Chanyeol yaşam standartları göz önünde bulundurulduğunda hayata bir sıfır geriden başlamış sayılırdı.
Pis işlerle bulaşmış, iyice gömülmüş bir ailede dünyaya gelmiş ve büyümüştü. Daha ilkokula başlamadan okuma yazma ve faiz hesaplamayı biliyor, dört işlemi kafadan yapabiliyordu. Çok sık taşınmışlar ve birkaç defa sahte kimlik çıkarmışlardı. Halen daha polis gördüğünde tedirgin oluyordu.
Aile bireylerine pek güvenmezdi Chanyeol. Annesi de babası da birlikte işlettikleri ev yemekleri restoranının altından bir sürü dolap çevirirdi, aynı zamanda hem suç hem de hayat ortaklarıydı. Restoran akşam 10'da kapanır ve kepenkler çekildikten sonra arka kapıdan mekanın bodrum katına tuhaf tuhaf insanlar doluşurdu.
Okul hayatı boyunca hemen hemen bütün ödevlerini loş ışıklı bodrum katlarında, yan masada büyük kumarlar oynanırken yapmıştı. Bazen çalışmasını bırakır, puroları yakar, içkileri tazeler, orta yaşlı kadın müşterilere kendini sevdirirdi.
Özellikle de kadın müşterilerden aldığı ilgi hoşuna gidiyordu. Henüz ilkokula yeni başladığı zamanlarda, çocuklarının ikisini de kaybetmiş ve ruhani ve fiziksel olarak çökmüş bir kadın müşterileri onu çok severdi, Chanyeol her akşam kapıda onun gelmesini beklerdi. Kendi anne babasından pek sevgi görmüyordu, o yüzden bu kadının kendisini kucağına oturttuğunda, öpüp sarıldığında, zarları ona attırdığında dünyalar Chanyeol'un oluyordu.
Birbirlerinin yarasına merhem olmuşlardı o zor günlerde. Chanyeol oradan apar topar ayrılmak zorunda kaldıklarında o kadını son bir defa göremediği için hüngür hüngür ağlamıştı.
Göçebe hayat şartlarında bir oraya bir buraya sürüklenip, kırk farklı kimlikle bir şekilde okulu bitirmeyi başarmıştı. Tam liseden mezun olacağı sıralarda amcalarından biri onları ziyarete gelmişti. Ailesinin yeni mekanında akşam yemeği yemiş, zararsız birkaç el poker oynamışlardı. Chanyeol amcasını çatır çatır iflas ettirdiğinde amcası gülmüş, sırtını sıvazlamıştı.
"Senin okul ne zaman bitiyor, evlat?"
Seoul'da model ve idol yetiştirmek için bir şirket kurmayı düşünüyordu, ne kadsr tutar, ne kadar kara para aklar belli değildi, pek tabii paravan şirket olup gençlerin hayalleriyle de oynayabilirdi. Ama Chanyeol amcasının hikayelerini çok duymuştu, elinin kolunun uzun bir adam olduğunu biliyordu.
"Senin gibi bir elemana çok ihtiyacım var, ağzı sıkı, güvenebileceğim, sadık bir elemana."
Böylece Chanyeol bir risk aldı. Karnesini aldığı gibi mezuniyetine falan da katılmadan ailesiyle üstünkörü vedalaştı, pılını pırtını toplayıp amcasının peşinde Seoul'e gitti. Yeni de bir kimlik yaptırmışlardı ona, tertemiz, yepyeni bir başlangıç; Park Chanyeol.
Üniversiteyi uzaktan okudu, bir yandan da amcasının ayak işlerine koşturdu. En sonunda şirketleri kurulmuştu, berbat bir yerdi, ama gerçekten vardı artık. Amcası bu işlerden finansal olarak çok iyi anlasa da, insanın halinden pek anlamıyordu, burada da Chanyeol devreye giriyordu. Bir pozisyona gelmeden önce işlerin nasıl işlediğini öğrensin bahanesiyle amcası onu karın tokluğuna, duygusal destek danışmanı olarak çalıştırıyordu.
Oh Sehun'un şirkete gelişiyle Chanyeol'un hayatı da değişti.
Sehun Chanyeol'dan dört yaş küçüktü, sıska, çelimsiz ve suratsız bir veletti, ama yakışıklı sayılırdı. Amcası evrimini tamamlamış diğer model ve idollerine daha çok önem veriyordu, Sehun'u o kadar da önemsememişti. Yine de onu kaybetmek de istememişti, böylece onu Chanyeol'a kakaladı.
Oh Sehun, Park Chanyeol'un ilk işi olmuş, sayesinde Chanyeol da artık menajerlik rütbesini kazanmıştı. İlk izlenimlerinin pek de başarılı olduğu söylenemezdi. Sehun anlaşması çok zor biriydi, duvarları çok yüksek, çok kalındı ve asla derdini açık açık ifade edemiyordu. Chanyeol ise kalitesiz saç tost makinesiyle model yapmaya çalışırken hunharca elektriklenen kabarık kızıl saçları ve seksenler giyim tarzıyla kesinlikle ama kesinlikle ciddiye alınacak biri gibi durmuyordu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
smile for the camera // hanhun
Fanfictionmodellik kariyerinin zirvesindeki oh sehun donuk bakışlarıyla piyasada 'buz prensi' olarak biliniyordu. adını yeni yeni duyurmaya başlamış tasarımcı lu han ise onun buzlarını eritecek şeyi çözmüştü; çikolatalı bubbletea. - model osh/designer lhn