Twilight Crusade: Romanice Otome Game

3

Sven hiç düşünmeden beni arkasına alıyor.

Sven:"Arkamda kal liva!"

Vampirler camların üzerinden geçip bize doğru geliyor. Sven saldırganlara bakıyor.

Sven:"Bekle, ikinizi tanıyorum! Buraya gelirken dövüştüğüm gruptansınız!"

Vampir 1:"Evet. Öldürdüğün arkadaşlarımızın intikamını almaya geldik!"

Vampir 2:"Hastasın sen! Kendi türünü öldürüyorsun!"

İkinci vampir svene yumruk atıyor. Geri geri gidip çığlık atıyorum.

Ama sven o kadar hızlı ve çevik hareket ediyor ki vampirin yumruğu boş havaya saplanıyor.

Elinde silah vb şeyler yok. Sadece çıplak elleriyle vampirin kafasını vücudundan ayırıp camdan aşağıya fırlatıyor.

Bu konuda iyi olduğu için rahatlıyorum ama gördüklerim midemi bulandırıyor.

Sven'in adamın kafasını kesmesine o kadar odaklanıyorum ki bana yaklaşan vampiri göremiyorum.

Vampir 1:"Yakaladım seni güzelim. Sakın kaçmaya çalışma!"

Vampir kollarımı sıkıyor. Dişlerini çıkarıyor ve şah damarıma doğru yaklaştırıyor. 

İçimdeki çığlık bastırıyorum. Kalbim deli gibi çarpıyor.  Seven vampirin arkasından tam vuracak iken vampir elini tutuyor.

Vampir 1:"Sakın yaklaşma! Yoksa onu öldürüp vücudundaki kanın son damlasına kadar içerim"

Sven sinirli bir şekilde olduğu yerde donuyor.

Sven:"Tamam, seni anlıyorum. Ama kızdan uzak dur, istediğin benim. Neden benimle yüzleşmiyorsun?"

Vampir beni serbest bırakıyor ve svene doğru dönüyor.

'Svene saldıracak ha? Ben  korkak bir kız değilim!'

Cesaretimi topluyorum. büyük bir adrenalin patlamasıyla beraber vampirin kolunu tüm gücümle ısırıyorum.

Vampir 1:"AAAh" 

Böylece dikkati dağılıyor. Sven yüzünün ortasına yumruk atıyor ve bir kez daha. Sonra vampirin kafasını koparıyor.

'Lanet, bu adam çok güçlü! Hulk gibi!'

Seven kıkırdarken bana dönüyor. Yüzünde çarpık bir gülümseme var.

Sven:"Vay anasını, cesur kız! Cesaretini sevdim!"  

  ('Vay anasını' kısmını hangi çeviride çevirirsem çevireyim 'Kutsal bok' olarak çevirdi ama demek istediği bunun gibi bir şey.)

Sözleri çok hoşuma gidiyor ama belli etmemeye çalışarak ifadesiz bir şekilde omuz silkiyorum

Liva:"Teşekkürler. Senin yem olmana izin veremezdim ya."

Evimdeki çılgın pisliğe bakıyorum ve ensemi kaşıyorum. Utancımdan svene dönemiyorum.

Sven:"O zaman bende teşekkür ederim. Şimdi, ben cesetlerle ilgileneceğim. Emin olmak için onları yakacağım. Sende camları kapatacak bir şeyler bul!"

'O benim patronum değil.' 

(Ne söylemeliyim?)

1. Kim öldüde sen patron oldun?  ✔

2. Tamam, ama onları yakarken dikkatli ol!

Ellerimi kalçalarıma koydum ve ona bir bakış attım.