𝐦𝐲 𝐬𝐰𝐞𝐞𝐭 𝐫𝐨𝐦𝐚𝐧𝐜𝐞 | 𝐥𝐢𝐬𝐨𝐨

7- "Hasta Jichu"

Dürüst olmak gerekirse şuanı asla hayal etmemiştim Ben koltukta battaniye ile uzanıyorum. Fakat Lisa beni her gördüğünde battaniyeyi üstümden çekiyordu. Sonra artık sıkılmış olmalı ki battaniyeyi üstümden çekmedi ve banyodaki yaptığı işine geri döndü. Ne yaptığı ile ilgili en ufak bir fikrim yoktu.

Lisa sonunda banyodan çıkınca yanıma geldi. Tek hamlede battaniyeyi üstümden atıp, kollarını belimin ve bacaklarımın altından geçirerek beni kaldırdı.

"Lisa-ah beni nereye götürüyorsun?" Zorla çıkan sesimi ben bile zar zor duymuştum.

"Banyoya" kafam boynuna gömülü olduğu için duymuş olmalı ki sorunu cevaplamıştı.

İçeri girince hazır olan küveti görünce ona baktım.

"Jisoo sen banyonu yap, ben de sana çorba yapayım" kafamı sallamam ile birlikte banyodan çıktı.

Önce yünlü hırkamı çıkardım, sonra ise lila hoodiemi. Kısa kollu tişörtümle kaldığımda suyun ısısına bakmak için elimi küvetin içine soktum. Aniden hissettiğim soğuklukla hemen elimi geri çektim. Çekerken de yere biraz su dökmüştüm.

Lisa'nın yanına gidip, suyu ılıtmasını söylemek için adımımı attığım anda suya basıp, yere kapaklandım.

"Ah!" acı dolu çığlığımla inlediğimde kapının açılış sesini duydum.

"Jisoo ne ol- Jisoo iyi misin?"  Lisa'nın sesini duyduğumda anında beni yerden kaldırdı.

"İyiyim ama ayağımı burktum" dedim.

"Peki banyo edebilir misin?" dediğinde banyo edip, edemeyeceğini bilmeme rağmen üşüngeçliğim devreye girdi.

"Galiba edemem" dediğimde, iç çekti ve gülümsedi.

"Tamam, o zaman ben ettireceğim" dediğinde şokla gözlerimi açtım.

"Ne?" dedim hala şokun etkisindeyken.

"Sen demedin mi edemem diye?" dediğinde sıkıntıyla ofladım.

"Dedim ama ben banyo etmem diye düşündüm beni banyo ettirmeni değil" dediğimde güldü.

"Soğuk suyla banyo etmezsen iyileşemezsin, bu yüzden seni banyo ettirmeliyim" dedi.

Titreyen elleriyle yavaşça garfieldlı beyaz kısa kollumun eteklerini tuttu. 

Yavaşça ellerini ittim. Bu yaptığıma şaşırmıştı.

"Ayağımı burktum sadece elim hala çalışıyor" dediğimde kafasını salladı.

Hızlı bir hareketle tişörtümü attım.
Sonra ise eşofmanımı aşağıya indirdim.
Lisa ise ayaklarımdan geçirerek eşofmandan kurtuldu. Sonra ise iç çamaşırlarımla kaldığımda beni yavaşça küvetin içine soktu.
Bu ne soğukluktu be?

"D-dondum" dediğimde tepki vermedi.

"Elin çalıştığına göre banyonu edince beni çağır seni küvetten çıkarayım" dediğinde kafamı salladım ve odadan çıkışını izledim.
Sonra ise aklımdaki soruyu düşündüm.

Cidden bana trip atmış olamazdı değil mi?

Bende iyice saçmalaya başladım. Artık suya alıştığımda hala biraz titriyordum. Yan tarafımda duran şampuanımı aldım ve kapağını açtım. Hafifçe avucuna sıktıktan sonra kapağını kapatıp, geri yerine koydum. Avucumu kafamın üstüne koyup, kafama bulaşmasını sağladım. Sonra ise küvetin içindeki bir avuç dolusu suyu kafama döktüm. Ellerimi saçlarıma daldırıp, hareket ettirdim ve böylece köpürttüm. Sonra kafamı suya daldırıp, suyun altında ellerimin de yardımıyla saçımdaki köpüğü giderdim. Kafamı kaldırıp, gözlerimi açtım.Elimi yan tarafımdaki saç kremine uzattım. Kapağını açıp, avucuma sıktım. Sonra ise yerine koydum. Elimdeki kremi saçıma sürttüm ve saçıma masaj yaparmış gibi uyguladım. Yine kafamı suya soktum. Kafamı geri çıkardım ve yan tarafımda duran duş jelini aldım. Ve banyo lifine sıktım. Sonra banyo lifini bedenimde dolaştırıp, suyla temizledim. 

"Lisa-ah" diye bağırdım.

Yaklaşık 15 saniye sonra kapım açılmıştı. Lisa bana yaklaşarak kollarımın altından tutup,beni küvetten kaldırdı. Sonra havlu verip, kurulanmamı bekledi. Havluyu sepete atıp, bornozumu aldım. Sonra Lisa arkasını dönünce bende iç çamaşırlarımdan kurtulup, bornozumu giydim. 

Sonra Lisa beni sırtına alıp, odama bıraktı. Sonra ise arkasını döndü. Bende yatağa bıraktığı iç çamaşırlarımı ve beyaz tişörtümü giydim. Sonra Lisa'ya dokunup, arkaya dönmesini sağladım. O da siyah şortumu bana giydirdi. 

Sonra beni yine sırtında taşıyarak koltuğa oturttu. Mutfağa gidip, tepsiyle geri geldi. Tepside bir kase çorba, ateşölçer, ilaç ve bir bardak su vardı. Lisa bana çorbayı yedirmeye başladı.

Çorbam bitince hapı verdi. Hapı ağzıma atıp, su yardımıyla yuttum. Sonra Lisa ateşimi ölçtü.

"Ateşin düşmüş" dedi. Tepsiyi alıp, mutfağa gitti. Bende koltuğa uzanarak gözümü kapattım. Ayak sesleri duyduğumda yanıma geldiğini anladım.

"Bu kadar hızlı mı uyudun?" dedi.

Ben uyumuyordum gerizekalı.

Ayak seslerini tekrar duyunca benden uzaklaştığını anladım. Sonra tekrar yakınımda ayak sesleri duyunca geldiğini anladım ve bana eğildiğini fark ettim.

Öpmeyecekti değil mi?

Ama o düşündüğümü yapmadı ve üstüme ince bir örtü serip, beni uykunun kollarına bıraktı. Uyumadan önce son duyduğum şey ise evimin kapısının kapanma sesiydi.

Y/N: Bölümü tek kelime ile anlatacağım 'SONRA'