiyonları izlemiştik. Shakespeare özeldi, tüm kitaplarını okumuş, koleksiyon yapmıştık. Çok özeldi o, çok fazla.

Ben onu izlerken onun gözleri birbirine kenetlenmiş ellerimizdeydi, bana dönmedi, "Asaletim sadece aşkının tapınağına girdiğimde olacak içimde. Bir gün yıkılırsa bedenin başka ülkelerin çamurlu evlerinde..." deyip bana döndü, "Bil ki bütün denizleri ayaklarına dökeceğim."

Bu oyunu sevmiştim, "Eğer sevgin azalacaksa gittikçe çoğalan aşkımdan, Bırak avcılar çıkarsın kalbimi yerinden!" dedim ona yaklaşıp, "Sök at ne varsa: çamura bulanmış sevdaları, bu dağların ceylanlarını, kana susamış kontları ve senden arta kalan şu cılız bedenimi! Yok et benim olmadığım bütün şatoları. Görebileceğin bir şey kalmasın benden kalan…" deyip iyice ona sokuldum ve başımı omzuna koydum.

Koluyla beni iyice sardı ve boştaki eliyle saçımı okşamaya başladı, "Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan, Biz dönünceye dek siz parıldayın, diye." dedi kısık sesle.

Kollarımı ona iyice sarıp yüzümü göğsüne kapattım. Kokusuyla mest olurken kalbim yeni tür çiçeklere ev sahipliği yapıyordu.

"Teşekkür ederim," dedim, "Yıldızlar için, var olduğun için, burası için, bu an için..." kokusunu derin derin içime çektim, "Hepsi için çok teşekkür ederim, iyi ki doğmuşum, iyi ki doğmuşum da bu anı yaşıyorum şu an."

Elleri saçımdayken yeterince mayışmıştım zaten, birde o güzel kokusu yokmu... Bu ikisi birlikte kalbime savaş açmışlardı, ama bu savaş bildiğimiz savaşlardan değildi... Kalbime daha önce hissetmediği en güzel hisleri hissettirebilmek için savaşıyorlardı sanki.

"Ben teşekkür ederim," dedi, "O gün o bileti alırken karşıma çıktığın için, beni kendine aşık ettiğin için, bana aşık olduğun için... Hepsi için çok teşekkür ederim Loki."

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken omuz silktim, "Seni seviyorum," dedim kokusuyla mahvolmuş bir şekilde, "Binlerce kez iyi geceler sana..."

Belimdeki elinin daha da sıklaştığını hissettim uykuya dalmadan önce, "Sana aşığım," dedi, uyumadan önce en son, "Ve binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa..." dediğini duydum.

Ben mutluydum, ben çok mutluydum,
ben onu çok seviyordum, ben ona çok aşıktım.

Sonunda olmuştu, Romeo, Romeo'ya aşık olmuştu. Ve bu, aşkların en güzeliydi...

Romeo&Romeo ❅ Thorki' √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin