Help Me ↔ soobin + lia ✔

0.1

"Sonunda gözlerini açtın sevgilim." Jisu, yanından gelen sesle ağır ağır başını çevirdi. "Soobin, ben iyiyim değil mi?"
Soobin kafa salladı. "Bir sorun yokmuş fazla. Yalnızca, iki ayını tekerlekli sandalyede geçireceksin."

Jisu anında gözlerini büyüttü. "Ben onu kullanmayı bile bilmiyorum."

Soobin, Jisu'nun sedyeden sarkan elini tuttu. "Bu yüzden tüm kıyafetlerini kendi evime taşıdım. İki ay, sana ben bakacağım."
Jisu, büyüttüğü gözlerini olabildiğince daha büyüttü. "Saçmalama Soobin, sana yük olacağım."

Soobin rahatça omuz silkti. "Ne yükü Jisu? Bizim sevgili olduğumuzu unuttun sanırım. İtiraz istemiyorum daha fazla. Hem sadece ikimiz olmayacağız, Yuna da bizimle olacak. Kıyafetlerini değiştirmende, kişisel ihtiyaçlarında yardım edecek. Kai ile ev arkadaşı olduğumuzu biliyorsun sevgilim."

Jisu, sıkıntıyla derin bir nefes aldığında Soobin yaklaşıp Jisu'nun alnını öptü ve eliyle saçlarını okşadı. "Canını sıkma. Gerçekten hepsi çok çok güzel olacak-"

Daha Soobin'in lafı bitmeden odaya giren Yuna ve Kai ile güldü Jisu. "Tahmin edeyim, Yuna girdi ilk içeri." Kai kafa salladı. "Kapı çalma adeti yok, biliyorsun noona."
Yuna kaşlarını çattı. "Ya Kai! Biz sevgiliyiz, arkamdan konuşmak gibi bir hakkın yok senin."

Kai gülümseyerek ağzına çektiği hayali fermuar ile Yuna güldü. "Hanımcılık kazanacak!"
Ardından elindeki çiçek ve çikolatayı sedyenin yanındaki çekmece dolabının üzerine bıraktı. "Bunlar da sana. Çikolatadan Soobin'e de yedir bak, aç kalmasın! Bütün gece yanındaydı."

Jisu başını Soobin'e çevirdi. "Öyle mi?"
Kai kafa salladı. "Tabii öyle. Az gözyaşı dökmedi."
Soobin kaşlarını çattı. "Tamam devam etmeyin!"
Yuna gülümsedi. "Şimdi, Soobin anlatmıştır belki bir müddet sen ve ben bu iki oğlanın evinde kalacağız. Senin kişisel ihtiyaçlarınla ben ilgileneceğim."

Jisu, düştüğü durumdan ötürü kendisine acıyarak dolan gözlerini kaçırdı bu üç kişiden. Yuna, eliyle Jisu'nun çenesini sertçe tutup kendisine çevirdi bakışlarını. "Ağlarsan hiç acımam döverim."
Jisu güldü. "Ben senden büyüğüm bir kere."

Kai omuz silkti. "Onun için yaşın bir önemi yok, bunu sende biliyorsun noona."
Jisu gülümsedi. "Bilmez miyim..."
Soobin kaşlarını kaldırdı. "Şakayı bırakalım da, gerçekten ağrın falan yok değil mi?"
Jsiu kafa salladı. "Evet yok. İyiyim."

Yuna iç çekti. "Bu arada unnie, baban ve annene haber vermedik."
Jisu kafa salladı. "İyi yapmışsınız. Annem ve babam tüm işleri bırakıp buraya gelirlerse burada rahat edemezlerdi. Ben iyileşene kadar da haber vermeyelim."