7.Bölüm (Doğum Günü)

844 62 27
                                    

Birkaç gün oldu ve herkes karnelerini alıyorduk. Liu'nun karnesi çok iyiydi, Jeff'in ise berbattı. Nina ve Jane takdiri iki puanla kaçırmışlardı ve bu yüzden ağlıyordular. Red angel'ın ortalaması 50'ydi yani tam barajın üstüne oturmuştu, gerçi yedinci sınıfta kalma yok. Benny'nin karnesi ise ortalamaydı yani teşekkür aldı. Masky'nin ortalaması 49.9'du ama sınıfta kalamadı. Hoodie ise Masky'den biraz yüksek almıştı. Ben ise takdiri bir puanla aldım, hattası 0,1'le. Herkes eve döndü ve Slendy taktir alan kişilerin ismini iş listesinden sildi.

Ben odamda tatilin tadını çıkarıyordum ve aklıma yarın ki doğum günüm gelmişti. Bir yandan üzülüyordum çünkü kimse benim doğum günümü hatırlamıyordu. Odadan çıktım.

Uzun koridorlar beni bekliyordu ve birden yürürken ayağım yere takıldı ama biri beni tutmuştu ve bu kişi Judge Angels'dı ve beni kaldırıp "Biraz daha dikkatli olmalısın Mia." dedi ve ben ona teşekkür edip yoluma devam ettim.

Kendimi yorgun hissediyordum ve bir kahveden daha iyi ne gelbilir diye düşündüm ve kendime bol köpüklü bir kahve yaptım. Toby'de mutfaktaydı ve Liu'ya waffle yapmayı öğretiyordu. Ben onları izledim ama Liu heryere çikolata bulaştırmıştı ve Toby "Hadi ama Liu! Her şeyi ziyan etme, bu çikolata sosları dereden akmıyor... keşke aksa." dedi ve birden dolaptan daha önce yaptığı çikalata sosunu aldı ve dışarı koştu.

Hemen peşinden koştum ve Toby elindeki sosu karşıdaki dereye döktü ve yarısını daha dök eden ben "Toby! Dur!" dedim ve Toby elindeki tencereyi dereye düşürdü ve bütün sos gitti. Sonra ben kendi anlıma vurdum ve içimden "Allah'ım, sen bana yardım et ki şunların yanında keçileri kaçırmim." dedim ve onu orada bırakıp eve geri döndüm.

Yolda kendi kendime doğum günü şarkısını gevelediğimi fark ettim ve ağzımı kapadım. Eve geldiğimde hemen uyumak ve sabah kalkmak istiyordum. Kendimi tam yatağa atacaktım ama bir ses "Miaa! Gelir misin!?" diye bağırdı ve ben hemen koştum.

Beni çağıran ses Slendy'miş ve bana bakarak "Şeyyy... sence bir pasta neli olmalı?" diye sorunca beni bir şüphe bastı, yoksa doğum günümü biliyorlar mıydı? Yok canım, daha neler? Ben biraz düşündüm ve Slendy'e "Hmmm... ben pek pasta sevmem ama çikolatakı olabilir." dedim ve Slendy bana teşekkür edip bir yere ışınlandı. İki saniye sonra oradan tam ayrılacaktım ki karşıma Liu çıktı ve gülümseyerek "En çok hangi içeceği seviyorsun?" diye sordu, bugün bunlara noluyordu? Sanırım doğum günüm için parti yapılacak. Bu soruyu düşündüm ve "Hmmm... birkaç tane var ama benim favorim vişne suyu." dedim ve bana gülümseyip, ortadan kayboldu.

Odamın kapısına tam gelecektim ama biri kolumdan tuttu ve beni kendine çevirdi. Karşımda Red Angel duruyordu ama nedense bana bir şey yapmadı ve "Mia en sevdiğin renk ne?" diye sordu ve ben "Hmmm... ben bütün renkleri severim." dedim ve Red Angel "Hmm... peki." dedi ve oradan ayrıldı.

Odama girdim ve uyumaya çalıştım ama olmadı. Bahçeye çıktım ve banklardan birinr oturdum. Jeff yanıma geldi ve "Hadi avlanmaya çıkıyoruz." dedi ama ben "Şuan yorgunum" dedim ama o "Lütfeen..." deyince kıyamadım ve kabul ettim.

Jeff beni ormanın iyice derinlerine götürüyordu ve birden korkmaya başlamıştım, Jeff'in kolundan tutup onu durdurdum ve "Jeff, artık geri dönelim." dedim ama Jeff elimden tuttu ve beni daha da derine götürdü ve bir kütüğe oturduk. Jeff sonra ayağı kalktı ve bana "Burda bekle." dedi ve beş saniye içinde ortadan kayboldu. Ağaçlar çok uzundu ve güneşi kapatıyordu, içimden bir ses keşke yaz diye kısa kol giymeseydim diyordu, çünkü hava fazlasıyla esiyordu.

Yarım saat oldu ve Jeff elinde kuru odumlarla geldi ve cebindeki çakmağını kullanarak ateş yaktı. Sonra diğer cebinden marşmelov çıkardı ve bir sopaya geçirip bana uzattı.

Akşam olmuştu ve bütün marşmelovlarımız bitmişti, orman çok korkutucuydu ve ben o sırada yere kapaklandım ve Jeff önden gittiği için onun üstüne düştüm. İkimiz ayağı kalktık ve Jeff "Sen bu karanlıkta yürümeyi beceremezsin." dedi ve beni kucaklayıp eve götürdü.

Evin içine girdiğimizde bütün ışıklar birden yandı ve şu ses duyuldu "İyi ki doğdun Mia! Doğum günün kutlu olsun!" bunun olduğunu bile bile yine de şaşırdım çünkü çok güzel bir parti düzenlemişlerdi. Benny yanıma geldi ve "Hadi pastayı keste, yiyelim." dedi ve ben önümde duran kocaman pastaya baktım. Pastayı kesmemde Slendy yardımcı oldu ve her zamanki gibi ilk dilimi ben yedim. Bir lokma daha aldıjtan sonra Slendy'e dönüp "Slendy, sen gerçekten pasta yapmayı biliyorsun." dedim ama Jeff araya girip "Pastayı, pastaneci amcadan aldık." demesinmi, Slendy Jeff'in kolundan tutup "Senle konuşmalıyım Jeff." (Jeff=R.I.P) dedi ve ikiside ortadan kayboldu.

Herkes bana sarılıp "Doğum günün kutlu olsun" diyordu ve artık saat geç olmuştu, hediyeleri onların yanında açmıştım ve Slendy "Hadi herkes uykuya!" diye bağırınca herkesle 20 saniye içinde ortadan kaybolduk.

Odamın içine girince aklıma bir soru geldi "Neden benim gibi biri daha bu eve gelmiyor? Hem onla daha iyi anlaşırım." bu soru tüm akşam kafamı kurcaladı ve en sonunda uyumayı başardım.

Sabah nedense erken kalktım ve içimden "Artık 14 yaşındayım!" diyordum ve odamdan çıkıp, Slendy'i bulmaya gittim. Biraz yürüyünce önüme Clockwork çıktı ve ben "Slendy'i gördün mü?" dedim ve o "Hmm... evet, onu mutfakta dans ederken yakaladım." dedi ve ben hemen mutfağa koştum.

Slenderman'ın yanına gittim ve ona neşeli gözlerle bakıp, dünkü olayı anlattım. Bir süre sonra Slenderman "Mia... ben bunu düşünmeliyim ama cevabım olumsuz olabilir." dedi ve ışınlanarak kayboldu. Ben de Toby'nin yanına gittim ve Masky, Toby'i dövmeye çalışıyordu ama Hoodie arkadan Masky'i tutuyordu. Oradan ayrıldım ve içimden birses "Hadi kitap okuyalım." dedi ve hemen Liu'nun odasına gittim.

Kapıyı çalmadan, içeri girdim ama keşke girmeseydim. Liu'nun üstünde bir şey yoktu ve altında sadece siyah bir pantolon vardı. Ben hemen odadan çıktım ve beş dakika sonra Liu "Mia! Gelebilirsin!" dedi ve yavaşça odaya girerek "L-Liu ben çok ü-üzgünüm." dedim. Sonra biraz sustuk ve Liu "Ne için gelmiştin?" diye sorunca ben "Kitap alacaktım da." deyince Liu gülümseyerek "İstersen burada okuyalım." deyince hemen kabul ettim.

Akşam olmuştu ve benim canım sıkılıyordu, hemen Benny'nin odasına girdim ve onunla oyun oynadım ve yarı yarıya onu yendim. Sonra odama girdim ve tam uyuyacakken Slendy ve yanında benim yaşlarımda bir erkek çocuğu vardı...

(Gelen geçen giriyo arkadaşım! Ben de girecam o zaman! Slendy papa! Benide al!)

CreepyPasta EvindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin